İşçi ölümlerinde herkes kusurları oranında sorumlu! « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

İşçi ölümlerinde herkes kusurları oranında sorumlu!

Yargıtay: İşçi ölümlerinde herkes kusurları oranında sorumlu.


Tuvalet ihtiyacı için çalışma alanından ayrılarak asansör boşluğundan zemine düşerek ölen işçi için Yargıtay asli ve tali kusurluların tespiti ile kusuru oranından herkesin cezalandırılması gerektiğini karara bağladı.

TOKİ inşaatında alt işveren işçisi olarak çalışan işçi tuvalet ihtiyacı için çalışma alanından ayrılında asansör boşluğundan zemine düştü. İşçi düşme sonucu hayatını kaybetti. İşçinin alt işveren adına dış cephe inşaatında çalıştığı öğrenildi.

ÖLÜMDEN KİNLER NE KADAR SORUMLU?
Yargıtay’a gelen temyiz incelemesi öncesinde alt işveren firmasında dış cephe inşaatında çalışan işçinin ölümünde uzman bilirkişi raporuyla;

—* Şantiye şefi asli,

—* Alt işveren şantiye sorumlusu asli,

—*Saha mühendisi tali,

—*Formen olarak olarak çalışan sanık tali kusurlu sayıldı.

YARGITAY AYNI MİKTARDA CEZAYI BOZDU

Yargıtay Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken;

‘KUSURLARI İLE ORANTILI CEZA TESİS EDİLMELİ’
Dosya içeriğine göre sanıklardan …,…’nın tali kusurlu, sanıklardan … ve …’ın ise asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğinin tespit ve kabul edilmesi karşısında; sanıklar hakkında temel ceza tayin edilirken kusurları ile orantılı ceza tesis edilmesi yerine aynı miktarda ceza tayin edilmesini kanuna aykırı buldu.

“İçtihat Metni”
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Hüküm : 1-Sanıklardan … ve … hakkında CMK’nın 223/1-2-a, 230/2. maddesi gereğince beraat
2-Sanıklardan …, …, … ve … hakkında TCK’nın85/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanıklardan … ve …’ın beraatlerine sanıklardan …, …, … ve …’ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sivas Bölge Hastane inşaatı yapım işini TOKİ’den ihale ile …-… adi ortaklığının aldığı, sanık …’ın bu firmanın şantiye sorumlusu, sanık …’nun ise aynı firmanın saha mühendisi olarak görev yaptığı,yüklenici firmanın inşaatın dış cephe kaplama işini … firmasına taşeron sözleşmesi ile devrettiği, sanık …’ın alt işveren şantiye sorumlusu, sanık …’ın ise alt işveren formeni olarak çalıştığı, sanık …’nın … Limited şirketi yetkilisi ve iş güvenliği uzmanı olduğu, asıl işveren …-… adi ortaklığına sözleşme ile iş güvenliği hizmeti verdiği, sanık …’ın ise … Limited şirketinde işyeri hekimi olarak görev yaptığı ve asıl işveren …-… adi ortaklığına sözleşme ile işyeri hekimliği hizmeti verdiği, suç tarihinde alt işveren … firması işçisi …’nın binanın dış cephe inşaatında çalıştığı, tuvalet ihtiyacı için çalışma alanından ayrıldığı, bu sırada işçi …’ın asansör boşluğundan zemine düşerek öldüğü olayda; iş güvenliği uzmanı bilirkişi heyetinden alınan rapora göre asıl işveren şantiye şefi sanık … asli, saha mühendisi sanık … tali, alt işveren şantiye sorumlusu sanık … asli, formen sanık … tali kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğinin tespit ve kabul edildiği olayda;

a-)Sanıklardan … ve …’ın beraatlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından faillerin kusurunun bulunmadığı gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kusuru bulunmayan sanıkların atılı suçtan CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği halde, CMK’nın 223/1-2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi;

Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 2 numaralı bendi çıkarılarak yerine “Sanıkların taksirinin bulunmadığı anlaşıldığından CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince ayrı ayrı BERAATİNE” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA;

b-)Sanıklardan …, …’nun mahkumiyetlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosya içeriğine göre tali kusurlu olduğu tespit ve kabul edilen sanıklar hakkında tayin edilen ceza miktarında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanıklar müdafiilerinin kusura,eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,

c-)Sanıklardan … ve …’ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanıklar müdafiilerinin ve katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ancak;

1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; dosya içeriğine göre sanıklardan …,…’nın tali kusurlu, sanıklardan … ve …’ın ise asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğinin tespit ve kabul edilmesi karşısında; sanıklar hakkında temel ceza tayin edilirken kusurları ile orantılı ceza tesis edilmesi yerine aynı miktarda ceza tayin edilmesi,

 

2-Sanıkların atılı suçu taksirle işledikleri gözetilmeden ceza hükmü tesis edilirken suçun mahiyetiyle bağdaşmayan “suç işleme kastlarının hafifliği” şeklindeki gerekçenin kullanılması,
3-Kendilerini vekaletnameli vekille temsil ettiren katılanlar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.07.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.