OKULLARIN CK BOĞAZİÇİ ELEKTRİKLE İMTİHANI BİTECEK Mİ? « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

OKULLARIN CK BOĞAZİÇİ ELEKTRİKLE İMTİHANI BİTECEK Mİ?


Deveye sormuşlar neden boynun eğri diye “Nerem doğru ki?” diye cevap vermiş.

Geçen haftaki yazımızda “Okulların elektrik faturalarında alicengiz oyunu mu?” diye sormuş, faturaların gecikmesinden kaynaklanan MEB’e bağlı resmi okullara kesilen cezaları gündeme getirmiştik. Kaldığımız yerden ve sorularımızı çeşitlendirerek devam edeceğiz bu yazımızda.

Eğitim kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu sorun üzerine epeyce arandık konunun farklı boyutları hakkında bir hayli malumat edindik. Sözün başında gündeme getirdiğimiz deve örneği de bu yüzdendi anlayacağınız. Peşinen belirtelim ki CK Boğaziçi Elektrik, faturaları kargo ile değil, kurye ile gönderiyormuş. Merak ettim; kurye ile kargo arasında farkı ve TDK sözlüğüne bakayım dedim.

TDK sözlüğünde kurye kelimesinin karşılığı olarak, “Posta, kargo, mektup v.b gönderileri alıcıya ulaştıran kimse/Düzenli olarak ticari hizmet gören taşıt” yazıyordu. Peki, kargo ne anlama geliyor? diye sizin gibi merak ederek ona da baktım.

Kargo için; “Bir yerden bir yere yük veya posta taşıyan şirket/Bu şirketin taşıdığı yük veya eşya” yazıyordu. Sizi bilmem amma ben pek de fark göremedim arasında ve CK Boğaziçi yetkilisinin şahsımı arayarak gündeme getirdiğim konuya ilişkin düzeltme sadedinde başka da bir şey söyleyemedi. Biz de derdimizin “üzüm yemek olduğunu” varsa açıklamaları yazılı olarak -resmi veya gayrı resmi- mail adresime açıklama gönderebileceklerini ifade ettim. Lakin bu vakte kadar herhangi bir açıklama da gelmiş değil.

Biz de konunun muhatabı olan kurumlarla görüşerek meseleyi ‘’Efradını cami ağyarını mani’’ vaziyette inceleyelim dedik. Dünden bugüne olumlu gelişmelerin de olduğunu görmek elbette bizi memnun etmedi değil. Mesela bir önceki yazımızda gündeme getirdiğimiz mail ortamında gönderilen faturaların mal müdürlüklerince kabul edilmemesi sorunu kısmen çözüldü. Normal word ebadında belgeler gönderen CK Boğaziçi Elektrik artık mal müdürlüklerince kabul edilen formatta -orijinal fatura boyutunda- yani tıpkı Türk Telekom veya diğer kurumlar gibi faturalar göndermeye başladı. Artık kurumlar işlerini takip ederek mail ortamında fatura isterlerse, ilgili genel müdürlüklerden vaktinde ödenek talep edebilir ve kabul gören bu faturaları mal müdürlüklerine usulünce göndermek suretiyle zamanında tahsilini sağlayabilirler.

CK Boğaziçi Elektrik bu vakte kadar niye devletin istediği formatta elektronik ortamda fatura göndermemiştir ya da mal müdürlükleri niye bu konuda direnç göstermiştir bahsine girmeden ortada duran sorunu tam teşhis ve tedavi için teklifimizi sunmak için biz devam edelim.

Son 4-5 aylık süre içinde resmi okulların yöneticileri yani her seferinde kimilerince eleştirilen okul müdürleri kendi imkanları ile devleti zarara uğratmamak için çaba sarf etmiş ve mesele hem bakanlığın hem de elektrik dağıtım şirketinin adım atmasını sağlamakla birlikte -amiyane tabirle ortada bir cenaze vardır- ve bunun telafisi öncelikle dağıtım şirketine düşmektedir. Yaşanan aksaklıkların faturası olarak geçen bu süreçte bir okulun ödemek durumunda olduğu gecikme bedeli/faizi 5000 (beş bin) TL’dir. İstanbul için bu gecikmelerin faturası ise bizdeki verilere göre yaklaşık olarak 4.953,167,00 (dört milyon dokuz yüz elli üç bin yüz altmış yedi) eski parayla beş trilyon civarındadır. Bu rakamın, kullanılmayan elektriğin bedeli olduğu ve büyük oranda kendi kusurları sonucu tahsil edilemeyen faturaların cezası olması CK Boğaziçi Elektrik firmasına etik açıdan sorumluluk yüklediği ortadadır.

Sorunun köklü çözümü adına MEB, sosyal medya meşguliyetine ara vererek oluşan bu kamu zararını ortadan kaldıracak formül geliştirmelidir. Okul müdürlerinin elini de rahatlatacak merkezi ödeme sistemine kafa yormalı, devletin kıt imkânlarını, dağıtım şirketlerine gecikme faizi olarak ödeme yanlışından biran önce vazgeçmelidir.

Sadece elektrik dağıtım şirketleri ile değil tüm zorunlu tüketim kapsamına giren muhatap şirketlerle yapılan protokolleri gözden geçirmeli, gecikme cezası, kesintiye gitme v.b vatandaşı mağdur edecek maddelerin değişimi sağlanmalıdır. Merkezi sistem üzerinden otomatik ödeme imkânı varken var olan parayı seksen el dolaştırarak onu da vaktinde ödeyememe gibi eski Türkiye yöntemine bir an önce son vermelidir.

İdris ŞEKERCİ
Eğitim Bir Sen İstanbul 6 No’lu Şube Başkanı