Ali Yalçın başkanlığındaki sendikanın şahsi, keyfi, haksız ve hukuksuz uygulamaları Yargıdan bir bir dönerken Ali Yalçın hangi yüzle bugün Burdur’da, yarın Bursa’da, ertesi gün Bartın’da… Üstelik TBMM’de bütçe görüşmelerin devam ettiği bu günlerde.
Ali Yalçın’ın, A takımı olarak nitelendirdiği “Serdivan Ekibi” adeta teşkilat içerisinde ayrıcalıklı konumda ve beyaz yakalılardır. Nerede bir imkân oluşsa hep bu isimler önerilir. Onların nazarında diğer üyeler ise aidat ödeyen kelle sayısı değerinde ve salonlarda alkış tufanı koparan dolgu malzemesidir.
Ali Yalçın İlksan Genel Başkanlığı koltuğuna oturtmak üzere Talat Yavuz’u öne sürdüğünde 15.06.2021 tarihli “Tuturmuşlar Bir İlksan, Nedir Bu İlksan?” başlıklı yazımızla bir milyonun üzerindeki emekçinin omuzlarına basarak bir avuç beyaz yakalının yükselmesine artık yeter dedik. 2022 seçimlerinde delege başvurularını altı güne sıkıştıran baskıcı ve dayatmacı seçimler üyenin iradesine saygısızlıktır diye haykırdığımızda haksız ve hukuksuz bir şekilde üyelikten çıkarma kararını yargı iptal etti.
“Hilfü’l-Fudûl” ruhuyla kurulmuş olan teşkilatımıza çöreklenmiş bir avuç menfaatperestin 2019 yılından itibaren sendikayı rant ve zenginleşme aparatına dönüştürmelerine karşı Akifçe bir duruş segiledik. Ali Yalçın’ın “O ilçe müdürü olamadığı için teşkilata zarar veriyor.” şeklinde oluşturmaya çalıştığı algı, teşkilatta karşılık bulmadı ve günün sonunda teşkilata kimin veya kimlerin zarar verdiği ortaya çıktı.
Hakikatlerin üyeler tarafından öğrenilmiş olmasından dolayı telaşa düşen dava maskesine bürünen rantiyeciler, bu defa da kurucu üyesini yargıyla susturmaya çalıştılar. Açtıkları sayısız dava aleyhlerine sonuçlandı. Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’un buyurdukları üzere; Türk Yargısı gücünü bağımsızlığından, meşrutiyetini tarafsızlığından, saygınlığını ise vicdanlardan alarak millet adına karar verir.
Sendikanın keyfi uygulamalarına dur diyen bir Yargı kararı da Diyarbakır’dan geldi. Eğtim-Bir-Sen Diyarbakır 1 No’lu şubedeki usulsüzlükleri mali işlerden sorumlu Mahmut Akdoğan, genel merkeze taşıdı. Akdoğan, Diyarbakır’a döndüğünde genel merkezin onayı ile şube olağanüstü kongre kararı çoktan alınmıştı bile. Sendikanın aldığı keyfi tasfiye kararını Mahmut Akdoğan yargıya taşıdı. Yüksek Yargı, olağanüstü kongreyi “hukuka aykırı, keyfi ve geçersiz” ilan ederek, şahsi iradenin sendika tüzel kişiliğinin üzerine çıkarılamayacağının kararını verdi. Bu karar, aynı zamanda sendikaların üye iradesini hiçe sayan tek sesli yapılara dönüştürülemeyeceğinin altını çizmiştir. Sendika bütçesinin birilerinin keyfi ve şahsi harcama cüzdanı olmadığını bilmem anlatmamıza gerek var mı?
Burdur’da yayın yapan yerel bir haber ajansına göre Ali Yalçın 20 Aralık 2025 Cumartesi günü Burdur’a geleceğini duyurdu. Ancak Ali Yalçın planlanandan bir gün önce Burdur’a geldi. Geceyi Burdur’da geçirecek olan Ali Yalçın, yarın da Burdur programına devam edecek. Milli iradenin tecelligâhı TBMM’de bütçe görüşmelerinin Anadolu Ajansının haberine göre 21 Aralık 2021 Pazar günü tamamlanacak. Bütçe maratonunun sonuna gelindiği bu günlerde Ali Yalçın Ankara’da bütçe görüşmelerini takip etmesi gerekirken niçin il gezilerine çıkıyor? Bu saatten sonra Ali Yalçın’ın memurun geçim derdi umurunda olmadığı, onun tek derdinin sallanmakta olan o pahalı koltuğunu korumak olduğu herkes tarafından anlaşılmıştır.
Tüm Türkiye’de oluşan dip dalga hareketinden paniğe kapılan Ali Yalçın’ın, memurun menfaatini unutarak kendi menfaatinin derdine düştüğü kulislerde yüksek sesle konuşulmaya başlandı. Ali Yalçın ne kadar direnirse dirensin sallanmakta olan o şatafatlı ve konforlu koltuğunu koruyamayacaktır. Ali Yalçın’ın sendikanın kurucu değerlerine aykırı kişisel menfaati ve rantı önceleyen uygulamalarına ses çıkarmayan hatta alkış tutan genel merkez yöneticileri ve şube başkanları da Akif İnan’ın bizlere emanet olarak bıraktığı erdemliler hareketinden üyelerin özgür iradeleriyle tasfiye edilerek Ali Yalçın’la aynı akıbeti yaşayacaklardır.
Yıldırım Demirci