İstanbul’a ilk atandığım yıllarda tanış olmuştum norm kadro uygulaması ile. 5 yıllık ayrılıktan sonra yeniden ve bu sefer öğretmen olarak gelmiştim. Evimize yakınlığı nedeniyle -o günkü adıyla- Kağıthane Profilo Anadolu Meslek Lisesi’ne atandığıma sevincim kursağımda kalmıştı. Yaklaşık 3 yıl boyunca 8 okul dolaştıktan sonra uzun yıllar daimi adres olacak Dr. Sadık Ahmet Anadolu Lisesi’ne atandım.
Norm kadro, en az personel ile maksimum hizmet almayı amaçlayan bir uygulama olduğuna kuşku yok. Ancak, teoride doğru olan her zaman fiiliyatta aynı olmuyor ne yazık ki. İşletim hatası diyebileceğimiz bazı spesifik durumlar dikkate alınsa hiç kimsenin norm fazlası öğretmenlerin ihtiyaç olan okullara atanmasına karşı çıkmaz.
Gelelim norm kadro fazlası atamalarında ya da norm güncellemelerinde kara delik olarak karşımıza çıkan spesifik problemlere..
Sınıflardan alınarak gerek İl MEM, gerekse- MEB dışı -diğer kurumlarda farklı işlerde görevlendirilen öğretmenlerin durumu karadelik listesinin başında yer alıyor. Bu öğretmenlerin kadrosunun bulunduğu okulda ya ücretlli öğretmen istihdam ediliyor ya da farklı branşlardan öğretmenlere dağıtılmak zorunda kalınan bir durumla karşılaşıyoruz. Bu durum bir çok örneğine şahitlik ettiğimiz üzere fiili durum ile örtüşmeyen norm kadro fazlası durumu neden oluyor.
Bu durumda;
Ya bahsi geçen öğretmenler görevine dönmesi ya da bir başka kamu yararı için görevlendirilen öğretmenlerin kadrosu İl/İlçe emrine aktarılması gerekmez mi?
Norm işlemleri yapılırken ortaya çıkan bir başka sorun odağı ise seçmeli derslerin de dikkate alındığı ders yükü üzerinden norm güncellemesi yapılması gerekirken zorunlu dersler üzerinden hesaplama yapılması da bir başka spesifik sorun olarak çözüm beklemektedir. Ayrıca proje okullara görevlendirilen öğretmenlerin de norm kadro hesaplaması yapılırken oluşturduğu fiili durum dikkate alınarak sonrasında ücretli öğretmen istihdam edilmek zorunda kalınan başka bir kamu zararına neden olmamalıdır.
Sonuç olarak hiçbirimiz bankamatik memurluğu hoş karşılayacak değiliz. Ancak, zaten asgari (21 saat) ders yükü olduğu halde sair gerekçelerle re’sen atama yoluyla öğretmenlerin mağduriyetine neden olacak işletim hatasına kapı aralaasın. Bu konuda okul müdürlüklerinin makul talepleri dikkate alınarak işlem tesis edilmelidir.
İdris Şekerci
EBS İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı