İSPİYONCULUKTAN SÜREK AVINA « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

İSPİYONCULUKTAN SÜREK AVINA


Sendika, siyaset ve bürokrasi üçgeninde ilginç bir döneme tanıklık ediyoruz. Sendikal mücadele adına bir yönü ile üzücü bir yönü ile de öğretici bir dönemi yaşıyoruz. Bu günlerde gerçekler daha açık bir şekilde ortaya çıkıyor.

Geçen yıl birçok arkadaşımız paylaşımları, yorumları, resmi törenlerdeki görüntüler vs. çeşitli bahanelerle ispiyonlanarak mağdur edildi. Arkadaşlarımıza yapılan operasyonun aktörü eski genel başkan; arkadaşlarının alandan ilettiklerini, yetkilileri etiketleyerek ispiyonlama sürecini tamamlıyordu.

Görüyoruz ki bugünlerde arkadaşlarımız kendilerini geliştirmiş, yeni misyonlar edinmişler. Anadolu’muzun kavruk yüzlü, eli nasırlı insanlarından, devletin kutsal koltuklarını koruma ve kollama görevini üstlenmişler! Yanından geçerken koltuğa şöyle bir bakmak kabahat, koltuğa hafifçe dokunmak yanlış, koltuk sahipleriyle bir arada görünmek büyük suç olmuş.

Bir sendikacıya hangi bilinçaltı bunları yaptırır? Bürokrasinin kurallarını belirlemek, bir sendikaya mı kalmıştır? Devlet sahipsiz mi kalmıştır veya devleti kimden koruyorlar? Devleti korumak, 15 Temmuz gecesi; “Bir Cumhurbaşkanı, halkı sokağa çağırıyor, yazık.” diye paylaşım yapıp, gecenin rengi belli olunca, paylaşımı silerek meydanlarda resim çektirenlere mi kalmıştır? Sahi bu arkadaşların önce, genel başkanlarının altından zorla çekilen koltukları korumaları gerekmiyor muydu?

Bir kaşık suda fırtına koparan bu arkadaşlarımızın, kendi arkadaşlarını ilgilendiren hususlarda nedense hiç sesleri çıkmıyor. İstifa etmiş bir öğretmenin, kısa bir zaman diliminde yeniden göreve atanması, şube müdürlüğü, daire başkanlığı basamaklarını hızlıca çıkması; devamında devletin bütün kural, teamül ve hiyerarşisini ters yüz ederek, daire başkanı olarak, İstanbul İl MEM emrine görevlendirilmesi son derece normal bir uygulama olabiliyor! Eski bir danışmanın kurduğu dernek üzerinden, örtük bir güç kullanarak ülke genelinde okul, ilçe ve il milli eğitim müdürleriyle protokol imzalaması, makam odalarından poz vermesi de son derece etik bulunuyor olmalı. Yeter ki devletin koltuğu sağlamda olsun!

Herkes sizin ne yaptığınızı görüyor ve ne yapmaya çalıştığınızı gayet iyi biliyor. Bir parti ile iç içe geçmiş okul ziyaret eden, üye çalışması yapan siz değil misiniz? Nerede kaldı o kükrediğiniz günler, sarı sendika kimmiş bütün eğitim çalışanları görüyor şimdi. Yok, şu müdür koltuğuna şu başkan oturmuş, yok şu başkan şununla programa katılmış, önce aynaya bir bakın.

İnsanımız can derdine düşmüş, her gün onlarca kişi ölüyor, arkadaşlarımız bulundukları yerde büyük fedakârlıkla çalışıyor, okulları ayakta tutuyor, filyasyon ekiplerinde koşturuyor, hasta olanın yerine arkadaşı geçiyor ve bu hizmetler görülüyor. Böyle çalışan bir ekibi göz hapsine almak, hatasını kollamak, sosyal medyasını besleme internet sitelerine takip ettirmek, paylaşımlarını çarpıtmak, sabote etmek size bir şey kazandırmaz. İspiyoncunun itibarlısı olmaz, sürek avı ile boşaltılan koltuğa heves edilmez, bir devlet zor zamanda görev alan bürokratına, kendisi istifa etmiş olsa bile böyle veda etmez.

Bürokrasi ve koltuklar bizim için millete hizmet etme yeridir. Devletin saygınlığı koltukta değil, yapılan hizmettedir. Yıllardır o koltuklarda oturanlar da sizin gibi düşünerek Anadolu’nun, şapkasını çıkararak makamına giren gariban insanına, aklınca devletin gücünü gösterdi! Bugün git yarın gel dedi, üstten baktı, hakir gördü. Siz yokken çok şey değişti beyler, kendinizi güncelleyin, artık protokol koltuğuna şalvarlı analarımızın oturtulduğu günlerdeyiz, uyanın bence, yoksa bir dönemi daha kaybedecek ve yine devre dışı kalacaksınız.

Talat YAVUZ

Memur Sen İstanbul İl Başkanı