Anayasa Mahkemesi (AYM), 161 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) ile defterdarlara verilen “bakanlığın en büyük memuru” ve “il ile bağlı ilçeler teşkilatının amiri” sıfatını Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti.
Karar 1 Aralık 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
AYM: İl idaresi, kanunla belirlenmiş bir yapıdır
161 sayılı CBK’nın 3. maddesi, 1 sayılı CBK’nın 239. maddesine şu cümleyi eklemişti:
“Defterdar bulunduğu ilde Bakanlığın en büyük memuru ve il ve bağlı ilçeler teşkilatının amiri sıfatını haizdir.”
AYM, bu düzenlemenin defterdarlara il ve ilçelerdeki tüm mali birimler üzerinde genel amirlik yetkisi verdiğini, ancak bu yetkilendirmenin mevcut 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile çeliştiğini tespit etti.
Yüksek Mahkeme, il idaresinin yapısal çerçevesinin kanunla kurulduğunu, CBK ile değiştirilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
5442 sayılı Kanun gereği il idaresinin başı validir
Kararda, 5442 sayılı Kanun’un şu maddelerine dikkat çekildi:
Madde 9: Vali, ilde devletin ve hükümetin temsilcisidir.
Madde 10: Vali, il genel idaresinin başı ve merciidir.
Madde 21: Defterdar dâhil tüm il idare şube başkanları, valiye karşı sorumludur.
Bu hükümler doğrultusunda AYM, CBK ile defterdara verilen yetkinin il yönetiminde yeni bir hiyerarşi kurduğunu, bunun da kanunla belirlenmiş düzeni ihlal ettiğini açıkladı.
CBK kanunla düzenlenmiş alanda hüküm koyamaz
Anayasa’nın 104. maddesi uyarınca CBK’ların kanunla düzenlenen konularda hüküm koyamayacağı hatırlatıldı.
AYM, şu değerlendirmeyi yaptı:
“İl idaresinin başı kanunla vali olarak belirlenmişken, defterdara il ve bağlı ilçeler teşkilatı üzerinde amirlik sıfatı tanınması konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırıdır.”
İptal sonrası durum: Defterdar yeniden valiye bağlı konumda
İptal kararıyla birlikte:
Defterdarların “bakanlığın en büyük memuru” sıfatı kaldırıldı.
“İl ve bağlı ilçelerin amiri” şeklindeki CBK ile verilen üst makam yetkisi yürürlükten çıktı.
Defterdarlar yeniden valiye bağlı il idare şube başkanı statüsünde görev yapmaya devam edecek.
Kamu yönetimi açısından emsal nitelikte karar
AYM’nin kararı, yalnızca Hazine ve Maliye Bakanlığı taşra teşkilatını değil, diğer bakanlıkların CBK yoluyla oluşturduğu hiyerarşik düzenlemeleri de ilgilendiren emsal bir sınır niteliği taşıyor.
Mahkeme, şu ilkeleri yeniden vurgulamış oldu:
İl yönetiminin temel yapısı kanunla belirlenmiştir.
CBK bu yapıyı değiştiremez.
Bakanlık teşkilatları kanunun çizdiği hiyerarşik çerçeveye bağlı olmak zorundadır.