NE FİNCANCI KATIRLARINA NE DE VESAYETÇİ ODAKLARA EYVALLAH EDERİZ! (1) « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

NE FİNCANCI KATIRLARINA NE DE VESAYETÇİ ODAKLARA EYVALLAH EDERİZ! (1)


Web Banner

 

Sendikacılığın doğasındandır söylenemeyeni söylemek. O yüzden, “fincancı katırları” pek hazzetmez bizden. Ne yapalım işimiz bu. Doğruyu nasıl ki takdir ediyorsak, yanlışı da aynı hassasiyetle eleştirmek bizim vazifemiz.

Malcolm X’in, “Şimşekleri üstüne en çok ‘Oyunları bozanlar’ çeker.” sözü, bu yönüyle bizi tanımlayan esaslı bir tespittir. Siyasette,bürokraside ya da hayatın içinde; toplumun değerlerine, üyenin ve ülkemizin faydasını tehdit eden her türlü yanlışa karşı çıkmak, düzeltilmesi adına irade ortaya koymak bizim üyemize ve milletimize karşı vazifemizdir. Bazen kalemin diliyle, bazen de eylemin sözüyle bu vazifenin gereğini hakikatin izinden gitmek surretiyle yaparız.

Hikayesi olmak, “her dönemin adamı olmaktansa her dönem adam olmaktır”. Dün, İmam Hatip ve Meslek liselerinin önündeki “katsayı” engeli ile mücadelemizin adı budur. Kamuda başörtüsü engelini aşmak için mücadele ederken, “bizi zora sokuyorsunuz” diyerek eleştiren kimi siyasetçilere aldırmadan “milyon imza” toplayarak, 12 Eylül artığı kılık kıyafet yönetmeliği engelini ortadan kaldıran irademizin hikayesi işte budur.

28 Şubat sürecinde “bin yıl sürecek” diyenlerin kirli taleplerine direnerek, bu uğurda işinden olanların hak mücadelesinde yanında oluşumuz bu yüzdendi. O gün, inancının gereği olarak başörtüsü mücadelesi vererek işinden atılan kamu çalışanlarının, bugün yeniden işine kavuşması için çaba sarf eden de bizdik. Henüz tam olarak alınamayan hakların mücadelesini de bu yüzden sürdürüyoruz ve 28 Şubat davasında da bu gerekçeyle müdahil olduk.

Bugün, dünden farklı değil.Gördüğümüz yanlışlara, milli şeflik dönemini hatırlatan maksatlı açıklamalara da eyvallah edecek değiliz. Etmiyoruz da..

Eski Türkiye özlemi duyan, vesayet hasreti ile yanıp tutuşan, kendi siyasi çıkarı uğruna devletinin itibarına kasteden ve ” mafyatik düzene hizmet edemezsiniz” diyerek, zehirli bir dil kullanan; Biden havarisi, USA uzantılı bir Türkiye hayal eden Kılıçdaroğlu’na sözümüz şudur:
Beyim,kamu çalışanı işvereni olduğun şirketin elemanı değildir. Ne devletinin memuru olan kamu emekçilerini tehdit edebilirsin, ne de kamu çalışanlarını kategorize ederek politik kirli dilime malzeme etme hakkın var. İşine bak ve işimize karışma!.

Eğer bizi yani Memur Sen’i merak ediyorsan durduğumuz yer bellidir. 17-25 Aralı’kta nerede durduysak bugün de oradayız.15;Temmuz’da sen tankların arasından sıvışarak belediye başkanın evinden darbe girişimini TV’den izlerken biz havalimanında, Saraçhane’de ve Boğaziçi (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) köprüsündeydik.

Ey Kılıçdaroğlu,
Sen bize ayar vermeye çalışacağına önce verdiğin sözü hatırla! Hani namus sözü vermiştin ya “kimseyi işinden gücünden etmeyeceğiz” diyerek. Partiniz CHP’nin ve ortaklarınızın yönetimindeki belediyelerden binlerce emekçinin işine son verildi.

O yüzden bize ahkâm kesmeyi bırak ve biraz da emekçilerin ekmeği ile oynayan adamlarını sigaya çek. Onları takip et!..

İdris ŞEKERCİ
Eğitim Bir Sen İstanbul 6 No’lu Şube Başkanı

İdris ŞEKERCİidrissekerci@kamudanajans.com
Web Banner
Web Banner