MEB’E GÜNAYDIN SAYIN YUSUF TEKİN’E TEŞEKKÜR « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

MEB’E GÜNAYDIN SAYIN YUSUF TEKİN’E TEŞEKKÜR


Bizim sendikacılığımızda kuraldır. Yapılan doğru işleri takdir ederseniz yanlışlara tepkiniz de o kadar değerli olur. MEB’in birçok uygulamasını buradan defalarca eleştirmişizdir. Haklı olduğumuz sürece eleştirmeye ve yol göstermeye devam edeceğiz. Bu sefer söze, “MEB’e Günaydın Sayın Yusuf Tekin’e Teşekkür” diyerek devam etmek istiyorum. Hep birlikte sosyal medyada belirli odaklar tarafından köpürtülen, Fransız medyasına da sirayet et(tiril)miş kanunsuz faaliyet gösteren Fransız okullarına ilişkin Sayın Bakan Yusuf Tekin’in ortaya koyduğu iradeyi takip ediyoruz.

İçimde buruk bir sevinç var. Bir taraftan “Geciken adalet..” e hayıflanıyorum öte yandan Yusuf Tekin Bakan’a bakanlığın içine düştüğü bu müstemleke durumu ortadan kaldırmaya matuf iradeye teşekkür ediyorum. 26 Ekim 2020 yılında, yine bu sütunda gündeme getirdiğim -ve üzerine gelen küresel pandemi kaosu ile gereken ilginin gösterilmediği- tespitlerimden birkaç alıntı ile Sayın Bakan’ın ortaya koyduğu ve hep birlikte yanında saf tutmamız gereken meselenin künhüne ilişkin kanaatlerimi yinelemek istiyorum.

O gün, “Bakanlıkta Fransız Kapitülasyonları Devam Mı Ediyor?” diyerek kaleme aldığım usulsüzlükleri, o dönemin siyasi konjonktürüne de atıf yaparak,

“Dış politikada bağımsız politika izleyen ve sahibi olduğu tarihi mirasın gereği, bölgesel sorumluluklarını dikkate alan adımları ile Türkiye, özelde Fransa’yı genelde tüm küresel ve emperyal güçleri rahatsız etmektedir. Türkiye’nin bu mücadeleden alnının akıyla çıkabilmesi ve küresel dayatmalara eyvallah etmemesi için kuşkusuz tüm ülke yekvücut olmalıyız. Devlet, tüm birimleri ve imkanları ile bu politik vizyona ayak uydurmak zorundadır…” değerlendirmesinde bulunmuş, dönemin MEB yönetimine tepkimizi dile getirmiştik.

Sayın Tekin, Fransız okulları ile sınırlı olmayan-deyim yerindeyse- kanunsuz okullara ilişkin doğru bir yaklaşım ortaya koyarak, adı geçen okullara giden öğrencileri kastederek,

“ Benim literatürümde resmi olmadığı için bu çocuklar okullaşmamış gözüküyorlar… Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ulusal ve uluslarası hukukunu korumak adına gerekli adımları attık. Bizim koşullarımıza gelirlerse hayatlarına devam ederler..”

O gün dile getirmiştik tekrar edelim:

Milli Eğitim Bakanlığı, resmi kurumların dışında kalan, Türkiye’de eğitim faaliyeti yürütecek tüm yerli ve yabancı eğitim kurumlarının takip ve denetiminden sorumludur. Lozan anlaşmasına bağlı azınlık okullarında dahi durum böyle olduğu halde başta Fransa ve diğer ülkelere ait olan kaçak eğitim kurumları meselesine artık neşter vurmanın zamanı gelmiştir.

Yıllardır o sebeple ya da bu sebeple bir çok bürokratın çocuklarına da eğitim imkanı sunan Ankara Charles de Gaulle Fransız Lisesi, Lycé Pierre Loti d’İstanbul okulları, 2018 yılında kapatılmasına rağmen bir şekilde himaye edilen İzmir’deki Alman okulu, Tarabya İngiliz Okulları hala faaliyetlerini sürdürebiliyorsa buna Kapitülasyon denmez de ne denir?

Mütekabiliyet esasları gereği, aynı şartlarda Türkiye’nin de Fransa, Almanya ve İngiltere’de okul açabilmesi gerekirken şu ana kadar böyle bir gelişme olmaması, zihinlerimizde ister istemez istifham oluşturuyor. Türkiye, bu ülkelerde benzer okul açma niyetini gerçekleştirmek için adım atmak istediğinde eyalet bakanlıklarına yönlendirilerek -adeta alt komisyona havale mantığı ile- saygınlığımıza kastedilirken, bizdekilerin (MEB ve ilgili Bakanlıklar) bu-güne kadar devam eden- rahatlığını anlamakta zorlandığımızı ifade etmemiz gerekiyor.

Fransa menşeli 2, Alman menşeli 3 okul hala yasal bir statüye sahip olmadan milyonlarca euro’luk bütçeyle ve neredeyse tek kuruş vergi ödemeden, 222 saylı İlköğretim Temel Kanunu’na aykırı olarak eğitim faaliyetlerini sürdürmeye devam etmektedir.

İdris ŞEKERCİidrissekerci@kamudanajans.com
Gaziantep EskortKayseri EskortAnkara EskortAlanya EskortAntalya EskortSakarya EskortSamsun EskortŞişli EskortKuşadası EskortMaltepe Eskortİzmir Eskort Konya EskortBursa EskortMersin EskortBeylikdüzü Eskort