KRİZİ YÖNETMEK Mİ, YÖNLENDİRMEK Mİ? « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

KRİZİ YÖNETMEK Mİ, YÖNLENDİRMEK Mİ?


Web Banner

Koronavirüs süreci; yerelden ulusala, ulusaldan küresel güçlere kadar bütün kurumsal yapılar için potansiyel bir kriz tehdidinin her an söz konusu olabileceğini ve kriz yönetimindeki kararlarınızın ekonomik, siyasi geleceğinizde etkisinin tahminlerin çok üstünde etkili olduğunu ve kriz sonrası dengelerin radikal değişimlere sebep olabileceğini göstermiştir.

1940’lı yıllardan sonra insanoğlu yeryüzünün ve gökyüzünün derinliklerini keşfetmeyi hızlandırdı. Bu hızlanma hiç hız kesmeden hatta akıl almaz bir boyutta sürekli hızını artırarak yoluna devam etmektedir. Görünen o ki pek firene basmak gibi niyeti de yok.

Tarihi süreç içerisinde insanlık radyo, televizyon, bilgisayar, uydu, radar, internet, cep telefonu, insansız hava aracı, genetik mühendisliği, kalp pilleri, organ nakilleri, klonlama, robotik kodlama, yapay zekâ ve birçok icat gerçekleştirdi. Bilginin daha fazla öne çıkacağı önümüzdeki yakın gelecekte, özellikle bilişim teknolojisinde yaşanan gelişmeler ve bunun sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel vb. alanlara yansımaları, insanlığın bundan önce yaşadığı dönemden daha hızlı, daha karmaşık olacağını göstermektedir.

Yaşadığımız çağ o kadar hızlı dönüşüyor ki bilgi çağı, bilişim çağı vb. birçok isim verildiğini biliyoruz ama net olarak çağımıza isim dahi veremiyoruz. Yaşanan bu hızlı değişim aynı zamanda birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Teknolojik gelişmelerin neden olduğu sosyal değişimi ve bu değişimin oluşturacağı sorunları çözebilecek önerileri sunma noktasında yeterli olamıyoruz.

“Gelecek Bilimi” bölümleri açmalıyız

Krizin acil ve yaygın bir hal almasındaki unsurlar, değişen dünya dengeleri, hızlı yaşanan gelişmeler ülkelerin, her an bir kriz yönetimine hazırlıklı olmasının zorunlu hale geldiği göstermektedir. Bu krizin ve bundan sonra karşımıza çıkacak krizlerin başarılı bir şekilde yönetilmesi için bu bakış açısını kazanmalıyız. Gelecek öngörüsünü bir bilim dalı olarak görerek bu alana yatırımı hızlandırmalı, mevcut yapıları güçlendirmeliyiz.

Ülkeyi yöneten siyasi karar alıcıların sorumluluk alanlarında başarılı olmaları, isabetli karar alabilmeleri için arka planda bilgi birikiminin alternatifli analizlerinin iyi yapılması gerekmektedir. Krizlerin en az zararla aşılabilmesinde başarılı olmak için; en etkili çözüm yolunun hangisi olduğunun kararının alınması, kurumların krize önceden hazırlıklı olacak şekilde stratejik planlarını hazırlaması ve kurumsal planların ulusal bütüncüllük içerisinde kurgulanması ile mümkün olacaktır.

Geleceği öngörme, sadece bireysel bir yetenek değil, sosyolojik, psikolojik ve ekonomik toplumsal gelişmenin yönünü belirleyen bir düşünme biçimidir. Bilgiyi sadece bugün güçlü olmak için değil, esas gelecekte önde olmak için kurgulamalıyız.

Gelecekte başarılı olmanın yolu geleceğe hazır olmaktan geçiyor. İyi bir stratejik planlama, bir kuruma ya da ülkeye potansiyelinin çok üzerinde bir güç kazandırabilir. Bu nedenle stratejik planlama ve kriz yönetiminde senaryo kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Stratejik düzeyde fikri hazırlığı olanlar, krize sebep olan unsurlara sadece tepki vermek yerine, olayları takip ederek onları yönlendirme fırsatını kazanırlar. (Haftaya devam edeceğiz inşallah…)

Mehmet Nuri Kaynarmehmetnurikaynar@hotmail.com
Web Banner
Web Banner