Bütün dünya birbuçuk yılı aşkın bir zamandır büyük bir salgınla mücadele ediyor. Ülkemizde salgından en çok etkilenen kurumların başında okullarımız geliyor. Okulların kasaları tamtakır. Okullar yaz döneminde bir tane bile temizlik görevlisi çalıştıramaz duruma düşmüş. Tam da böyle bir dönemde bir yazı gönderiliyor. Okullar kantin dışında herhangi bir yeri kiraya veremez. Bilmeyen de yaz döneminde okul kantinleri çalışıyor zannedecek.

Gerekçelerine bakınca kulağa hoş geliyor. Okulların sözkonusu alanlarından öğrenciler, veliler, halk… yararlanacakmış. Beyler, vatandaşa açılacak okulların bahçelerini kim temizleyecek? Güvenliği kim sağlayacak? Vatandaş gidinceye kadar okulu kim açık tutacak? Yoksa bütün bu işleri okul yöneticilerinin sırtına mı vuracaksınız? İdarecilerin yapmadıkları bir bu işler kalmıştı, bunları da yaptırın da tam olsun.

Şu yazıyı çıkaranlar, önce okulların ihtiyaçlarını karşılamış olsalardı yazının içeriğine canü gönülden destek olurduk. Hem hiç yardım etme hem de okulların nefes borularını kes at. Destek olmuyorsunuz madem köstek olmasanıza.

Bu minvalde sürekli yazıp çizip çiziyoruz. Ancak sanki hiçbir şey yokmuş gibi, sanki söylediklerimiz hakikat dışıymış gibi eğitimi yönetenler hiiiç oralı olmuyor. Her şeye kulaklarını tıkamışlar, toz pembe dünyalarında yaşayıp gidiyorlar. Ne yiyip ne içiyorsunuz da her şeyi tozpembe görüyorsunuz? Bizden söylemesi, kulaklarınızı tıkadığınız hakikatin altında kalırsınız ve toparlayamazsınız.

Rüyadan uyanın, hakikatlerle yüzleşin, ona göre de eğitim kurumlarını rahatlatın. Yapamıyorsanız bari gölge etmeyin.

Erol Ermiş
Eğitim-Bir-Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı