Ülkemizin geleceği ve teminatı olan çocuklarımızı eğitmek ve yarınlara hazırlamak için okullardaki temizlik elemanı eksiğine, güvenlik görevlisi olmamasına, PCR dayatmalarına ve benzeri birçok sıkıntıya rağmen, fedakârca çalışan eğitimcilere yönelik baskılar gün geçtikçe artmaya devam ediyor.
Okul servisçilerinin daha çok kazanması adına; bazı çevrelerin Kayapınar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile yaptığı her görüşme sonrası ikili ögretim yapan okulların ders giriş çıkış saatleri defalarca değiştirilmiştir. Yönetmelikteki süre sınırlamasına rağmen, kimi okullarda bir buçuk saate çıkarılan öğlen arası süresi, bazı okullarda ise servisçilerinin daha çok para kazanması adına 1 saat 50 dk’ya kadar çıkarılmıştır. Yaşanan bu durum karşısında servisciler ile karşı karsiya getirilen eğitimcilerin; öğrenci ve veliler nezdinde itibarları örselenmiş, iş yüklerinin yanı sıra servisçi baskısı ile yaşadıkları stresin boyutları iyice artmıştır.
Öğrencilerin kalabalık ortamlara maruz kalmaları ise hastalık riskini artırmıştır.
Bakanlığın, İkili öğretim yapılan ilköğretim kurumlarında ” sabahçı ve öğlenci grup öğrencilerinin çıkış ve girişleri arasında en fazla 30 dakikalık süre ayrılır” açık hükmüne rağmen; İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün yönetmelik hükmüne uygun hareket eden okul idarecilerine telefon ve sosyal medya mesajları üzerinden baskı kurması ve eğitimcileri serviscilerin tehditleri karşısında yalnız bırakılması asla kabul edilebilir bir durum değildir.
MEB mevzuatı ortada iken milli eğitim yöneticilerinin okul servisçilerinin baskısı karşısında hiç tereddüt etmeden ve serviscilerin daha çok kazanması adına, okul idarecilerini mevzuat dışına itmesi nasıl bir akıl tutulmasıdır.
Çocuklarımız servis şirketlerinin Alicengiz oyunları ile perişan olmaktadırlar. Aynı araçla aynı saatte birden fazla servis yapmak isteyen şirketler okul müdürlerini, okulun giriş çıkış saatlerini kendi planlarına göre değiştirmeye zorlamakta başarılı olamayınca çirkin iftiralarla amaçlarına ulaşmak istemektedirler. Çocuklarımızı sabah bir iki saat önce alıp yine çıkışta bir iki saat geç bırakıyorlar eve. Bazı okullarımızda sabahçı grubu çıkışta bir buçuk saat bekletiyorlar. Kimi yetkililerden cesaret almadan bu cüreti göstermeleri mümkün olmasa gerek.
Yürüttükleri mesleğin manevi karşılığı olan saygının kendilerine çok görüldüğü; sözlü taciz, saldırı, darp, silahla yaralama gibi olayların sıradanlaştığı ve maalesef kanıksandığı bir dönemi yaşıyoruz. Ülkemizin geleceği olan çocuklara bilgi, beceri ve değer kazandıran öğretmen ve idarecilere reva görülen muamele düşündürücü olduğu kadar vahimdir.
Yeterli temizlik elemanı olmayan okulu kimi kez kendi eliyle temizleyen; hiçbir ödeneği olmadığı halde koca eğitim binalarının kırılan, bozulan, yıkılan araç gereç ve donanımını çoğu kez oradan buradan dilenerek onaran ve yol alan; yetersiz derslik ve yetersiz öğretmenle başarı için gece kabusla uyanan gündüz kamus ile donanan; taşıma, yemek, servis, güvenlik gibi sıkıntılı, stresli ve netameli bir serüveni sabırla sahili selamete ulaştıran; veli ile, öğrenci ile, yerine göre deli ile karşı karşıya gelen, her türlü saldırı ve hakarete maruz kalan, cimer’e yapılan doğru-yanlış, haklı -haksız her şikayetin savunmasını yapmak zorunda kalan ve tüm bu süreçleri adeta ipte yürüyen bir cambaz edasıyla düşmeden-düşürmeden yürüten eğitimin gönüllü kahramanları olan okul yöneticilerimizi saygı ve minnetle takdir ve taltif etmek gerekirken onları servisçi, kıyafetçi, yemekçi, simitçi, gazozcu ve kantincinin basit tüccar iftiralarıyla baş başa bırakmak ancak yetersizlik ve gereksizlikle izah edilebilir bir iradenin ve idarenin tanımı olsa gerek.
Son olarak Vali Kurt İsmail Paşa Ortaokulu Müdürümüze yönelik okul servisçilerince atılan iftira, yavuz hırsız ev sahibini bastırı kabilinden olup, biz eğitimcileri derinden üzmüş ve geleceğe yönelik mesleki kaygımızı daha da artırmıştır. Ders giriş çıkış saatlerini kendi menfaatlerine göre ayarlanmasıniisteyen ve bu doğrultuda okul müdürünü tehdit ile baskialtina almaya çalışan servisci magandalara okul müdürü arkadasimiz direnince, soz konusu şahıslar iftira ile karalama yoluna gitmişlerdir.
İki evladini birer eğitim neferi olarak yetistiren, 38 yillik kariyeri başarılarla dolu olan bir meslek duayenimize yapilan bu cirkin karalama ve iftirayisiddetle kınıyor, sorumlular hakkinda gerekli yasalsürecin başladığını ve adalet önünde hesaplasacagimiziburdan ilan ediyoruz.
Bu hadiseler, eğitimcilerin ruh dünyasında tamiri mümkün olmayan yaralar açmakta; mesleğe ilişkin güvenlerini kaybederek, mesleki verimliliklerinin düşmesine neden olarak eğitimin niteliğine de doğrudan etki etmektedir. Sorumluluk sahibi herkesin sorumluluk üstlenmeye, bu kötü gidişin durdurulması için harekete geçmeye davet ediyoruz.
Bu hadise karşısında ortak tavır geliştirmek ve çözüm bulmak, problemin üstesinden gelinmesi için sorumluluk almak elzemdir. Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz:
Eğitimcileri itibarsızlaştıran bir toplumun geleceği karanlıktır. İlimizde ciddi bir sorun olmaya başlayan okul servisleri hususunda çözüm bulunması için, sorumluluk sahibi olan herkesi elini taşın altına koymaya davet ediyoruz.”
