Yoksulluk sınırı 86.036 TL iken Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümet tarafından memur ve emekliye 2026 için %11 + %7, 2027 içinse %4 + %4 maaş zammı, taban aylığa da 1.000 TL artış teklif edildi. Bahsi geçen teklif; 4 milyon kamu çalışanını, 2,5 milyon emekliyi ve aileleriyle birlikte 25 milyon vatandaşımızın önümüzdeki iki yıl boyunca yaşam koşullarını belirleyecek.
Ve ne yazık verilen teklif, enflasyon canavarı karşısında 25 milyon insanımızın sefaletle imtihanı olacak…
Aile Yılı ilan edilen bir zamanda 25 milyon insanımızın yoksullukla imtihan edilecek olmasından hiç tartışmasız Toplu Sözleşme Görüşmelerinde memur ve emekliyi temsil edip ama temsil yeteneği olmayan yetkili sendika sorumludur, yeterli sendikal mücadeleyi sergileyememiştir.
Toplu Görüşmelerde perde aralarında memur ve emekliye karşı güzel oyun ortaya koymuş lakin hükümete karşı sendikal mücadele ortaya koyamamıştır.
25 milyon insanımızın iki yıllık kaderinin belirlendiği masada ne yazık ki yetkili sendika sayesinde memur ve emekli adeta boş kale sahaya çıkmıştır ve verilen teklifi Hakem Heyeti onaylarsa da yoksulluk golünü yemiş olacaktır..
8.Dönem Görüşmelerin başlamasından tut, Hakem Heyeti’ne kadar giden süreç memur ve emekliler tarafından bir umut heyecanla takip edilmiştir.
Hakem Heyeti’ne başvurmuyoruz, üye vermiyoruz vs.vs. derken hooppp hakem Heyeti’nin toplandığına şahit olduk…
Dedim ya, ortaya sendikal mücadele ortaya konulamasa da iyi bir orta oyunu konuldu bu süreçte…
Ama itiraf edeyim memur ve emekliye nefesleri tutturmayı başardı yetkili sendika…
Hakem Heyeti’ne gitmiyoruz dediler…
Hakem Heyeti’ne güvenmiyoruz dediler…
Hakem Heyeti’ne işverenin noteri dediler…
Hakem Heyetine itibar-ı iade çağrısı yaptılar…
Meydanlarda show yapıp esip gürlediler…
Memur ve emekliyi umutlandırdılar…
Bir ara ben bile inandım, tebrik ve teşekkür yazısı yazacaktım…
Ancak memur ve emeklinin gazını alırken siyasilerle kaçak göreş tutmuşlar meğer…
Aslan Sendikacılık kısa sürdü…
Tıpış tıpış Hakem Heyetinde aldılar soluğu…
Maskeleri düştü, balon patladı…
Eleştiri odağı olunca da, sahada çevirdikleri topu taca atmaya çalışıyorlar şimdi de…
Memur ve emekliyi satış işlerini örtbas etmek için ikna metinleri, açıklamalar peş peşe yayınlanıyor…
Biri uzlaştıkları 58 maddeyi tutanak altına aldırmak için katıldığını iddia ederek kendini kurtarmaya çalışıyor…
Biri, diğerinin süreci iyi yönetemediğini söyleyerek, biz üye vermesek de Hakem Heyeti onlar verdiği için zaten toplanacaktı, karara bağlanacaktı, biz masumuz oyunları oynuyor…
Madem biliyorsunuz ki Hakem Heyeti hükümetin teklifini onaylayacak…
Madem biliyorsunuz siz etkisizsiniz…
Ne demeye üye verdiniz heyete…
Figuran sendikacılar mı lazımmış…
Yoksa dolgu malzemesi sendikacılar mı…
Memurun ve emekliye biçilecek sefalete neden suç ortağı oldunuz…
Sizsiz toplansaydı heyet…
Yeter sayıyı bulamadığı için toplanıp dağılsaydı sonra da…
Memur ve emeklinin kaderi TBMM’ de görüşülseydi…
Vatandaşın seçtiği vekiller memur ve emekliyi temsil etseydi…
Hakem Heyeti’nden daha mı kötü olurdu…
Alem şahit ki Toplu Sözleşme süreci boyunca istediğinizi alamadınız…
Hakem Heyetine üye vererek memur ve emekliyi ihya mı edeceksiniz…
Olmaz…
Üye vererek hem Hakem Heyetine yetki verip hem de biz yapmadık hakem heyeti yaptı diyemezsiniz…
Nafile, çocuklar bile biliyor ki memuru ve emekliyi sattınız…
Memur ve emekli tarafınızı gördü, hükümsüz sendikalar ve figüran sendikacılar olarak anılacaksınız…
Ha bir de gözünüzü seveyim vatandaşın vatan ve millet sevgisini maaş miktarına bağlayıp rakamlarla ölçmeyin…
Zira bu millet vatan ve millet sevgisini ve devletine, bayrağına bağlılığını her şartta ispatlamış aziz bir millettir.
Kadriye Demirel / AES Antalya İl Temsilcisi