Son yazdığım yazıda Yeşil Sancağın manası üzerine tartışmalar oldu. Yeşil Sancak nedir ? Al Sancak nedir ?
O kutsal Rumeli Beylerbeyliği’nin yeşil sancağı…
Osmanlı’nın Batı kanadının kalbinde atardı o sancak,
Doğu kanadında ise nazlı Anadolu’nun Albayrağı
Her fetih yolunda Albayrak’tan iki adım önde yürürdü.
Demir tozpembe ufuklara doğru uzanan kılıçlarımızın gölgesinde
Ön saftaki cesaretinin hamlesi, düşmana korku, içine umut serperdi.
Protokolde de bir nağme gibi yankılanırdı adı:
Rumeli Beylerbeyi, Anadolu’nun önünde…Anadolu Beylerbeyi, Rumeli Beylerbeyi olabilirdi; Rumeli Beylerbeyi ise vezir …
Çünkü asıl vatan orasıydı !
Edirne’nin süt kokan sokaklarında,
Manastır’ın sisli ovalarında,
Üsküp’ün tarih kokan taşlarında yüzyıllardır.
Ama bir gün sessizlik çöktü sınır karakollarına;
Rumeli yitip gitti haritalardan,
Bayrağı düşerken yüreğimiz paramparça oldu.
O gün öğrendik ki, vatan harita çizgisi değil,
Sancakla çizilen ruh haritasıdır.
Unutturmayın bu emaneti:
O bayrak hâlâ rüzgârda hıçkırır kulağımızda,
Her dalgalanışıyla “Ben buradayım!” der
Ve fısıldar:
“Unutursanız, toprağım kurur; unutturursanız, kanım donar.”
İşte bu sancak, gerçek vatanın sarsılmaz aynasıdır.
Onu korumak, unutulmamak kadar kutsaldır.
Çünkü Rumeli, ruhumuzda yeşeren bir çiçek,
Ansızın solsa da yeniden dirilecek müjdesidir.
Unutmayın. Unutturmayın.