Milli Eğitim Bakanımız maarif modelinden bahsederken “Gençlerin milli ve manevi değerlerle bezenmesini arzu ediyoruz” demiş. Esasen Milli Eğitimin varoluş sebebi bu değil midir? Toplumu temel değerler etrafında birleştirmek, kaderde, kıvançta, tasada birleştirmek velhasıl millet olma ülküsüne hizmet etmek. Sayın Bakanım bu söyleminize hiçbir itirazımız yoktur. Ne yazık ki hep kaş yapayım derken göz çıkartmaya devam ediyorsunuz.
Bakın son icraatınıza lütfen. Mülakat dediniz ve sonuçları hep birlikte gördük. H.M Hacettepe Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu bir öğretmen adayı. Türkiye’nin en gözde Üniversitesi. İki milyona yakın öğrencinin girdiği sınavda 31.100 sırada girmiş. Aldığı puan 400 ler civarında. Yetmemiş Halk Edebiyatı dalında Yüksek Lisans yapmış. KPSS 691. Sırada rahatlıkla atanması gerekirken mülakat sonucunda 980. Sıraya gerilemiş ve tercih dışı kalmıştır.
Her şeyden önce Özel Üniversitelerin Eğitim Fakültelerinin çok düşük puanlarla öğrenci aldıklarını hesaba katarsanız hatta bazı fakültelerin Eğitim fakültesi olmadıkları halde formasyonla öğretmenlik hakkı verdiğini düşünürseniz burada başarının cezalandırıldığını kolaylıkla söyleyebilirsiniz. Yukarıda yalnızca bir örnek verdik ve biraz olsun idrak sahibi olan herkesin adaletsizliğin büyüklüğü hakkında fikir sahibi olduğunu düşünüyorum.
Buyurun Sayın Bakanım gelin siz bu gence ve mağdur olan diğer gençlere Allah korkusundan, kul hakkından, adalet anlayışından bahsedin bakalım nasıl bahsedecek ve bu gençleri nasıl bu değerler çerçevesinde kalmalarını sağlayacaksınız. Ya da bu gençleri başarılı olmaları için nasıl motive edeceksiniz? Sizin değerlere bağlı gençler yetişmek için seçtiğiniz yol rol model olmadıktan sonra istediğiniz kadar edebiyatını yapın tut-maaaz!.. Nitekim bunu sahada görmemek için ya sağır, ya da kör olmak gerekir. Aslında sahada bunca çelişkili sonuçlar gördükten sonra mülakatı iptal etmeniz en mantıklı icraat olurdu. Böylece hem milli değerelere hem de manevi değerlere en büyük hizmeti bu şekilde yapmış olurdunuz. Nedendir anlaşılmaz bir inatla bu işin kolayı varken zoru seçtiğinizi.
Sonuç olarak Mülakat sözünü duyar duymaz itiraz etmemizin esas nedeni milli ve manevi değerlerimizin haraç mezat ucuzlatmamak ve basit çıkarlara alet edilmemesi olduğunu ne yazık ki anlayamadınız ve hala anlamış değilsiniz. Üzülerek belirteyim ki başarıyı cezalandırarak topluma ve değerlerimize en büyük kötülüğü yapıyorsunuz. Son olarak Sadi diyor ki; komutan halkın kümesinde bir yumurta çalarsa askerleri bütün tavukları hakları olarak bilir!..