Devlet memurları hakkında, işledikleri bazı fiillerden dolayı çeşitli disiplin cezaları verilirken, disiplin amirleri tarafından ikaz edildikleri veya dikkatlerinin çekildiği durumlarla da karşılaşılabilmektedir.
Disiplin amiri tarafından memurun ikaz edilmesinin veya dikkatinin çekilmesinin ne anlama geldiği hususunda farklı değerlendirmelerle karşılaşılabilmektedir.
İkaz etme veya dikkat çekme bir cezalandırma şekli midir?
Disipline aykırı davranışlarından dolayı Devlet memurlarına verilebilecek disiplin cezaları konusu 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda açıkça düzenlenmiştir.
657 sayılı Kanun, kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre hangi disiplin cezalarının verilebileceğini belirlemiştir.
Devlet Memurları Kanunu, memurlar hakkında disiplin cezası olarak; uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilebileceğini hükme bağlarken, memurun “dikkatinin çekilmesi” ya da “ikaz edilmesi” gibi yolları disiplin cezası olarak kabul etmemiştir.
Memurun ikaz edilmesi veya dikkatinin çekilmesi
Uygulamada memurlar hakkında yaptırım uygulamak amacıyla, disiplin amirlerince yazılı olarak dikkatlerinin çekildiği ya da ikaz edildikleri durumlarla da karşılaşılabilmektedir.
Ancak, 657 sayılı Kanunun disiplin cezalarına ilişkin düzenlemelerine baktığımızda, disiplin cezaları arasında sayılmayan diğer idari yaptırımların bir ceza olarak memur hakkında uygulanmasının mümkün kılınmadığını görmekteyiz.
Kısaca, ikaz edilmiş olması veya dikkatinin çekilmiş olması, ilgili memurun disiplin cezası aldığı anlamına gelmemektedir.