Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, geçtiğimiz perşembe günü aldığı kararla, borcunu ödeyemeyen emeklilerin tüketici kredileri nedeniyle maaşlarına bloke konulabileceğine hükmetti. Oy çokluğuyla alınan bu kararın, memur ve asgari ücretli gibi diğer tüm çalışanlar için de uygulanabilir hale geldiği bildirildi.
Karara karşı oy kullanan Yargıtay üyeleri, bu düzenlemenin sadece emeklileri değil, tüm ücretli çalışanları kapsayabileceğine dikkat çekerek, sosyal güvenlik haklarının ciddi biçimde zedelendiğini vurguladı.
“Bloke sadece emekliye değil, herkese uygulanabilir”
İlgili kararla birlikte, emekli maaşlarının tamamına bloke konulabileceği belirtilirken, aynı uygulamanın memur, işçi ve asgari ücretli çalışanların da maaşlarına yansıyabileceği ifade edildi. Hakimler, İçtihat Birleştirme Kararı’nın (İBK), daha önce sadece emekliler için geçerli olan korumaları ortadan kaldırdığını ve bu durumun tüm ücretli çalışanları olumsuz etkileyebileceğini bildirdi.
Karara karşı çıkan hakimler, “Karar her ne kadar emeklilere ilişkin gibi görünse de, benzer uygulama diğer çalışan gruplarına da yöneltilebilir. Bu durum çalışanların sosyal güvenlik hakkını doğrudan zedeleyecektir” değerlendirmesinde bulundu.
“Bloke maaşın tamamına uygulanabilir” uyarısı
Karar sürecinde emekli maaşlarının yalnızca onda birine bloke konulacağı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığına işaret eden karşı oy kullanan hâkimler, bankaların artık maaşın tamamına el koyabileceğini belirtti.
Hakimler, normal şartlarda haciz işlemlerinin yalnızca asgari geçim tutarının üzerindeki maaş kısmına uygulanabileceğini, ancak alınan bu kararla birlikte bankaların artık maaşların tümüne bloke koyabileceğini kaydetti. Bu gelişme, maaşların büyük kısmını kredi borçlarına kaptırabilecek çalışanlar açısından ekonomik güvenliğin sarsılabileceği yönünde endişelere yol açtı.
Sosyal güvenlik sistemi zedelendi
Hakimlerin karşı oy gerekçesinde, söz konusu kararın Sosyal Sigortalar Kanunu’na değil, “ahde vefa” ve “sözleşme özgürlüğü” ilkelerine dayandırıldığı ifade edildi. Bu yorumun, sosyal devlet ilkesine aykırılık oluşturabileceği yönünde çekinceler dile getirildi.