Merhamette Mesafe Tanımayan Millet « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

Merhamette Mesafe Tanımayan Millet


Osmanlı Sultanı Abdulmecit 1847’de kıtlık yaşayan 3.600 km uzaklıktaki İrlanda’ya; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan 4.100 km uzaklıktaki katliama uğrayan Sudan’a yardım elini uzattı.
Ecdadımız merhametiyle dünyanın neresinde bir masum, mazlum ve mağdur varsa din, dil, ırk, mezhep ve meşrep ayrımı gözetmeksizin muhtaç olan her insanın yardımına koşmuştur. Bizim tarihimizde kan, gözyaşı, sömürü, katliam ve soykırım gibi insanlık suçu yoktur. Tarihimizle ne kadar övünsek azdır. Neslimiz ecdadını tanıdıkça kendisine olan güveni artacak ve daha büyük işler başarabilme cesaretini kendinde bulacaktır.
İrlanda’da 1847 yılında yaşanılan kıtlık nedeniyle bir milyondan fazla kişi hayatını kaybetmişti. Dönemin Osmanlı padişahı Abdülmecit, İrlanda’dan gelen bir diş hekiminin anlatımıyla durumdan haberdar oldu. Osmanlı Devletinin zayıf olduğu bir dönemde Sultan, açlıktan ölen İrlandalılara yardım etmek için acilen 10 milyon sterlin yardım etmek istedi. Ancak, o dönem Kraliçe Victoria, 2 milyon sterlin yardım yapmıştı ve İngiltere, Kraliçe’nin yardımını aşan bir miktarı kabul etmedi. Bunun üzerine Sultan Abdülmecid, istemeyerek yardımı azalttı ve İrlanda’ya 1 milyon sterlin gönderdi. Bunun yeterli olmadığını bilen Sultan, İngilizlerden gizli olarak gıda, ilaç ve tohum dolu 5 yelkenliyi İrlanda’ya gönderdi.
İrlanda halkı ise bu yardımı hiç unutmayarak Ay-yıldız’ı bölgenin sembolü haline getirdi. Drogheda Belediye binası duvarına “1847 Büyük İrlanda Kıtlığı, Türkiye halkının İrlanda halkına karşı cömertliğinin tanınması ve anısına” yazılı plaketle Osmanlı Devleti’nin cömertliği ölümsüzleştirildi. Kentin futbol takımı Drogheda United, bugün de formasında hilal ve yıldızı taşıyor.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ecdadından aldığı ilhamla dünyanın neresinde bir mazlum varsa onun yardımına hiç tereddüt etmeden ve hiçbir ayrım gözetmeden koşmaktadır. Devletimiz en son Sudan halkının yardım çığlıklarına duyarsız kalmadı.
Fakir Sudan halkının altın madenlerine göz diken Birleşik Arap Emiri Nahyan ile Soykırımcı İsrail Başbakanı Netanyahu’nun piyon olarak kullandıkları Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) Sudan’da katliamlar ve tecavüzler yapmaya başladı.
Türkiye Sudan’da yaşanan insanlık dramına sessiz kalmadı. Mısır ile yapılan diplomatik görüşmeler sonucunda Mısır Hükümeti, hava sahasını Türkiye’ye açtı. Mısır’a konuşlanan Türk SİHA’ları, aynı Libya’da olduğu gibi Sudan’da da huzuru ve sükûneti sağladı.
Orta Doğu’da zengin petrol yatakları XX. Yüzyılın başlarında keşfedildi. İngiltere, Orta Doğu’nun ve Afrika’nın yeraltı zenginliklerini sömürmesinin önündeki en büyük engel olarak Osmanlı Devleti’ni görüyordu. İşte bu bağlamda İngilizlerin yazdıkları yalan tarihi bir tarafa bırakıp hakikatlere bakalım. I. Cihan Harbinde Osmanlı’nın cihad ilanına uyup İngilizlere karşı savaşırken şehit olan Sudan’ın son Sultanı Ali Dinar’ı kaçımız biliyoruz! Neslimizin bilmemesini yadırgamıyoruz ancak tarihimizi ideolojilerin dışında bilimsel veriler ışığında neslimize öğretilmemesini yadırgıyoruz. Son yüzyılda emperyal güçler sistematik olarak Orta Doğu ve Afrika halklarıyla aramıza hep nifak tohumlarını ekti. Hâlbuki çok derin ve güçlü tarihi ve kültürel bağlarımızın bulunduğu bu yerler, bizim gönül coğrafyamız dediğimiz yerlerdir.
Yüzyıl önce Türkiye’ye biçilen rol, 783.562 km2 Anadolu sınırları içerisinde kalması ve dışarıyla asla ilgilenmemesi üzerine kurgulanmıştı. Türkiye ne zaman başını biraz kaldıracak olsa ya kültürel zenginliğimiz olan farklılıklarımız üzerinden iç karışıklıklar çıkarılır ya da askeri darbelerle önü alınırdı. Çünkü emperyalistler, Orta Doğu ve Afrika’daki zengin madenleri rahat sömürebilmeleri için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni sürekli içerdeki işlerle meşgul edilmesi gerektiğini çok iyi biliyorladı.
Sayın Cumhurbaşkanımızın “Türkiye, üzerinde ameliyat yapılacak bir ülke değildir” çıkışıyla artık MOSSAD, CIA, MI6 ve BND gibi yabancı ajanlar Türkiye’de eskiden olduğu gibi cirit atamıyorlar ve hain planlarını hayata geçiremiyorlar, çünkü adı gibi gerçek anlamda da görevini hakkıyla icra eden ve başında Sayın İbrahim Kalın’ın bulunduğu Milli İstihbarat Teşkilatımız (MİT) var. Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedefiyle birliğimiz, dirliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz taçlandırıldı.
Dünyada özellikle bölgemizde yaşamakta olduğumuz son jeopolitik gelişmeler karşısında Türkiye’nin duyarsız kalmasını hiç kimse beklemesin. Türkiye’nin, tarihi misyonu, milli güvenliği ve bekası açısından bölgedeki gelişmelerin ve olayların figüranı değil oyun kurucusu olması bir tercih değil zorunluluktur. Reis-i Cumhurumuz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın: “Türkiye sadece kendi sınırlarından ibaret bir ülke değildir” sözünü şimdi daha iyi anlıyoruz.
Yıldırım DEMİRCİ

Atama, Bağ-Kur’lu, bağkur, başvuru, borçlanma, ÇALIŞAN, Cumhurbaşkanlığı, dairesi, Danıştay, disiplin cezaları, Döviz, EĞİTİM, emekli, emekli sandığı, emeklilik, enflasyon, Esastan İptal Kararı, flaş, flaşhaber, Güncel, gundem, İçişleri Bakanı, işçi, işveren, izin, kamu, Kamudan, koşullar, KPSS, maaş, MEB, mebhaber, memur, memur haber, memur haberleri, mevzuat, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma, ödeme, Ödemeler, Öğretmen, okul müdürleri, okullar, Otomobil, Ötv, para, para iadesi, politika, prim iadesi, Resmi Gazete, sağlık, Sağlık Bakanlığı, Sayıştay, SGK, son dakika, sorgulama, Sosyal Güvenlik Kurumu, sosyal güvenlik merkezi, ssk, Şube Müdürlüğü, taşeron, Ticaret Bakanlığı, toplu, toplu para, Twitter, yargıtay, yerleştirme sonuçları, yüz yüze eğitim, zam haberleri