Çocukluğumuz İran-Irak Savaşı haberlerini radyodan dinleyerek geçti. Filistin’de yaşanan işgaller ve bir ülkenin yok olması da aynı şekilde. 1986 yılında, lise ikinci sınıftayken, ABD’nin Libya Lideri Muammer Kaddafi’nin çadırını füze ile vurduğunda çok heyecanlanmış, vereceği karşılığı beklerken Libya’nın yapacak hiçbir şeyinin olmadığını öğrenince çok üzülmüştüm.
Bizim müfredatımız, hepimizin bilinçaltında, savaşlar eski zamanlarda olur önyargısı oluşturarak, dünyada olup biteni anlamakta zaman kaybetmemize sebep oldu. 11 Eylül, Arap Baharı ve vesayet savaşları ile İslam coğrafyası tam anlamıyla yıkım yaşamaya başlayınca, gidişatın yönünü görmüş olduk.
Kırk yılımıza, binlerce insanımızın canına ve milyarlarca lira kaynağımıza sebep olan terör belası, devletçikler haline getirilerek ülkemizi çevreleyen şer çemberine dönüştürülünce, bugünler kaçınılmaz oldu. Oyunu hep başkaları kurdu, Müslüman ülkeler hep bedel ödedi, kaderine razı olmak zorunda kaldı.
İlk defa bu gidişatı tersine çevirecek hamle şansımız oldu. Bu çok anlamlı bir hamledir, bugünden çok geleceğe etki edecek bir hamleder.
Bu başarıyı ve özgüveni getiren adımlar daha da güçlendirilmeli, teknolojik hamleler, milletimizin birlik ve bütünlüğü ile taçlandırılmalıdır. Harekâtın başarısı için ileri sürülen aykırı fikirlere saygı duyulmalı, kulak kabartılmalı ancak, ayrımcılık körüklenmemelidir.
Laik, ulus devlet söyleminden cihat ve gaza söylemine dönüyoruz diye tedirgin olanlara, bizi biz yapan değerlere sahip çıkmanın, hava savunma sisteminden ve en gelişmiş silahlardan daha stratejik olduğunu anlatmalıyız.
Polemik yapacak zaman değildir. Şehitler tepesi boş kalınca, Aylen bebekler denizde boğuluyor, milyonlar sınır kapılarında perişan oluyor. Şehitler tepesi boş kalınca arkasından kölelik geliyor, açlık geliyor, iç savaş geliyor, işgal geliyor, ölüm geliyor, zulüm geliyor. Şehitler tepesi boş kalmazsa, ardından onur geliyor, haysiyet geliyor, özgürlük geliyor.
Bahar Kalkanı Harekâtı inşallah İslam devletlerinin birlik ve beraberliğine giden yolu açar. Müslümanların elini güçlendirir, kuklalarla yönetilen bazı devletlerde, kuklalardan kurtulacakları gerçek Arap baharını başlatır. SİHA ve uçaklarımız inşallah ümmetin özgürlüğü için Kudüs, Mekke ve Medine semalarında da uçar.
Emperyalizmin nöbet değişim süreci olan Arap baharı, Suriye sınırımızda sert bir kayaya çarparak son bulacak inşallah.
Allah, milletimizin ve askerimizin yarımcısı olsun.
Talat YAVUZU
Memur Sen İstanbul İl Başkanı
yavuztlt@hotmail.com