Bilindiği üzere öğretmen ataması için temmuz ayında mülakatlar yapıldı ve günlerce sürdü. Ancak 19 Eylül’de bir ya da 2 saat kadar sonuç ekranı açıldı hemen akabinde kapatıldı. Ekranın tekrar kapatılması gerekçesi güya konunun Danıştay’a taşınmış olmasıydı.
Kamuoyunun baskısıyla 25 Ekim günü saat 22.00 dolaylarında nihayet sonuçlar açıklandı. Sonuçlar açıklandı fakat kimse sırasını bilmiyor. Yani bir branşta alınacak kişi kontenjanına girip girmeyeceğini net olarak bilmiyor. Birilerine yüksek verildiyse KPSS puanına bakarsak çok kolay atanırım diyen birçok kişi belki de sıralamaya giremeyecektir.
Bu işin mağdur yaratma tarafıdır.
Bir başka önemli husus öğretmen atamalarının geciktirilmesidir ki binlerce ücretli öğretmen çalıştırılmaya devam ediliyor. Ücretli öğretmenlerin mağduriyeti ve düşük ücretleri zaten büyük sıkıntıdır ve bir türlü giderilemedi. Öğretmen açığının ne kadar yüksek olduğunu ve atama yapılmamasının eğitime vurduğu darbe açısında buyurun size rakamlar.
Yalnızca İstanbul’un dört ilçesindeki ücretli öğretmen sayısı. Eyüpsultan: 496, Gaziosmanpaşa: 745 Sultangazi: 1248 Arnavutköy: 743 yani yalnızca dört ilçemizde 3223 ücretli öğretmen çalıştırılmaktadır ve ne yazık ki bunların çoğu da ilkokullarda görev yapmaktadır. Yine ne yazık ki bu ücretli öğretmenlerin çoğu okula ilk defa merhaba diyen birinci sınıfları okutmaktadır.
Sakıncası ne mi?
İlk defa okula başlayan çocuğu eğitmek ara sınıflara göre çok daha titizlik isteyen bir iştir. Bu çocukları okutmak için pedagoji ve deneyim olmazsa olmazdır. Biz idarecilik yaptığımız yıllarda birinci sınıfları yeni atanmış öğretmenlere vermezdik. Çünkü çocuk bu sınıfta kalem tutmayı, araç gereç kullanmayı, paylaşmayı, arakadaş edinmeyi birinci sınıfta öğrenir. Okul idarecilerine neden birinci sınıfları çoğu formasyon dahi almamış ücretli öğretmenlere emanet ediyorsunuz dediğimizde diğer sınıf velileri öğretmenleriyle devam etmek istiyor. Atama yapılmayınca ücretli öğretmenlere bu sınıfları vermek zorunda kalıyoruz dediklerine şahit oluyoruz.
Peki mülakat yaparak atanacak öğretmeni oyalamak geleceğimiz olan yavrularımızın iyi eğitilmelerinden daha mı önemlidir. 2018-2023 yılları arasında KPSS =Mülakat puanı verilince kıyamet mi koptu. Temmuzda formalite mülakatlar yapıldı Ağustosta kuralar çekildi ve öğretmenler Eylül ayında görevlerine başladılar. Bu yıl ne zaman başlayacaklar? Muhtemelen yarı yılda ya da!..
Sonuç olarak; mülakat hem aday öğretmenin hakkını yemeye neden oldu hem de okuldaki yavrularımızın eğitimine sekte vurdu. Bu inattan vazgeçilmelidir. Sıralama açıklandığı zaman hep birlikte göreceğiz yine birçok mağdur yaratılmış olacaktır. Artık küçük hesapları bir kenara bırakalım ve hakkı hak edene teslim edelim. Devletimizin adalet anlayışını en katı yüreklerde yeşertelim. İşte bu yüzden diyoruz ki mülakatlar atamaların mide bulandırmasına vesile olması bir yana geciktirmeye neden olduğu için eğitime vurulmuş darbedir.