Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen olarak TBMM’de bir kere de memurlar için bir torba yasa hazırlanmasını ve milletvekillerinin ellerinin kamu çalışanlarının hayrına kalkmasını istiyoruz.
Genel Başkan Geylan, memur paketi hazırlanmasını istediklerini kaydederek şunları söyledi: “Türkiye Kamu-Sen olarak, Maliye Bakanlığı önünde ve illerde şubelerimiz aracılığıyla ‘Bu bütçe memurun bütçesi değil’ diyerek eylem yapmıştık. Eylemin ardından bir memur paketi hazırlanmasını ve kamu çalışanlarının rahatlatılmasını istedik.
Bilindiği gibi son yıllarda torba kanun çıkarılması moda oldu. Torba açılıyor, sağdan soldan dolduruluyor, milletvekillerinin onayına sunuluyor. Türkiye Kamu-Sen olarak memurlar için bir torba yasa hazırlanmasını ve TBMM’de ellerin bir kere de kamu çalışanlarının hayrına kalkmasını istiyoruz.” Geylan hazırlanmasını istedikleri memur paketini kapsayan kanunda, bütün ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması hususunun yer almasını istedi. Genel Başkan ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmesini, tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin artırılmasını ve ek göstergeden yararlanamayan yardımcı hizmetler sınıfının ek göstergeden yararlanmasının sağlanmasını talep ettiklerini bildirdi.
Genel Başkan memur paketinde aynı işi yapan kamu çalışanlarının farklı statülerde istihdam edilmesine son verilerek, tüm sözleşmelilerin kadroya geçirilmesinin önemli taleplerinden biri olduğunu da ifade etti. Geylan memur paketinde yer almasını istedikleri diğer hususları da şu şekilde dile getirdi: “Vergi dilimleri matrahı yüzde 15’e sabitlenmelidir. Yardımcı hizmetler sınıfı öğrenim durumlarına göre bir defaya mahsus olmak üzere sınavsız genel idari hizmetler sınıfına geçirilmelidir. Dini bayramlarda ikramiye verilmesini de çok önemsiyoruz. Görevleri başında olan kamu çalışanlarına da tıpkı işçiler ile işçi ve memur emeklilerinde olduğu gibi dini bayramlarda ikramiye verilmelidir.”
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan yaptığı konuşmada malum yapının kamu çalışanlarını korkutarak, sindirerek ya da makam, mevki vaat ederek üye yaptığına değindi. Bu yapının kamu çalışanlarını esir aldığını, onların şahsiyetlerini un ufak ettiğini bildiren Geylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çalışanları işleri ile inandıkları arasında tercihe zorladılar. İşyerlerini görüyorsunuz. Korkudan ya da ikbal beklentisinden dolayı iki dünya bir araya gelse asla birlikte olmayacak insanlar aynı kulvarda yürüyor. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığı zaman Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen’in ortaya koyduğu duruş sayesinde sadece sendikacılık yapmıyoruz. Kamu çalışanlarına; şahsiyetleriyle, kimlikleri ve kişiliklerini koruyarak var olabilecekleri bir zemini sunuyoruz. İşte bu nedenledir ki, Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen her zaman var olmalıdır. Var olmadığımızı düşünün. Çok geriye gitmeye gerek yok, son 15 yılımızı düşünün. Biz olmasaydık ne olurdu? Son 15 yılda 300 bin yeni üye kaydı yaptık. İşte biz olmasaydık 300 bin eğitim çalışanı edebi, şahsiyeti, ahlakıyla sendikacılık yapacak zeminden mahrum kalacaktı.
Bilindiği gibi Türk Eğitim-Sen tüzüğünün amaçlar kısmında; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesi ve Anayasamızın ilk üç maddesinde anlamını bulan temel değerleri ifade edilmiştir. O değerlere sahip olan kamu çalışanları bizim yolculuğumuza dahil olabilir. Bu, aslında çok tarihi bir misyondur. Bakınız; bu topraklarda yaşayan insanlarımızın ortak değerleri var. Ama yıllardır bu ortak değerlere sahip olan insanlarımızı ortak davranışa sevk edecek bir mekanizmadan yoksun kalmışız. İşte biz tam da şu anda Türkiye Kamu-Sen olarak bu zemini sunuyoruz. Sanırım bu, çok uzun yıllardır milletimizin mahrum olduğu ve ihtiyaç hissettiği bir husustur.” Sendikacılığın geleceğini kurtarma anlamında bizim önemli bir misyonumuz var.
Türk Eğitim-Sen’in yeni misyonunun Malum-Sen’in kirlettiği alanı temizlemek olduğunu belirten Geylan, “Şu anda Malum-Sen cephesinde istifalar geliyor. Ama istifa edenlerin büyük çoğunluğu tekrar sendikalara üye olmuyor. Çünkü kamu çalışanları bu sendikal görünümlü yapının zulmünden tiksindi. Yıllardır maruz kaldıkları baskılardan dolayı çok bunaldılar. Bundan dolayı sendikacılığa karşı bir buğz oluştu. Şu an bizim önümüzdeki en önemli problemlerden biri kimi ahlak yoksunlarının kirlettiği sendikal alanı temizlemektir. Bunu başaracak tek yapı, Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen’dir. Çok temiz bir teşkilatımız var. Sendikacılığın geleceğini kurtarma anlamında önemli bir misyonumuz var. Bilindiği gibi dinamik bir sendikal rekabet içerisindeyiz. 14 Mayıs mesai bitimine kadar bir arkadaşımızı daha bu yolculuğa nasıl katarız, bunun gayretinde olacağız” diye konuştu.