EASTMED sonrası Türkiye ve Doğu Akdeniz « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

EASTMED sonrası Türkiye ve Doğu Akdeniz

Kanal 7 Dış Haberler Koordinatörü Taha Dağlı, Haber7.com’daki köşesinde Doğu Akdeniz politikaları ve EASTMED konusu üzerine bir yazı kaleme aldı.


Doğu Akdeniz’deki yer altı kaynakları, dünyanın pek çok ülkesini, bölge ülkeleriyle burada konsorsiyumlar ve ortaklıklar kurmaya yönlendiriyor. Özellikle bakir bir alan olduğu bilinen Doğu Akdeniz’deki enerji yataklarının paylaşımı noktasında tartışmalar yaşanırken, bölgenin “bomba projesi” olarak duyurulan ve Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz planı olarak duyurulan EASTMED hayalleri suya düştü.

Kazal 7 Dış Haberler Koordinatörü Taha Dağlı, Haber7.com’daki köşesinde Doğu Akdeniz politikaları ve EASTMED konusu üzerine bir yazı kaleme aldı.

ABD VETO ETTİ

Taha Dağlı, ABD’nin veto ettiği EASTMED planı ile Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz’in mümkün olmayacağının bir kez daha gösterildiğini belirtti:

“Doğu Akdeniz doğalgazını deniz altı borularıyla Avrupa’ya ulaştırmayı öngören Yunanistan’ın hayali suya düştü.
ABD, eastmed projesini veto etti.
Buradan çıkan çok önemli sonuçlar var.

Türkiye açısından, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin dışlandığı projelerin ve anlaşmaların şansı yok, bu teyit edilmiş oldu.
Doğu Akdeniz’de tüm yollar Türkiye’den geçecek.”

MALİYET, RİSK VE HUKUKSUZ

Projenin pek çok açıdan hatalı bulunduğu Türkiye tarafından dile defalarca dile getirilirken, ABD’nin vetosu ile bu gerçekler bir kez daha gün yüzüne çıktı. Dağlı EASTMED projesinin barındırdığı riskler, yüksek maliyetler ve hukuk dışı bir girişim oluşuyla ilgili şunları söyledi, Türkiye’nin artık bölgede pek çok açıdan daha etkin bir statüde bulunacağına değindi: 

“Eastmed maliyetli, riskli ve Türkiye’nin hukuki engeline takılacak bir projeydi, çöpe atıldı.
Bundan sonra Doğu Akdeniz doğalgazının Avrupa’ya taşınmasında tek adres Türkiye olacak.

Eastmed’in imzacılarından biri İsrail’di.
Ancak başından beri İsrailler de imzalamış olsalar dahi bu projenin gerçek olma ihtimalini zayıf buluyorlardı.

İsrail-Türkiye ilişkilerinde küçük adımlarla olsa da ilerleme var.
ABD’nin Eastmed kararı sonrası bu ilişkinin Doğu Akdeniz özelinde bir uzlaşıyla daha da hızlı şekillenmesi bekleniyor.

Benzer durum Mısır-Türkiye ilişkileri için de geçerli.
Doğu Akdeniz’in önemli ülkelerinden Mısır da, ABD’nin Eastmed vetosunun ardından Türkiye ilişkisine özen gösterecektir.”

KKTC İÇİN FIRSAT, YUNANİSTAN İÇİN HAYAL KIRIKLIĞI

Bu oluşan durumun özellikle KKTC için adeta bir dönüm noktası olabileceğine değinen Dağlı, Yunanistan için ise bir hayal kırıklığı olduğunu ifade etti:

“Yeni durum, Girit çevresindeki petrol şirketlerinin faaliyetlerinin durdurulmasını da beraberinde getirdi. Türkiye ile Libya arasındaki deniz yetki alanları anlaşmasının ne kadar sağlam bir temel olduğunun işareti sayılabilir, bir gelişme bu.
ABD’nin Eastmed vetosunun ardından bu bölgede Türkiye ve KKTC’ye yönelik hak ihlallerinin asgariye ineceğini de söyleyebiliriz.

Yunanistan’a gelince.
Girit adası üzerinden çizdikleri Doğu Akdeniz haritası ve bu harita üzerinden yapmayı planladıkları anlaşmalar çöpe gidiyor.

Yunanistan ABD’yi suçluyor.
ABD her ne kadar Atina’yı şımartsa da bu şımarıklığın bir sınırının olduğunu da gösterdi.

ABD dış politikada her zaman çıkarlarına bakar.
Doğu Akdeniz’de Yunanistan mı yoksa Türkiye mi sorusuna, ABD’nin oradaki çıkarları yanıt verir.
Bu cevap da Yunanistan değil, Türkiye’dir.”

TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ

Gelinen noktanın Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin geleceğini şekillendirebileceğine değinen Dağlı şunları söyledi:

“ABD Yunanistan’ı garnizon haline getirdi.

Ve bunu Rusya’yı çevrelemek adına yaptı.
ABD’ye sonsuz güvenen Atina, Doğu Akdeniz’de aldığı şok sonrası ortada bırakılabilir bir ülke olduğunun farkına varıyor.
Bu durumda ABD, Yunanistan’ı ortada bırakıyorsa, Yunanistan Rusya’nın karşısında ortada kalıyor da demektir.

ABD rasyonel bir davranışla Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı bir projeyi desteklemeyerek, Türkiye ile ilişkiler konusunda limitli de olsa olumlu bir adım atmıştır.
İki taraf arasında yığınla kalıtsal sorun olmasına rağmen Doğu Akdeniz’de ABD ile zıt cephelerde olmamak ve kriz seçeneğinin ortadan kaldırılması değerli bir durumdur.”