Dünün yasakçıları bugünün özgürlükçüleri, dünün efendileri bugünün hizmetkârları oldu! Millete tepeden bakan kibirlileri mütevazı, darbecileri demokrasi havarisi, koyu laikleri dindar, hırsızları dürüst, beceriksizleri becerikli oldu! Bu işte bir terslik, bir hinlik var ancak milletimiz bir gün mutlaka farkına varacaktır.
Birilerinin çalışılmış rollerini çok iyi oynadığı, hedefteki kitlenin ustaca hipnotize edildiği anlaşılıyor. Geçmişte; “Laiklik elden gidiyor, Cumhuriyet kazanımlarımız tehlikede.” diye ülkede huzur bırakmayanların, bugün hiç de böyle bir dertlerinin olmadığı anlaşılıyor. Geçmişte “takiyye, siyasi sembol, gericilik, kamusal alan…” tartışmaları ile ülkeyi, adeta İsrail’in zulüm kamplarına çevirenlerin bugün utanma, yüzleşme ve tutarlılık diye bir dertleri yok.
Onlar ve seyre daldığımız oyunlarını kurgulayanlar ne yaptıklarını biliyorlar. Mesele bizim ne yaptığımız ve gözümüzün önünde sergilenen bu oyunu nasıl yorumladığımızda saklı. Keşke samimi olabilseler, keşke yüzleşebilseler ve itiraf edebilseler. Keşke, geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi, açık toplum haline gelmiş, sivil toplumu güçlenmiş ülkemizde, bu değişimleri bizim kazanımımız olsa.
“Türkiye eski Türkiye değil, yasaklar, darbeler ve hak ihlalleri geride kaldı.” diye ifade ettiğimiz ve son yirmi yıldaki en büyük başarımız olduğuna yürekten inanarak, “fırsatını bulduklarında ya da gücü ellerine geçirdiklerinde daha beterini yaparlar, inanmayın bunlara, takiyye yapıyorlar.” Uyarısını da yabana atmayarak tarihe not düşmek istiyorum, yaşayıp göreceğiz.
Bugünlerde oyunun yeni bir perdesi sahneleniyor. Aylardır devam eden Gazze eylemlerimde ortalıkta görünmeyenler, destek vermeyenler, içeride terörle iş tutarak Hamas’a terör örgütü diyenler, bir anda Filistin ve Gazze dostu kesildi. Duyarlı gençlerimizin temiz duygu ve haklı reflekslerini de kullanarak, kendilerini temize çekme ve ömrünü Filistin davasına adamış, yüzlerce eyleme, etkinliğe katılmış insanların boynuna bir yafta asmaya çalışıyorlar.
Eğer kısa sürede çıkıp bu hilkat garibesi kişi ve kuruluşlara; “Siz de kimsiniz, Filistin ne tarafa düşer, Gazze neresidir?” diye sormazsak, tersine dünya süreci, sinirlerimizi epeyce yıpratacağa benziyor. Bu arada bu bukalemunlara bu fırsatı verenlere de gerçekleri göstermek boynumuzun borcudur. Dünyada ticaret yapacak İsrail’den başka ülke mi kalmadı Allah aşkına. Bedeli neyse biz ödeyelim, yetmiş yıllık mücadeleyi kirletmeyin, temiz kalsın!
Yıllardır onuru, erdemi, adaleti ve insana saygıyı, adil bir dünyayı savunan, bu uğurda emek verenler olarak, ahlaki ve moral üstünlüğümüzü, çalışılmış oyunlarla kaybetmeyeceğiz. Özgür Filistin demeye, insan hakları demeye ve insanlığın kurtuluşu için her cephede savaşmaya ömrümüzün sonuna kadar devam edeceğiz.
Talat YAVUZ
