ALLAH’IN ÖVDÜĞÜ KADINLAR « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

ALLAH’IN ÖVDÜĞÜ KADINLAR


Toplumun mimarıdır kadınlar… Onların ellerinde yoğrulur hamuru toplumun… Onların rahminde başlar bu yolculuk ve mezara kadar devam eder. Onlar iyi olduğunda toplum iyi olur, onlar bozulduğunda toplum ekseninden kayar.  Annedir onlar… İlk öğretmen, ilk arkadaş, ilk sırdaş ve ilk sevgili… Merhametiyle donatmıştır onları Yüce Allah…  Kadınlar vardır sevgiyi ilmek ilmek ören… Kadınlar vardır toplumu adım adım büyüten… Kadınlar vardır sırdaş olur serlere… Kadınlar vardır abidevi… Kadınlar vardır vezir eder köleyi ve kadınlar vardır çilekeş…Kur`an ve hadislerde övgüyle bahsedilen, örnek alınacak güzel ahlak özelliklerine dikkat çekilen kadınlar…

İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’in (a.s) eşi ve gönlünü huzura kavuşturan, beşeriyetin anası ve ilk kadın… “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkek ve kadın üretip yayan rabbinizden sakının!” (Nisâ/1,A‘râf/189, Zümer/6) ilahi emriyle yaratılışı bildirilen, şeytan tarafından aldatılıp sonra günahlarından tövbe ederek insanlığa sağlam bir gelecek hazırlayan, hem cenneti ve hem de dünya hayatını Hz. Âdem ile birlikte yaşayan Hz. Havva…

Hatırına kupkuru çölün zemzemle abat olduğu, Hz. İbrahim’in “Rabbim bana salihlerden olacak bir evlât ver!” (Saffât/100) duasıyla Hz. İsmail’i dünyaya getiren, Hz. Muhammed’in“Allah,İsmail’in annesine rahmet etsin! Eğer suyun önünü kapamasaydı, zemzem akıp giden bir ırmak olurdu.”(Müsned, I, 347; Buhârî, “Enbiyâ”, 9) dediği;İsmail’in susuzluktan ölmesinden korkarak telâşlanıp çaresizlikten Safa ile Merve tepeleri arasında yedi defa gidip gelen ve akabinde oğlunun bulunduğu yerden zemzemin çıktığını görerek bu vadide kendisine su ihsan eden Allah’a şükreden; Allah’ın İbrahim’den oğlu İsmail’i kurban etmesini istemesi ve İbrahim’in bu emri yerine getirmeye çalışması üzerine bu durumu tevekkülle karşılayarak şeytanın iğvasına kapılmayan, İsmail’in kurban edilmek istenmesine rızâ gösteren, Mekke’de yaşayan, orayı imar eden ve doksan yaşında vefat ederek Hicr’e defnedilen Hz. Hâcer

İman ettikten sonra Hz. Yusuf’a olan beşeri aşkını Rabbine yönelten, olgunlaşan muhteşem bir ruh haline örnek, kemal derecesine tırmanan ve etkisini bütün bir ülke üzerinde konuşturan muhterem bir kadın olan Züleyha

“Ya Rabbi! Ben gerçekten nefsime zulmettim. Süleyman’la beraber âlemlerin Rabbine teslim oldum.” (Neml/44) diyerek bütün güç, kudret ve bugün bile konuşulacak teknolojisiyle Allah’a teslim olan, sadece kendini değil, kavmini de imana yönelten, iman eden güçlü ve başı dik, Hz. Süleyman’a değil, Rabbine teslim olan Sebe Melikesi Belkıs

Asırlar ve çağlara hitap eden, ebediyete kadar canlı kalacak, Kur`an’ı Kerimde geçen “Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap; beni Firavun’dan ve onun (kötü) işinden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!”(Tahrim/11) ayetleriyle birlikte inananlar için ölümsüz bir karakter haline gelmiş, gerek erkek, gerek kadın iman sahipleri için mükemmel bir örnek, Hz. Peygamber Efendimizin deyimiyle “İlahi vahye bir an için dahi olsun hiç inanmamışlık yapmayan üç kişiden biri”, Rabbini iyi tanıyan ve insani değerlerle aşina, muvahhid bir kadın Hz. Asiye

Allah Teâlâ’nın kitabında “Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi.” (Âl-i İmran/37) diye buyurduğu; hayatının her anında, yaptığı her işte Allah’a yönelen, Allah’ın ismini yücelten, Rabbimize yürekten bağlı, samimi bir mümin, Allah’ın iffetini Müslüman kadınlara örnek gösterdiği, ulü’l-azm peygamberlerden biri olan Hz. İsa’nın (as) annesi Hz. Meryem

“Gerçek şu ki, Firavun yeryüzünde (Mısır’da) büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı(Kasas/4).” ayetiyle bildiğimiz, Firavun’un tüm erkek çocuklarının öldürülmesini emrettiği bir dönemde dünyaya gelen Hz. Musa’nın hayatta kalabilmesi için Allah’ın vahyi “Hani, annene vahyolunan şeyi vahyetmiştik. (Şöyle ki:) ‘Onu sandığın içine koy, suya bırak, böylece su onu sahile bıraksın; onu Benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri alacaktır… (Taha/38-39)”“… ve Musa’nın annesine:‘Onu emzir, şayet onun için korkacak olursan, onu suya bırak, korkma ve üzülme; çünkü onu Biz sana tekrar geri vereceğiz ve onu gönderilen (elçilerden) kılacağız!’ diye vahyettik.(Kasas/7)”ayetlerinde anlatıldığı gibi,Yüce Allah’ın bebek Musa’yı bir sandığa koyarak suya bırakmasını emrettiği, yavrusunu geri vereceğini bildirerek kalbini yatıştırdığı; üstün ahlakını, Allah’a olan bağlılığını ve tevekkülünü tüm iman sahiplerine örnek gösterdiği, “Musa’nın annesi ise, yüreği boşluk içinde sabahladı. Eğer müminlerden olması için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu(n durumunu) açığa vuracaktı. (Kasas/10)”ayetiyle sonunu öğrendiğimiz, “Biz, daha önce ona sütanalarını haram etmiştik. (Kız kardeşi:) “Ben, sizin adınıza onun bakımını üstlenecek ve ona öğüt verecek (veya eğitecek) bir aileyi size bildireyim mi?” dedi. (Kasas/12)” ayetiyle başka annelerden farklı tutulan, Böylelikle, gözünün aydın olması, üzülmemesi ve gerçekten Allah’ın vaadinin hak olduğunu bilmesi için, onu annesine geri vermiş olduk. Ancak onların çoğu bilmezler.(Kasas/13)”ayetiyle tanıdığımız Hz. Musa’nın annesi

“Medyen suyuna vardığı zaman, su almakta olan bir insan topluluğu buldu. Onların gerisinde de (hayvanları su başına götürmekten çekinen) iki kadın buldu. Dedi ki: ‘Bu durumunuz ne?’‘Çobanlar sürülerini sulamadıkça, biz sürülerimizi sulayamayız; babamız yaşı ilerlemiş bir ihtiyardır.’ dediler. Hemencecik onların sürülerini suladı.(Kasas/23-24)”ayetiyle tanıdığımız, iffetleri konusunda titiz, nezih olmadığını ve rahatsız olabileceklerini düşündükleri ortamlara girmeyen, bu güzel tavırlarına karşılık Allah’ın onlara güvenilir biri olan Hz. Musa’yı gönderdiği, gösterdikleri ahlaki olgunlukla tüm kadınlara örnek teşkil eden Medyen suyundaki kadınlar… Nitekim bu olay, kadınlardan birisinin Hz. Musa’nın eşi olmasına vesile olmuştur.

Çocuğu olmadığı için kocası Hz. İbrahim’e cariyesi Hacer’i hediye eden; Hz. Hacer oğlu İsmail’i doğurunca gizliden gizliye üzülen, Kur`an-i Kerim’de “And olsun ki, elçilerimiz İbrahim’e müjde ile gelip ‘Selâm!’ dediler. O da ‘Selâm!’ dedi ve eğlenmeden gidip kızartılmış bir buzağı getirdi. Onların ellerinin buna uzanmadığını görünce hoşlanmadı ve kalbine bir korku geldi. Onlar ‘korkma biz Lût kavmine gönderildik’ dediler. İbrahim’in ayakta duran zevcesi güldü. Biz de ona İshak’ı ardından da torunu Yâkub’u müjdeledik. Kadın ‘Vay, kendim bir kocakarı, şu zevcimde bir ihtiyar iken ben mi doğuracakmışım? Bu doğrusu pek şaşılacak bir iş!’ dedi. Melekler ‘Ey evin hanımı! Allah’ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olmuşken, nasıl Allah’ın işine şaşacaksın! O Hamid ve Meciddir!’ dediler. (Hûd/73)”diye anlatılan Hz. İbrahim’in eşi, Hz İshak’ın annesi Hz. Sare

Ahlaki değerleri hayatına uyarlamış, alnında nûr-i Muhammedî olan Abdullah’ın taht-ı nikâhına aldığı, tertemiz bir sulpten, ahlaki meziyetlerle dolu bir soydan gelen, asalet ve faziletlerle süslü, hayâ ve edep dolu bir hanım olan Hz. Âmine

Rasûlullah’a (sav) peygamberliğinden evvel son derece saygı gösterip onu mutlu ettiği gibi, peygamberliği döneminde de ona ilk inanan, onunla beraber namaz kılıp ona ilk cemaat olan kişi vasfını kazanan, daima Hz. Muhammed’e (sav) destek olup ona moral veren, huyca güzel, malca zengin, ticaretle meşgul, güzel davranış ve sözleri ile Allah’ın selâmına ve Resûlullah’ın (sav) övgüsüne nail olacak derecede faziletli ve şerefli bir kadın; Allah’ın rızasını, yuvasının mutluluğunu, dünya ve ahiretin huzur ve saadetini düşünen bütün anneler için en güzel örnek Hz. Hatice

Hakkında ayet nazil olacak kadar fazilet sahibi, müminlerin annesi, Sıddık-ı Ekber’in ölüm döşeğinde, “… Senden daha sevimli servet bırakmıyorum. Seni kaybetmekten daha büyük bir fakirlik ise bilmiyorum!” dediği;“Allah Resulü’nün sevgilisi, semadan inen ayetle temize çıkan”, Müslüman hanımlara en büyük örnek, çok kısa süren evlilik hayatına çok büyük kazanımlar sığdıran mübarek bir insan Hz. Aişe

Allah Resûlü’nü yere yatırıp sırtına tırmanan iki nur çocuğun, Hasan ve Hüseyin’in annesi, cennet kadınlarının başı, masmavi gök kadar ve en mücerret fikir kadar ince, Resûl-i Ekrem’in en sevgili çocuğu, sefere çıkarken en sonra öptüğü ve dönüşte en evvel sarıldığı, “Onu gazaplandıran beni gazaplandırmış, onu üzen beni üzmüş, onu sevindiren beni sevindirmiş olur” diye buyurduğu, Fatımatü’z-Zehratü’l-Betûl...

“Ey peygamber, eşlerine söyle:‘Eğer siz dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size boşanma bedeli vereyim ve sizi güzellikle salayım! Eğer siz, Allah’ı ve ahiret yurdunu istiyorsanız, (bilin ki) Allah, sizden güzel hareketler edenlere büyük mükâfat hazırlamıştır.”ilahi uyarısı ile Allah’ı ve ahiret yurdunu seçen ve peygamber eşi olarak kalmayı en büyük şeref bilen, Kur`ani ifadeyle “müminlerin anaları” olan ve kendileriyle evlenmenin Müslümanlara haram olduğu, Allah tarafından “Daima uygun söz söyleyin!” diye uyarılan; sorumlulukları da, iyiliklerinin mükâfatı da iki kat olan;“Ey peygamberin ev halkı! Allah sadece sizden günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor!” buyruğu ile temizlenen, müminlerle diyalogu“Peygamberin eşlerinden bir şey isteyeceğinizde onu perde arkasından isteyin! Bu sayede sizin gönülleriniz de, onların gönülleri de daha temiz kalır” ilahi sözü ile düzenlenmiş, Hz. Muhammed’in eşleri… İlk Müslümanlardan olan ve sadece Efendimiz’in nikâhı altında bulunmayı düşünen büyük kadın Sevde binti Zem’a (ra); mücahit bir kadın, Hz. Ömer’in kızı Hafsa binti Ömer (ra); mübarek bir kadın Zeynep binti Huzeyme (ra); ilk Müslümanlardan dirayet ve fetaneti olan bir kadın Ümmü Seleme (ra); Mekke’de küfrün bayraktarlığını yapan Ebû Süfyân’ın kızı Ümmü Habîbe (ra); Benî Mustalik kabilesinin başkanı Hâris b. Dırar’ın kızı Cüveyriye binti Hâris (ra); babası Yahudilerin ileri gelenlerinden Nadiroğullarının reisi, annesi de Kureyza oğullarının reisinin kızı, asıl adı Zeynep olan Safiyye binti Huyey (ra); oğlu İbrahim’in annesi Mâriyetü’l-Kıbtiyye (ra); asıl ismi Berre olup Resulullah tarafından Meymûne olarak değiştirilen Meymûne binti Hâris (ra) ve  Efendimizin  halasının kızı, ilk iman edenlerden, asıl adı Berre olan ve Resulullah (sav) tarafından Zeyneb olarak değiştirilenZeyneb binti Cahş (ra)…

(Medeniyetimizin Mimarları- Kâmil Çakır)

Kâmil ÇAKIRkamilcakir61@gmail.com