Filozoflar dünyayı anlamaya çalışır ama asıl olan dünyayı değiştirmektir.” Karl Marx
Yeni Dünya’nın ayak sesi daha yakından gelmeye başladı. Yeni koronavirüsün yayılım hızının azaltılması için verilen mücadele ve alınan önlemler yeni tip yaşama modellerini de zorunlu kılıyor. Öyle ki ne toplum olarak ne de fert olarak etkilenmemeniz, bana neci tutum sergilemeniz mümkün değildir. Salgınla mücadele kapsamında, dünyadaki pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de örgün eğitime ara verildi. 23 Mart 2020 tarihinden itibaren okulların yeniden açılmasına kadar geçecek sürede online/uzaktan eğitim uygulanacağı kararı alındı.
Uzaktan eğitimi en kısa ifadesiyle; “Birbirlerinden farklı ortamlarda olan öğretmen ve öğrencilerin, birbirleriyle görüntülü ve sesli olarak etkili iletişim kurabilmesidir.” diye tanımlayabiliriz.
Kitle iletişim araçlarının kullanımının hız kazanması eğitimi de etkilemiştir. Tarihsel süreç içerisinde önce posta yoluyla başlayan sonra radyo, televizyon ve ardından bilgisayar, uydu, internet gibi teknolojilerle eğitimin çeşitliliği artmış ve bunun sonucu olarak yaşantımızda köklü değişiklikleri zorunlu hale getirmiştir. İnternet teknolojisinin eğitimde kullanılmasıyla birlikte “uzaktan eğitim” adı verilen kapsamlı bir öğretim hizmeti ortaya çıkmıştır. Böylelikle uzaktan eğitim farklı boyutlar kazanmaya başlamıştır.
Eğitim yöneticileri bile toplantılarını uzaktan, video konferans ve çeşitli programlar aracılığıyla görüntülü olarak yapmaya başladılar. Veliler, öğretmenler, öğrenciler, her seviyedeki eğitim yöneticileri, çalışanları ve eğitimin tüm paydaşları için uzaktan eğitim yeni bir süreci zorunlu kılıyor.
İletişim teknolojilerinin küresel boyut kazanması, eğitiminde küreselleşmesini zorunlu hale getirmektedir. İnternet, fiber optik, bilgisayar, televizyon ve diğer bilişim sistemlerinde yaşanan hızlı gelişmeler eğitimde yeni uygulamaların meydana gelmesini sağlamıştır. Uzaktan eğitim, zaman ve mekân sınırını ortadan kaldırmıştır. Uzaktan eğitimin her yaştan her kesimin eğitim alma hakkına katkı sağlaması da eğitimde eşitliğe fırsat vermektedir. Çeşitli nedenlerle eğitim süreci kesintiye uğramış olanların da eğitimine devam edebilmesi adına son derece önemlidir. Vatandaşlar olarak örgün eğitim alma hakkımız olduğu kadar uzaktan eğitim alma hakkı da artık zorunlu bir hak olmuştur.
Bu süreç, bilginin üretilmesi, kullanılması ve aktarılmasına yönelik olarak toplumsal yaşamda hızlı değişmelerin yaşandığı bir dönem olacaktır. Yeni dönem eğitim paradigmalarının yönünü değiştirecektir. Bu zorunlu değişim süreci eğitim sisteminin yeniden yapılandırılmasını zorunlu kılacaktır.
Sanayi toplumundan, bilgi toplumuna hızla evirilebilmek ancak eğitim sisteminin bu gerçeklikler doğrultusunda yapılandırılması ile mümkün olacaktır. Güçlü, lider bir Türkiye gençlerimizi; Dünyadaki hızlı değişmelere ayak uydurabilecek, düşünme, algılama ve sorun çözme yeteneği gelişmiş, sorumluluk bilinci taşıyan, milli kültürü özümsemiş, farklı kültürleri yorumlayabilen, bilim ve teknoloji üretimine yatkın, bilgiye erişebilen, bilgiyi üretebilen ve bilgiyi kullanabilen bireyler yetiştirmekle mümkün olabilir. Bu bireyleri yetiştirecek olan da çağın şartlarına uygun hazırlanmış bir eğitim sistemi ve bunun öğrenciye yansıyan yönüyle de entelektüel olarak kendini donatmış öğretmenlerdir. Geldiğimiz noktada bir kez daha anlaşılmıştır ki öğretmenlik toplumu dönüştürme gücü olan bir meslektir. Dünyayı değiştirebilecek güç öğretmendedir.
