Yargıtay’dan emsal karar! « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

Yargıtay’dan emsal karar!

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, çalışanların ara dinlemelerine ilişkin emsal karara imza attı.


İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır.Daire, bu hükme aykırı olarak yapılan ara dinlenme hesaplamaların hatalı olduğunu hüküm altına aldı.

İşte  kararın ayrıntıları:

T.C.
YARGITAY
DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı – Birleşen Dosya Davalısının İsteminin ve Cevabının Özeti:

Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirkete ait otelde 15/03/1992 tarihinden 13/08/2014 tarihine kadar aralıksız aşçıbaşı olarak çalıştığını, iş akdinin işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, en son aldığı aylık ücretinin net 4.000,00 TL olduğunu ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, birleşen davanın reddini savunmuştur.

B) Davalı – Birleşen Dosya Davacısının Cevabının ve İsteminin Özeti:

Davalı vekili; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili şirket bünyesinde aşçıbaşı olarak 01/04/1992 – 05/03/1995 ile 20/03/1997 – 13/08/2014 tarihleri arasında çalıştığını, maliyetleri düşük tutması talep edildiği halde bu talimatı dikkate almayarak şirketi zarara uğrattığını, davacıya hakettiği tüm ücretlerinin ödendiğini, başkaca alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiş, birleşen davada işçinin şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek maddi tazminat talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsiline, birleşen davanın reddine hükmedilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.

Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.

İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.

Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.

Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.).

İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.

Somut uyuşmazlıkta, salt davalı tanık ifadelerine itibar edilerek, yaz sezonu için günlük 14 saat olarak belirlenen çalışma süresinden 2 saat yerine 4 saat, kış sezonu için günlük 10 saat olarak belirlenen çalışma süresinden 1 saat yerine 2,5 saat ara dinlenme süresi düşülerek yapılan fazla çalışma hesabı hatalıdır.

3-Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.

Taraflar arasında imzalanmış olan iş sözleşmesinde fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğunun kararlaştırıldığı görülmüştür.

Buna göre yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerektiği gözetilerek yıllık 270, haftalık 5,2 saati aşan fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması gerekirken bu kural dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

4-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

Mahkemece davacının 249 gün yıllık izne hak kazandığı gerekçesiyle, ödenen izin ücretinin de tenziliyle 249 günlük izin ücreti alacağı hesaplanarak hüküm altına alınmış ise de, dosyaya sunulan ve davacıya atfen imzalı izin belgesinde davacının 12/11/2010 – 06/12/2010 tarihleri arasında 22 gün izin kullandığı kayıtlıdır.

Mahkemece söz konusu izin belgesinin değerlendirilmemesi hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş, bu belgeyi davacı asilden sorarak sonuca gitmektir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 14/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.