BAŞARI AHLAKI !.. « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

BAŞARI AHLAKI !..


Şerif Mardin toplum sosyolojisi açısında iki kavramı önemser. Birincisi başarı etiği ya da başarı ahlakı, diğeri ise gömülmedir. Eğer siz bir mücadele ya da sınavla bir yere gelmişseniz başkasının da bir yere gelmesi için aynı ölçüleri ararsınız. Yok, siz emek vermeden ya da bir ölçü kural kaide olmadan gelmişseniz başarı etiğinden bi habersiniz. Başarı ahlakınız yok demektir. Başarı ahlakınız yoksa bir başkasından da başarı ahlakı aramazsınız. Yeter ki güdebileceğim yeter ki bana yakın, benim gibi düşünen olsun dersiniz ve top yekun toplumda başarı etiğini ve başarı ahlakını yok edersiniz. Artık toplumda hak eden değil size yakın duranlar kazanmış olur. Bu bazen bir cemaat, bazen vakıf, bazen dernek ya da bazen de siyasi parti olabilir. Böylece liyakat ve ehliyet önemsiz hale gelir.
Yine Şerif Mardin’in gömülme diye özetlediği durum ise bu olup bitenleri görmemektir. Çünkü ait olduğunuz gurubun yanlışlarını da doğrularını da savunmak zorunda kalıyorsunuz. Siz bir başka tabirle boğazına kadar haksızlıklara batmış olanlarla birlikte haksızlıklara gömülmek zorunda bırakılmışsınız. Buna mecbursunuz. Sınavsız, kuralsız atamalara karşı çıkamazsınız çünkü siz de sınavsız atanmışsınız, liyakat ve ehliyet diyemezsiniz ya yakınınız ya da siz bu ölçüler dikkate alınarak atanmamışsınız. Ya da gömüldüğünüz yerde kendinizi haklı çıkartmak için savunmaya geçersiniz. Ama, fakat, lakin ifadeleri ile ya o da yapmıştı dersiniz, ya da siz de yapmıştınız. Bir yanlışı bir başka yanlışla örtmeye çalışırsınız. Şükür ki kolay kolay örtülmüyor.
Bu anlamda birçok millete göre Türk Milleti daha açık bir toplumdur diyebiliriz. Çünkü adalete mugayir ya da haksızlığa keyfiyete göre olan birçok fiil açığa çıkıyor. İster sendika tarafından verilen şu kişileri müdür yapın listesi olsun, ister açık bir şekilde 2014 te olduğu gibi çatır çatır kul hakkı yemek olsun, ister siyasetin bürokrasiye hukuksuz talimatları olsun, ister KPSS de yüksek puan aldığı halde elenen öğretmen adayları olsun, ister adrese sipariş şartlarla Üniversite alımlarındaki usulsüzlük olsun. Ya da millet kar ile tipiyle boğuşurken işi millete hizmet olanların konvoyla balık yeme sefasına gitmesi olsun. Dedik ya Türkiye açık toplumdur. Özellikle sorumluluk makamında olanların yaptıkları mutlaka ortaya çıkar.
Son olarak ücretli öğretmenlik ile ilgili Türk Eğitim Sen’in yaptığı araştırmaya göre halihazırda Milli Eğitim Bakanlığında 85 513 ücretli öğretmen görev yapmaktadır. Toplam öğretmen açığı 115 090 dır. Ancak ortada yine gizli kalmayan ve açıkça bir yandaşlığın ürünü olan sekiz binden fazla iki yıllık yani ön lisans mezunu ücretli öğretmen istihdamı vardır. Denile bilir ki efendim yasada dört yıllık mezun bulamazsanız iki yıllık mezun da atayabilirsizin deniliyor. Fakat işin garip tarafı yaklaşık beş yüz bin dört yıllık formasyon alan öğretmen adayının olmasıdır. Bunlar buhar olup uçmadı ve her sene KPSS ye giren sayısı artarak süren bir aday öğretmen ordusu vardır. Demek oluyor ki dört yıllık mezun var olduğu halde iki yıllık mezunların görevlendirmesi gerçekleşmiştir.
Sonuç olarak; günlük bir takım çıkarlar uğruna başarı etiği ya da başarı ahlakı asla yok sayılamaz. Aksi takdirde muasır medeniyet seviyesini yakalamamız mümkün değildir. Başarı cezalandırılamaz tam aksine mutlaka ödüllendirilmelidir ki bu anlamda bir yarış söz konusu olsun, başarılı insanlar yarınlara güvenle baksın başarı da bir yarış söz konusu olsun ve Türk Milleti kazansın!..

Remzi ÖZMENremzi_ozmen1453@hotmail.com