Dünya savaşların, soykırımların, krizlerin gölgesinde belirsizliğe doğru ilerliyor. İnsanlık güvenli liman arayadursun kan ve gözyaşına doymayan emperyalist devletler hegemonyasını koruma peşinde gittikçe daha da vahşileşiyor.
Dünyanın kilidi Gazze, çözüm arayan insanlığın umut ışığı olmaya devam ediyor. Ülkemiz hem kendi problemlerini çözme hem de mazlumların umudu olma yolunda birçok cephede mücadele veriyor.
İşte böyle bir dönemde sendikamız Eğitim Bir Sen, hafta sonu 20. Türkiye Buluşmasını gerçekleştirdi. İki bini aşkın teşkilat liderimiz iki gün boyunca çalıştı, dinledi, müzakere etti, soru sordu, problem iletti, cevap aldı. Enerji depoladı, motivasyon yükseltti ve belirlenen hedefler doğrultusunda çalışmak için tekrar yola koyuldu.
Çok değil daha birkaç ay önce birilerinin iştahı kabarmış, umutlarını, ağır ekonomik şartlar altında gidilen 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinden sonra oluşacağını öngördükleri elverişli ortamda yapacakları manipülasyonlara bağlamışlardı.
Beklentilerinin tam tersi oldu, Memur Sen ve bağlı sendikalar toplu sözleşme sürecini, hem sendikacılığın namusunu kurtaracak eylem ve söylemlerle yönetti hem de önemli kazanımlara imza attı.
Eğitim alanında toplamda imza altına alınan yüz kazanımın yanında bugün onlarca konu takibinde olan sendikamızın gündeminde; yeniden üniversite idari personelinin yer değişikliğinden akademik zamma, üniversite ödeneğinin bütün personele ödenmesinden doçentlik kriterlerine; alan değişikliğinden mülakat mağdurlarının dramına kadar geniş bir yelpazede talepler ve çözüm bekleyen problemler var.
Geride bıraktığımız otuz üç yılda özgürlük, özlük ve eğitim mücadelemizde yaptıklarımız ve gündemimizde olan konularla teşkilatımız önemli bir işlevi yerine getiriyor. Ne demek istediğimi üç gün boyunca gece geç saatlere kadar teşkilat liderlerimizin bize ilettiği şu başlıklara bakarak daha iyi anlayabiliriz:
Kıyafet özgürlüğünden geri adım mı atıyoruz, mevcut okul yöneticileri yeniden sınava mı girecek, pansiyonlu okullar, meslek liseleri müdür başyardımcısı olmadan nasıl yönetilecek, okullarımız proje çöplüğüne döndü, bu kadar boş evrak işinden eğitim yapmaya ne zaman vakit bulacağız? Norm fazlası atamalar bu şekilde yapılmaya devam mı edilecek? Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini izlemekle görevli, donanımı benimle aynı öğretmen arkadaşımız sınıfımdan ne zaman çıkacak da ben ders yapacağım? …
Üniversite idari personelinin yer değişikliği sistemi denemesi, böyle belirsizlikler içinde yok mu olacak? Üniversite hocaları olarak maaşlarımızı kıyasladığımız çalışanlarımızın bize imalı bakışlarından ne zaman kurtulacağız? Üniversite idari personeli olarak en temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak ekonomik gücümüz ne zaman olacak? Can yakan, vicdanları kanatan işçi-memur ayrımına ne zaman son verilecek? …
Eğitim Bir Sen olarak çalışmaya, üretmeye, denetlemeye, sormaya, itiraz etmeye, mazlumların sesi olmaya, problemleri gün yüzüne çıkarmaya, güzel işlere destek vermeye, milletimizin yanında ve hizmetinde olmaya devam edeceğiz.
Hakkımızı aramaya, ülkemizin kaynaklarının nasıl harcandığını sormaya, gelirde adalet aramaya, vergi sistemini sorgulamaya, sendika yasamızı tartışmaya ve değiştirme yolunda mücadeleye devam edeceğiz.
Üyemiz için üretmeye ve yeni üyelerle büyümeye devam edeceğiz. Hedef 450 bin üye. Sesimizin ulaştığı ülkemiz insanına ve bütün teşkilat mensuplarımıza hayırlı haftalar diliyorum.
Talat YAVUZ
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri
