Silahla tehdit suçu işleyen kişi memur olabilir mi? « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

Silahla tehdit suçu işleyen kişi memur olabilir mi?

Silahla tehdit suçu nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapılarak iddianame düzenlenmiş kişi memur olabilir mi?


657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel ve özel şartların düzenlendiği 48’inci maddesinin A-5 bendinde “Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.” hükmüne yer verilmek suretiyle, bir yıl ve daha fazla süreli hapis cezasına mahkûm olanlar ile hapis cezasının süresine bakılmaksızın yukarıda sayılan nitelikteki suçlardan mahkûm olanların memur olamayacakları ifade edilmiş; Aynı Kanunun “Memurluktan çekilenlerin yeniden atanmaları” başlıklı 92’nci maddesinde “İki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleriyle çekilenlerden veya bu Kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan tekrar memurluğa dönmek isteyenler, ayrıldıkları sınıfta boş kadro bulunmak ve bu sınıfın niteliklerini taşımak şartıyla ayrıldıkları tarihte almakta oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine veya 71 inci madde hükümlerine uyulmak suretiyle diğer bir sınıfta eşit derecedeki kadrolara atanabilirler.

657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden kendi istekleri ile görevinden çekilmiş olanlar, boş kadro bulunmak ve gireceği sınıfın niteliklerini taşımak kaydı ile bu Kanuna tabi kurumlardaki memuriyetlere atanabilirler. Yasama görevinde veya bakan olarak geçirilen her yıl bir kademe ilerlemesi ve her iki yıl bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir.” hükmüne yer verilmiştir.

12/4/2000 tarihli ve 24018 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğinin “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını yapacak makamlar” başlıklı 7’nci maddesinde “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirlikleri tarafından yapılır. İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı ´ndaki bilgi kayıtları ile Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü´ndeki adli sicil kaydı, talepleri üzerine, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını yapacak makamlar ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin ilgili birimlerine verilir.” hükmüne; “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında araştırılacak hususlar” başlıklı 11’inci maddesinde de “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında kişinin içinde bulunduğu ortam dikkate alınarak, kişinin kayıtlı ikamet adresi ile fiilen ikamet ettiği adres esas alınmak suretiyle;

a) Kimlik kontrolü, kimlik kayıtlarının doğruluk derecesi, uyrukluğu, geçmişte yabancı bir devletin uyrukluğuna girip girmediği,

b) Genel kolluk kuvvetlerinin ve istihbarat birimlerinin arşivlerinde bilgiler bulunup bulunmadığı, adli sicil kaydının ve hakkında arama kaydı veya herhangi bir tahdidin olup olmadığı,

c) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakının bulunup bulunmadığı ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna ve Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı davranıp davranmadığı,

ç) Şeref ve haysiyetini ihlal edecek ve görevine yansıyacak şekilde kumara, uyuşturucuya, içkiye, paraya ve aşırı bir şekilde menfaatine düşkün olup olmadığı, ahlak ve adaba aykırı davranıp davranmadığı,

d) Yabancılarla, özellikle hasım ve hasım olması muhtemel Devlet mensupları ve temsilcileriyle ilgili derecesinin iç yüzü ve nedeni, araştırılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Yönetmeliğin “Değerlendirme” başlıklı 15’inci maddesi ise “Yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen verilerin değerlendirilmesi amacıyla gerektiğinde kişinin gizlilik dereceli birim, kısım ve gizlilik dereceli yerler ile askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatları, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalıştırılıp çalıştırılmamaları, yer değiştirerek bu görevlere devam edip etmemeleri ile 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında belirtilen şartları taşıyıp taşımadığı gibi hususları incelemek ve sonucunu sorumlu amirin takdirine sunmak üzere; bakanlıklarda görevlendirilecek bakan yardımcısının, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında en üst amirin, üniversitelerde rektörün, illerde valinin başkanlığında, personel birim amiri, hukuk müşaviri ve varsa güvenlik işlerinden sorumlu birim amirinden oluşan değerlendirme komisyonu kurulur. Cumhurbaşkanlığında kurulacak Değerlendirme Komisyonu İdari İşler Başkanının görevlendireceği bir üst kademe yöneticisinin başkanlığında belirlenecek genel müdürlerin katılımıyla oluşur. Türk Silahlı Kuvvetlerinde ise bu Komisyonun oluşumu kendi yönergeleri ile belirlenir.

Değerlendirme Komisyonunun çalışma tutanakları ve kararları gizlidir.” hükmünü amirdir. Öte yandan, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan “Mahkûmiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz.” hükmü kapsamında değerlendirildiğinde şahsın yargılanmasının devam etmesi ve sonuçlanmaması, diğer bir ifadeyle yargılama işleminin akıbetinin henüz belli olmaması sebebiyle, 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesi açısından, hal-i hazırda ilgilinin aynı Kanunun 92’nci maddesi çerçevesinde açıktan atanmasına engel bir durumunun olmadığı değerlendirilmektedir. Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, ilgilinin kasten işlenen bir suç dolayısıyla 1 yıl veya daha fazla süreli hapis cezasına veya 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesindeki “…affa uğramış olsa bile…” ibaresinden sonra sayılan nitelikteki suçlardan mahkûm olmaması, diğer yandan silahlı tehdit suçundan halen yargılanmasının devam etmesi ve hakkında henüz mahkûmiyet hükmünün kesinleşmemesi sebebiyle, 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesi açısından, bu durumun adı geçenin aynı Kanunun 92’nci maddesi çerçevesinde açıktan atanmasına engel teşkil etmediği düşünülmektedir.

SABAH

Gaziantep EskortKayseri EskortAnkara EskortAlanya EskortAntalya EskortSakarya EskortSamsun EskortŞişli EskortKuşadası EskortMaltepe Eskortİzmir Eskort Konya EskortBursa EskortMersin EskortBeylikdüzü Eskort