Sayın Bakanım öğretmenler odalarında gelen seslere kulak veriyoruz, diyor. Aslında mutlu oluruz. Keşke öğretmenler kendilerini bizlere ifade ettikleri gibi size de ifade edebilseler.
Bize ne mi söylüyorlar. Örneğin bu hafta Gaziosmanpaşa İlçemizin bir İmam Hatip Lisesinde gözü yaşlı bir şekilde yanıma gelip derdini anlatan bir öğretmen şunları söyledi. Ben evliyim. KPSS de yüksek puan almak için var gücümle çalıştım ki atamalarda İstanbul’a atanacak bir puan alayım. Nitekim 90,08 puan aldım. Normal şartlarda İstanbul’a atanmam gerekirdi. Mülakat puanları ve sıralamalar açıklandığında hayal kırıklığı yaşadım ve İstanbu dışına gitme şansım yoktu, bu yüzden atanamadım. Bu mülakatlardaki adaletsizlik için bir çalışmanız var mı? Sorunu yetkililere ileteceğiz ve iletiyoruz.
İkinci öğretmenler odası sorusu, norm fazlasına düştüm evim Arnavutköy’de beni Hadımköy’e atamışlar. İki yaşında çocuğum var ve arabam yok. Nasıl gidip geleceğim? Ne olur buna bir çözüm bulun.
Üçüncü öğretmenler odası; Biz sözleşmeliden kadroya geçip üç yıldır aile bütünlüğü bekleyen öğretmenleriz. Şubat mazeret tayinlerinde bize hak verilecek mi? Biz tayin isteyebilecek miyiz?
Dördüncü öğretmenler odası sorusu; Öğretmen meslek kanunu meclisten geçeli çok oldu. Kariyer basamakları süreci neden başlamıyor? Biz ocakta bunun yürülüğe gireceğini bekliyorduk, bakanlık bu anlamda neden bir adım atmıyor.
Beşinci öğretmenler odası sorusu; ek derslerimiz kuşa döndü. Bununla ilgili bir çalışma var mı? Ayrıca ders karşılığı okutulan saatler neden ilk okul ve liselerde farklıdır. Bunun 15 e eşitlenmesi gerekmez mi?
Altınci öğretmenler odası sorusu; vergi dilimleri oldukça yüksektir. Kimi maaşından iki bin kimi üç bin daha az aldım serzenişinde bulunuyor. Vergi yükü neden hep çalışanın omuzunda olmak zorundadır. Vergi dilimi % 15 e sabitlenemez mi?
Yedinci öğretmenler odası sorusu; spor kulüpleri ve projelerle ilgilidir. Okulların zaten kıt olan kaynaklarıyla 400 lira verip öğrencilere sağlık raporu aldırmak bizi güç durumda bırakmaktadır. Spor kulübü kuracağız diye zaten dilendiğimiz üç kuruş kaynağı da buraya aktarmak hakkaniyet değildir.
Sekinzi öğretmenler odası sorusu; Arnavutköy ve Sultangazi de ki birçok İlkokulda ücretli öğretmen sayısı kadroludan fazladır. Neden bu son atamalarda sınıf öğretmeni atanmadı. İstanbul’da sınıf öğretmenine ihtiyaç varken neden yalnızca branş öğretmeni açıldı.
Ve daha pekçok soru!.. Sayın bakanım bunları öğretmenler odasında size aktarıyorlar mı bilmiyorum ancak öğretmenler bizlere bundan çok daha fazlasını anlatıyorlar. Biz de onların sesi olmak adına size sorunları bildiriyoruz. Umarız bir derde deva oluruz.
Sonuç olarak Milli Eğitim gibi devasa bir bakanlıkta işlerin sorunsuz yürümesi mümkün değildir. Ancak bunları asgariye indirmek eğitimin temel öznesi olan öğretmenlerimizi maddi ve manevi açıdan rahatlatmak hepimizin görevidir.