Görgün, “KAAN’ın ilk prototipi üretildi ve iki kez uçtu. Bu, Türkiye’yi uçan bir savaş uçağı üreten ülke konumuna taşıdı. İlk uçuş hepimiz için büyük bir gurur ve motivasyon oldu, ancak bu sadece başlangıç,” dedi. KAAN’ın yalnızca uçması değil, radar, elektro-optik sistemler, görev bilgisayarları ve silah sistemleri gibi alt sistemlerin entegrasyonuyla tamamlanacağı vurgulandı.

Altı prototip ve yoğun test süreci

TUSAŞ’a altı prototip uçak siparişi verildiğini açıklayan Görgün, bu uçakların rüzgar, çevresel etki, aviyonik, hızlandırma ve hareket sistemleri gibi çeşitli testlerde kullanılacağını belirtti. “İnsanlı bir savaş uçağı için her test kritik. Hızlı ilerlemek için birden fazla prototip üretiyoruz,” diyen Görgün, seri üretim için de 20 uçaklık ilk blokun hazırlıklarının başladığını müjdeledi.

2028 hedefi: Hava Kuvvetleri’ne teslimat

KAAN’ın test ve üretim süreçlerinin tamamlanmasıyla, 2028 yılı sonunda Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmesi planlanıyor. Görgün, “Prototip uçaklar tamamlandıktan sonra, 2028 sonuna doğru uçaklarımızı teslim edeceğiz,” diyerek net bir tarih verdi.

Yerlilikte dev adım: Yerli motor ve alt sistemler

KAAN projesinde yaklaşık 600 yerli firma gece gündüz çalışıyor. Elektro-optik, radar ve silah sistemleri gibi alt sistemler, hem dahili hem harici kompartmanlarda kullanılmak üzere eş zamanlı geliştiriliyor. Görgün, ilerleyen fazlarda Block 30 ve Block 40 seviyelerinde yerli motorla uçan KAAN’ların hizmete alınacağını vurguladı: “Yerli ve milli motorumuzu takarak uçuracağız. Her fazda uçağın kabiliyetleri artacak.”

Türkiye’nin savunma sanayiinde gurur anı

TUSAŞ’ın ana yükleniciliğinde ilerleyen KAAN projesi, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yerli ve milli gücünü bir kez daha ortaya koyuyor. Görgün, “KAAN, planlandığı gibi ilerliyor. Bu proje, Türkiye’nin havacılıkta dünya ligine yükseldiğinin kanıtı,” dedi.