Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Göksel Aşan, koronavirüsün ardından Türk ekonomisinde yaşanacak gelişmeleri ve 2022 yılında açılması planlanan İFM ile ilgili yapılan son çalışmaları Hürriyet’e anlattı. İFM inşaatlarında son dönemde hızlı bir ivme yakalandığını belirten Aşan, “Ağustos sonu itibariyle inşaatlarda ilerleme yüzdesi yüzde 36.5 oldu. Türkiye Varlık Fonu’nun devreye girmesiyle ülkemizin bu varlıkları daha çok değer kazanacak ve gelecekte hak ettiği değerde kiralanmasına imkan sağlanacaktır” dedi.

KÜRESEL POTANSİYEL

İstanbul Finans Merkezi kümelenme bölgesinde faaliyet alanlarına göre yabancı yatırımcılara ve bazı yerli yatırımcılara teşvik ve destek mekanizmalarının gündemde olduğunu açıklayan Aşan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerekli mevzuat çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle finansal altyapıyı geliştirmeye dair İFM eylem planımız çerçevesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı ile birlikte çalışmalar yapılmaktadır. Tüm bu çalışmalarda İFM’de FinTek ve Katılım Finansı’nı öne çıkarmayı hedefliyoruz. Katılım Finansı alanında İstanbul’un küresel anlamda önemli bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Varlığa dayalı, reel ticareti destekleyen ekosistem sadece İstanbul’a değil tüm küresel finans sistemine daha sağlıklı finansman sağlayabilecek. Malezya ve Katar gibi yurt dışı temaslarımızda da İstanbul’a olan teveccühü görmüş olduk.”

KURUCU KANUN ÇALIŞMASI

Göreve geldiklerinden bu yana tüm paydaşlar ile İFM projesi çerçevesinde görüşmeleri olduğuna dikkat çeken Aşan, “Bu plan çerçevesinde gerekli mevzuat çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İstanbul’un küresel finans merkezleri arasında üst sıralarda yer alması için finansal altyapımızı geliştirmeye yönelik çalışmalarımıza ek olarak, İstanbul Finans Merkezi için kurucu bir kanun üzerinde çalışıyoruz. Bu kanunla birlikte birincil ve ikincil mevzuat düzenlemeleri ile birçok değişikliğe ihtiyacımız olabileceği yönünde kanaatimiz var. İlgili bakanlıklar ile çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

MALEZYA İLE TEMAS SÜRÜYOR

İFM’nin stratejisi ve küresel finans sistemine nasıl katkı sağlayabileceği noktasında küresel finans merkezleri ile istişare toplantıları gerçekleştirdiklerinin altını çizen Aşan, “Bunların sonucunda Katar Finans Merkezi ile ikili işbirliği mutabakat zaptı imzaladık. Malezya ile görüşmelerimiz devam ediyor. İFM kanunu çalışmaları tamamlanması ve hızlı bir tanıtım süreci de başlayacak. Türkiye Varlık Fonumuzun katkılarıyla gerekli danışmanlıklarla ön çalışmalarımız devam ediyor. İFM kümelenme bölgesindeki yerlere küresel oyuncuları çekmek için tanıtım çalışmaları olacak. Ancak öncesinde İFM kanunu ile verilecek teşvik ve destek mekanizmalarının belirlenmesi gerekiyor. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile de gerekli çalışmalar etkin bir şekilde yürütülmektedir” ifadelerini kullandı.

ODAK NOKTA KATILIM FİNANSI

Çalışmalarında odak noktalarından birinin de alan katılım finansı olduğunu kaydeden Göksel Aşan, şunları söyledi: “Katılım Finansı konusundaki çalışmalarımızı FinTek ile paralel bir şekilde yürüterek mevcut sistemin kırılganlıklarını barındırmayan yeni bir finansal ekosistem oluşturmayı hedeflemekteyiz.”

‘ÇİN ÖZELİNDE İKİ AVANTAJIMIZ VAR’

Salgının etkisiyle ekonomide büyük bir dönüşüm yaşanacağını belirten Göksel Aşan, bu yeni durumun Türkiye’ye iki yeni avantaj sunduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yeni durumda bizim için Çin özelinde iki avantaj var. Bunlardan ilki gelişmiş ülkelerin Çin’den yaptıkları ithalatın bir kısmını diğer ülkelere kaydıracakları beklentisi ki, bu bir ölçüde gerçekleşmeye başladı. Elbette, Türkiye burada akla gelen ilk ülkeler arasında yer alıyor. Diğer avantaj ise; hem Çinli firmaların hem de Çin’deki yabancı firmaların üretimlerinin bir kısmını, batıya daha kolay mal satabilecekleri ülkelere kaydırma girişimleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu iki gelişme Türkiye’nin bölgede önemli bir üretim üssü olabilmesi açısından bir fırsat penceresi açıyor. Bu harekete dair ilk sinyallerin gelmeye başladığını da söyleyebiliriz. Asıl beklentimiz; imalat ve ilintili sektörlerde büyük bir değişimin yaşanması yönündedir. Zaten sektörlerin önünün açılması için birçok şey yapılıyor. Önümüzdeki dönemde bunların artarak devam etmesine şahit olacağız. Türkiye salgınla mücadelede dünyanın en başarılı ülkeleri arasında yer alıyor. Gelecek günler, ekonomimizde kararlılıkla verdiğimiz mücadele sonucu atılan tohumların meyvelerini verecektir.”

FİNTEK DÖNÜŞÜMÜN ANA BELİRLEYİCİLERİNDEN

Milli Finansal Teknolojiler (FinTek) Strateji Belgesi ile İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü kurulması için yoğun bir çalışma yürütüklerini ifade eden Göksel Aşan, “FinTek, tüm dünyada finansal sektörde yaşanan değişim ve dönüşümün ana belirleyicilerinden biridir. Finans Ofisi olarak bizler de ülkemizi bu sistemler içerisinde, belirleyici ve yenilikçi bir aktör yapma hedefiyle çıktığımız bu yolda, FinTek’i çalışmalarımızın odağına koymuş bulunmaktayız” diye konuştu.