Haber7 / Gamze Türk- Fuat Öner

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan Türkiye’de kadın girişimci ekosistemini desteklemek amacıyla başlattıkları ‘Üreten Kadınlar Yarışması’nın basın toplantısında Haber7’ye özel açıklamalarda bulundu.

“VATANDAŞIN HİÇ BİR ŞEKİLDE KAYBI OLMAYACAK”

20 Aralıktan önce döviz kurlarında ekonomik temellerle uyumlu olmayan suni bir yükseliş yaşandığını belirten Arslan “Biz buna köpük diyoruz. Olmayacak bir köpük oluştu. Bunu gören yönetimimiz finansal bir çözüm getirmiş oldu. Bu çözüm Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle, vizyonuyla ve güven veren tarzıyla birleşince vatandaşlarımızda bir güven oluştu. Bizim milletimiz çok ferasetli neyin ne olduğunu bilen millettir. Sayın Cumhurbaşkanımızdan gelen açıklama üzerine daha o akşam internet üzerinden vatandaşlarımız dövizlerini bozup TL’ye dönemeye başladı. Bu önemli bir etkiydi. Ertesi gün de piyasalar açılınca insanımıza yansıdığını gördük.

“Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması” ile kadın girişimci ekosistemi büyüyecek

“94 MİLYAR TL’Yİ BULDU”

Aradan geçen zaman içinde başta kamu bankaları olmak üzere özel bankalarımızda devreye girerek 94 Milyar TL rakamlarını geçen bir eğilim var buraya. Bu hesaplar 3 ay vade ile açılabiliyor. Bu bir süreç. Bazı müşterilerimiz biraz daha düşünmek ister. Hesabını yapar. Dövizin Türk Lirasına dönmesiyle oluşan kaynak bu ülkenin geleceğine yapılan bir yatırımdır. İnsanımıza bu anlayışı anlattığımız zaman hemen işlemi yapıyor.

VATANDAŞA ÇAĞRI: GELİN SİZE ANLATALIM

Bu ülke bizim. Ülkenin geleceği önemlidir. Türkiye altyapısı güçlü bir ülke. Niye suni dalgalanmalarla ülkemiz kaybetsin ki? Kaybedecek bir kuruşumuzun olmaması gerekir. Bu yönüyle biz halkımızı Türk Lirasına sahip çıkmaya ve bu yeni üründen kullanmaya davet ediyoruz. Hiçbir şekilde bir değer kaybı olamayacaktır ama kazancı hem ülkeye hem de kendilerine olacaktır. Gelin şubelerimize bu ürünü size anlatalım, değerlendirmeyi siz yapın. Kazanan hepimiz olacağız.” dedi.

“YÜZDE 10’U BİLE NELER KAZANDIRIR SİZ DÜŞÜNÜN”

Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili önemli bir çağrıda bulunan Arslan “Ekonomiye dahil olmamış yastık altı diye tabir ettiğimiz 300 Milyar Dolar bir altın stokumuz olduğu söyleniyor. Ciddi bir rakam. Yani bunun yüzde 10 bile finans sistemine kazandırıldığında, kazanacaklarımızı siz düşünün. Bununla ilgili çalışmalar yapıldı. Biz de şubelerimizde yastık altındaki fiziki altınların kuyumcular üzerinden bize kaydi altın döndürülmesi noktasında bir çalışmamız var. Yine hali hazırda yatırımlarını hesaplarında altın olarak tutan müşterilerimizin TL’ye dönme durumu var. O da döviz mevduatına çok benziyor.

Vatandaşımız altınını bozdurursa üç ay sonraki altın artışını garanti ediyoruz. Bu yönüyle endişe etmeye gerek yok. Ama altınların da ekonomiye kazandırılması bizim ekonomik aktivitemizi arttıracak. Biz yerli tasarruflarımızla büyümek istiyoruz. Türkiye artık cari açık vermeyen bir ülke oluyor. Yeni ekonomi yaklaşımının temel nedeni cari açık vermeyen ama döviz ihtiyacını ihracat yaparak, turizm gelirleriyle, üreterek, dış dünyaya satarak ve yerli üretimi teşvik edip üretim modelindeki girdilerimizi ithal etmek yerine içeriden üreterek canlandırmak üzerine kurulu bir ekonomi yaklaşımı. Hem içeride üreteceğiz ama ürettiklerimizin belirli bir kısmını dışarıya satacağız. Mal üretip satarak dışarıdan kalıcı dövizi getireceğiz. Bu modeli biz de banka olarak destekliyoruz. Finansman politikalarımızı bu modele hizmet edecek şekilde yapmaya çalışıyoruz.” dedi. 
 

YENİ KONUT KREDİSİ KAPMANYASI GELECEK Mİ?

Konut kredisi beklentisinin farkında olduklarını belirten Arslan “Bizim kamu bankalarının finansman oranları sektöre göre oldukça cazip durumda. Bu oranlarda dahi talep var. Fena bir oran değil. Özellikle konut üretimi ve satışı birçok alt sektörü de canlandırdığı için ekonomide önemli bir ivme oluşturabilir. Önümüzdeki günleri görmemiz lazım. Ekonomi yönetimi olarak gerekli konular değerlendirilip konut ihtiyacı olan vatandaşlarımıza sağlıklı, kaliteli ve uygun vade ve maliyette olan konutları sağlamak noktasında bir çalışma yapılabilir. Hazır olan bir şey yok ama olmayacağı anlamına gelmez. Biz her zaman ekonomi yönetiminin bir parçasıyız. Taşıt konusunda da ihtiyaç olması halinde karar alınır, harekete geçilir.” ifadelerini kullandı.