Türkiye’de konut kiralarına getirilen %25 zam sınırı uygulamasının Temmuz ayında sona ermesi bekleniyor.

2022 yılında, kiraların aşırı artışını engellemek için başlatılan bu uygulama, mülk sahipleri ve kiracılar arasında önemli bir konu haline geldi. Peki uygulama kalkarsa konut kiraları nasıl belirlenecek? İşte detaylar.

ZAM SINIRI VE PİYASA DİNAMİKLERİ

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları, zam sınırının kaldırılması yönünde güçlü bir işaret veriyor. Bakan Şimşek, piyasa dinamiklerine müdahalenin doğru olmadığını ve fiyatların arz-talep dengesiyle şekillenmesi gerektiğini vurguluyor.

Hükümetin, ekonomik büyümeyi destekleyecek yatırım, üretim, istihdam ve ihracat gibi alanlara odaklanması gerektiğini belirtiyor.

KİRACI VE EV SAHİBİ HAKLARI

İTO Gayrimenkul Komite Başkanı Hakan Akdoğan, zam sınırının kalkması durumunda ev sahiplerinin keyfi zam yapma hakkının olmadığını açıklıyor.

Kiracıların, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranında zam yaparak yasal yükümlülüklerini yerine getirebileceklerini ifade ediyor.

Akdoğan, ev sahiplerinin, kiracı TÜFE oranında zam yaptığında, farklı bir zam talep edemeyeceğini veya kiracıyı evden çıkaramayacağını belirtiyor. Ancak, ev sahibinin geçerli hukuki sebeplerle evi boşaltma hakkı bulunuyor.

GELECEĞE BAKIŞ

Temmuz ayı itibarıyla, eğer %25’lik zam sınırı uygulaması sona ererse, kiracılar ve ev sahipleri için yeni bir dönem başlayacak. Kiracılar, kira sözleşmelerini yenileme dönemlerinde, TÜFE’nin son 12 aylık ortalamasına göre zam yapabilecekler.

Ev sahipleri ise, kiracıların yaptığı zamları kabul etmek zorunda kalacaklar, ancak kiracılar beş yıllık süreyi doldurmadıysa ve mevcut uygulama devam etmiyorsa, TÜFE oranında zam yaparak yasal yükümlülüklerini yerine getirebilecekler

Bu değişiklikler, hem kiracıların hem de ev sahiplerinin haklarını koruyan yasal çerçeveye dayanıyor. Kiracılar, kira artışlarının makul sınırlar içinde kalmasını sağlamak için TÜFE’ye bağlı kalacaklar. Ev sahipleri ise, piyasa koşullarına uygun kira artışları yapabilecekler, ancak yasal sınırlamalar çerçevesinde hareket etmek zorunda kalacaklar.