Ermeni Suren Sarkisyan, “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ciddi bir bölgesel oyuncu haline geldi, onu kimse cezalandıramaz” dedi.

29 Ekim’de Ermenistan’ın başkenti Erivan’da düzenlenen “Kaybedilen Zafer: İhanet mi, Cehalet mi?” konulu bir konferans düzenlendi.

Konferansa konuşan Ermeni Amerikan Araştırmaları Merkezi’nin Ortak Direktörü Suren Sarkisyan, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne isterse ve nerede isterse onu yapar ve bunun için asla cezalandırılmaz” dedi.

“BÜYÜK TURAN’I GERÇEKLEŞTİRME YOLUNDA İLERLİYOR”

Başkan Erdoğan’ı Suriye’yi işgal etmek ve soykırım düzenlemekle suçlayarak skandal cümleler de sarf eden Sarkisyan şunları söyledi:

“Irak’ın egemen topraklarını işgal ediyor ve Kürtlerle ne yaptığını biliyorsunuz, Mayıs 2017 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’ne ziyareti sırasında, Washington’un merkezinde özel korumaları ABD vatandaşlarını dövüyor… Ve tüm bunlar için herhangi bir cezaya tabi değildir. 24 Kasım 2015’te Suriye’de Bir Rus uçağını düşürür ve yine kimse onu cezalandırmıyor. Çok güçlü bir ordusu olduğu için ciddi bir bölgesel oyuncu haline geldi ve aslında ‘Büyük Turan’ı gerçekleştirme yolunda ilerliyor.”

Suren Sarkisyan’a göre, Türkiye’nin bölgedeki mevcut politikası ışığında, en önemli faktör ise Ermenistan’ın güneydoğusunda yer alan Azerbaycan, Nahcivan ve İran ile sınırı olan Ermeni Syunik vilayeti.

İRAN’A DA “TÜRKİYE” MESAJINI VERDİ

Syunik’in statüsündeki herhangi bir değişikliğin herkes için sorunlu olacağını belirten Ermeni analist Sarkisyan, “Syunik İran için sadece bir dış sınır değil, aynı zamanda İran ve Avrasya Ekonomik Birliği’nin de tek kara sınırıdır. Syunik, İran İslam Cumhuriyeti’nin Türkiye’den (İran – Ermenistan – Gürcistan) bağımsız bir rotaya sahip olmak istiyorsa Karadeniz’e ulaşmasının da tek yoludur. İran, Syunik boyunca Ermenistan ile sınırını kaybederse, o zaman bir NATO üyesi olan Türkiye’nin etkisi altına girer” dedi. Sarkisyan, bunu Tahran için ciddi bir sorun olarak nitelendiriyor.

Sarkisyan, İran ordusunun Nahçıvan sınırında olmasının tesadüf olmadığını ve son aylarda Azerbaycan yerleşim bölgesi sınırındaki askeri varlığını gözle görülür şekilde artırmasına dikkat çekti.