Ekonomi yönetiminin değişmesi ve atılan olumlu adımlarla piyasalarda esen pozitif rüzgâr, bugünlerde jeopolitik risklere takılıyor. AB ile Doğu Akdeniz, Amerika ile S-400 konusunda yaşanan diyalogların, spekülasyonla “sözde yaptırım” noktasına getirilmesi, dövizde temelsiz gerilime sebep oldu.
MB’nin politika faizini % 15’e çıkarmasının ardından, dolar 7,50 TL sınırına kadar çekilmişti. Dünkü işlemlerde 8 TL’nin üstü test edildi. AB ve Amerika cephesinden gelen, çok net olmayan ve bazı belirsizliklere açık yaptırım söylemleri, dövizde panik alımlarını yanı sıra getirdi. Dedikodular boşa çıkınca, dolar tekrar 8 TL’nin altına geriledi.
GÜÇLÜ TEHDİT YOK
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu jeopolitik risklere değinen analistler, “Muhtemel yaptırım kararları bir miktar fiyatlanıyor. Ancak ocak ayında Joe Biden ne der, martta AB’den ne gelir? Bu tartışmalar bitmez. Bunların aynı döneme denk gelmesi de piyasayı kritik bir viraja sürüklüyor. AB’den, ilişkileri zedeleyecek kadar kuvvetli bir müeyyide beklenmiyor. Amerika tarafında ise Trump’ın CAATSA yaptırımlarına yönelik bir kararı imzaladığı söyleniyor. Ancak asıl belirsizlik, Biden’ın görevi devralmasının ardından izleyeceği tutumla ortadan kalkacak gibi görünüyor.
Özetle yaptırımlar gündemde ancak hem AB hem Amerika tarafından kuvvetli bir adım şimdilik yok. Sorunlar masada olmaya devam edecek. Piyasanın da bir gözü burda olacak. Her olumlu haber, dövizde aşağı yönlü hareketi yanı sıra getirecek” diye konuştu.
BİTMEYEN DOLAR AŞKI
Normalleşme adımlarına ve % 16’nın üzerine çıkan mevduat faizlerine rağmen yerli yatırımcılar da ikna edilemiyor. Piyasada her fırsatta dolar almayı bekleyen ‘yerli’ mevcut. Analistler “Yerliler bir ayda 10 milyar dolar aldı. Önce yerli yatırımcıyı TL’deki reel getiriye inandırmalıyız. Ardından yabancı yatırımcıların tekrar başlayan ilgisini artırmaya çalışmalıyız. Reform süreci, daha orta ve uzun sürede etkileri görülecek bir süreç. Kısa vadeli tedbirlere de ihtiyaç var. Merkez Bankası, daha sıkı politika adımları atabilir.