Bakan Tekin, “Statik, sabit sistemler bizi küresel ölçekte rekabet gücünden uzaklaştırır,” diyerek eğitimde sürekli gelişim ve yeniliğin önemine dikkat çekti.
Bu değerlendirmeler, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü ile Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü iş birliğinde, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu‘nda düzenlenen 1’inci Uluslararası Eğitim Kongresi kapsamında yapıldı. Kongrede, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin uygulama süreci ele alındı ve ilk yıl sonuçları analiz edildi.
“Dönüşüm Süreci 2014’te Başladı”
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Bakan Tekin, eğitim sisteminde köklü bir dönüşüm sürecinin temellerinin 2014 Kasım ayında düzenlenen 1. Eğitim Felsefesi Kongresi ile atıldığını hatırlattı. O günden bu yana çeşitli çalıştaylar, toplantılar ve akademik etkinliklerle yeni bir eğitim modeli için zemin hazırlandığını belirtti.
“Geri Bildirimler Rehberimiz Olacak”
Bakan Tekin, eğitim politikalarının geliştirilmesinde yalnızca bakanlık yetkililerinin değil, bağımsız akademisyenlerin ve bilim insanlarının da görüşlerine başvurulacağını belirtti. Alınan geri dönüşlerin, sistemin iyileştirilmesi adına değerli olduğunu vurgulayan Tekin, yaz döneminde ilgili genel müdürlükler ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ile birlikte revizyon çalışmalarına başlanacağını açıkladı.
“Eğitimde Süreklilik ve Değişim Şart”
Eğitimin sadece bilgi aktarımı olmadığını, aynı zamanda felsefi, metodolojik ve teknolojik bir çerçevede ele alınması gerektiğini dile getiren Bakan Tekin, “Dünyada hızla değişen ihtiyaçlar ve dijital dönüşüm çağında, eğitimi sabit kalıplarla yürütmemiz mümkün değil. Bu nedenle süreçlerimiz canlı olmalı, değişimi yakalayabilmeliyiz,” dedi.
Hedef: Rekabetçi ve Yenilikçi Bir Eğitim Sistemi
Konuşmasının sonunda, Türkiye’nin eğitim sisteminin çağın gereklerine uyum sağlaması için esnek, öğrenmeye açık ve sürekli gelişen bir yapıda olması gerektiğini belirten Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin bu vizyonla hazırlandığını ifade etti. Bu çerçevede atılacak adımların, öğrenci merkezli, akademik başarıyı destekleyen ve kapsayıcı bir sistem kurmayı hedeflediğini söyledi.