Spor dünyasına ve Türkiye gündemine bomba gibi düşen bahis soruşturması giderek genişlerken, dosyada adı geçen kulüplerle ilgili kritik bir aşamaya gelindi. Soruşturmanın seyri, yalnızca bireysel sorumlulukları değil, kulüplerin ligdeki geleceğini de doğrudan etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir. Disiplin ihlallerine dair delillerin güçlendiği iddiaları, “küme düşürme” yaptırımı ihtimalini yeniden gündeme taşıdı.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun gündeme bomba gibi düşen açıklamalarıyla başlayan süreçte flaş gelişmeler yaşanmaya devam ediyor…
27 Ekim 2025’ten bu yana yürütülen dosyada yalnızca hakemler değil, futbolcular ve kulüp yöneticileri de inceleme altına alındı. İlk aşamada 21 kişi hakkında arama, el koyma ve gözaltı kararı çıkmış, 8 kişi tutuklanmıştı.
“KULÜPLER KÜME DÜŞEBİLİR” UYARISI
Sürecin hukuki boyutunu değerlendiren Avukat Mustafa Zafer, soruşturmanın yalnızca şike ve teşvik primiyle sınırlı kalmayacağını belirtti. Zafer, suçtan elde edilen gelirlerin tespit edilmesi halinde TCK 282’nin devreye gireceğini, bu durumda 10 yıla varan hapis cezalarının gündeme gelebileceğini ifade etti.
Zafer, disiplin talimatlarında yer alan hükümler gereği kulüp yöneticilerinin maç sonucunu etkilemeye yönelik bir eyleminin tespit edilmesi halinde ilgili kulüpler için küme düşürme cezasının uygulanabileceğini belirtti.
TFF YARGILAMASI SPORCULARI VE YÖNETİCİLERİ ETKİLEYEBİLİR
TFF’nin yürüttüğü spor yargısı sürecinde hakemler, futbolcular ve yöneticiler hakkında verilecek kararlar uzun süreli etkiler yaratabilecek. Çok sayıda hakemin bir daha profesyonel düzeyde maç yönetemeyeceği, 6 aydan fazla hak mahrumiyeti alacak futbolcuların sözleşmelerinin kulüpler tarafından tek taraflı feshedilebileceği değerlendiriliyor.
Zafer’e göre en ağır sonuçlar kulüp yöneticilerini bekliyor. “Müsabaka sonucunu etkilemeye yönelik eylem” tespit edilirse kulüplerin bir alt lige düşürülme ihtimali bulunuyor.
“TAHKİM SÜRECİ HIZLI İŞLEYECEK”
Spor yargısının doğası gereği davaların hızlı sonuçlanması gerektiğini belirten Zafer, tahkim sürecinin gecikmeye mahal vermeden ilerleyeceğini söyledi. Spor faaliyetlerinin planlanan takvime uygun yürüyebilmesi için kararların kısa sürede kesinleşmesi gerektiğini vurguladı.
Bu kapsamda, başsavcılık iddianamesi hazırlanmadan önce bile TFF’nin kendi yargı sürecini tamamlayarak kulüpler hakkında yaptırım uygulayabileceği değerlendiriliyor.
10 YILA KADAR HAPİS CEZASI GÜNDEMDE
Şikenin “öncü suç” olarak kabul edilmesi halinde suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunun oluşabileceğini belirten Zafer, TCK 282 kapsamında üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezasının mümkün olduğunu söyledi. Bu çerçevede şike veya teşvik primiyle elde edilen gelirin tespit edilmesi halinde sorumluların 10 yıla kadar hapis cezası alabileceğini ifade etti.