ALGI YALANCININ MUMU GİBİDİR BU SEFER YATSI ERKEN GELDİ « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

ALGI YALANCININ MUMU GİBİDİR BU SEFER YATSI ERKEN GELDİ


Web Banner

 

Kamuda personel rejiminin çok bilinmeyenli denklem gibi olduğunu, bu alanda müktesebatı olan herkes bilir. Personel istihdamı da bundan nasibini almıştır. Mesela, 4A olarak isimlendirilen kadrolu istihdam dışında kalan sözleşmeli istihdam modelinin de tek tip olmadığını, onun da “çok bilinmeyen denklem” misali karmaşık bir model olduğunu ancak işin içerisinde olanlar bilir.

6. Toplu Sözleşmede sözleşmeli personelin kadroya geçiş sürecinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Memur Sen tarafından oluşturulacak bir komisyon tarafından çalışılması mutabakat altına alınmıştı. Bunun içerisinde 4/C’den 4/B’ye, süresiz sözleşmeli statüsünden süreli olana kadar birçok başlığın ele alınması gerekiyordu.

Yetkili konfederasyon olarak sürecin takibi ve söylenenin ne anlama geldiğini ya da anlama gelmediğini, Memur Sen’in bilmesi kadar doğal bir durum olamazdı. Sözleşmeli kamu çalışanları ile ilgili yapılan çalışmalara ilişkin Sayın Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan spot cümleler üzerine, Genel Başkanımız tarafından yapılan paylaşımlar, sosyal medyada mecraından saptırılarak algı oluşturulmaya çalışıldı. Biz bu duruma şerbetli idik elbette. Eskilerin ifadesiyle biz içimizden “İtler havladı diye atlar ölmez.” dedik .

Algı “yalancının mumu”na benzer. Bu mumun ömrü ise yatsıya kadardır. Kıymetli dostum EBS İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Erol Ermiş’in sosyal medyadaki “Önünde sonunda olgu algıyı yener” sözü de tam bu gerçeği dile getirmekteydi. Olgubu bu sefer tam da vaktinde tecelli etti. Vüzuha/açıklığa kavuşması gereken hususlar üzerinden aşikar olan kazanımların değersizleştirilmesine elbette müsade edilecek değildi. 4 B’li sözleşmeli öğretmenlerin kadro bekleyişi, aile birliği ve kadrolu öğretmenlerin özlük haklarının tamamından yararlanma talebi mücadelemizin ana eksenini ifade ettiğini eğitim çalışanları bilir. Dört yüz küsur bin üyenin adresi bu yüzden Eğitim Bir Sen’dir.

Sürecin kamu çalışanları adına takipçisi olarak Memur Sen heyeti, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sözleşmeli Öğretmenlerin talepleri görüşülmüş ve kamuoyunun beklentileri dile getirilmiştir. Çalışma hayatını iyi bilen, saha tecrübesi de olan Sayın Bakan Vedat Bilgin, algı üzerinden yapılan çalışmayı itibarsızlaştırmak isteyenlere geçit vermeyerek gereken inisiyatifi kullanmış ve eğitim kamuoyunu rahatlatan açıklamayı yapmıştır.

Baş döndüren bir günden sonra kalın çizgilerle bir hususun altını tekrar çizmemiz gerekiyor. 2023 yaklaşırken aynı hassasiyetin tüm bakanlıklarda görmek istiyoruz. Diğer bakanlıkları bilmem lakin MEB’in bu konuda sınavının çetin geçtiğini belirtmemiz gerekir. Eğitim çalışanları adına mücadele edenleri eleştirmek sorunları çözer mi bilmiyorum. Bildiğim bir hakikat var ki, çözüm bekleyen onlarca sorun var. ÖMK ve KBS sürecinde, makul düzeyde sınav soruları ile bakanlığın ortayı bulmak adına estetik bir hamle yaptığını ve alanı rahatlattığını kabul etmemiz gerekiyor.

Aynı estetik adımın sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişi sonrası beklediği aile birliği dahil diğer hakların tesliminde olduğunu hatırlatmak isteriz. Bir önceki Milli Eğitim Bakanı zamanında değiştirilerek adalet ve hakkaniyet terazisi şaşan Yönetici Atama Yönetmeliği’nin eğitimin paydaşları ve eğitim kamuoyunun beklentisi doğrultusunda bir an evvel değiştirmesidir. Aynı kurumda çalışma süresi dahil bir çok maddenin bu bakış gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Son olarak Şeyh Edebali’nin sözleri ile yazımızı tamamlayalım:

“…. Bundan sonra öfke bize, uysallık size.

Güceniklik bize, gönül almak sana.

Suçlamak bize, katlanmak sana.

Acizlik bize, hoşgörmek sana.

Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.

Haksızlık bize, bağışlamak sana..”

Vesselam!..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İdris ŞEKERCİidrissekerci@kamudanajans.com
Web Banner
Web Banner