Amerikalı filozof Noam Chomsky ve Columbia Üniversitesi İnsan Hakları Direktörü David Phillips Türkiye’deki basın özgürlüğü konusundaki düşüncelerini aktardıkları konuşmalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a alçakça saldırdılar.

Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Güneydoğu’da yaşananları yerinde gözlemlemesi için Türkiye’ye davet edilen ve “Türkiye’ye gitmeye karar verirsem bu onun davetiyle olmayacak, Türkiye’ye Erdoğan’ın değil Kürtlerin davetiyle giderim” yanıtını veren Chomsky, “Gittikçe daha da otoriter bir hal alan Erdoğan rejiminin Türk toplumu üzerindeki boğucu hakimiyeti genişledikçe özgürlükler de kısıtlanıyor. Basın özgürlüğüne yönelik baskılar artıyor. Türkiye, basın özgürlükleri konusunda çok ciddi bir tehlike altında” ifadesinde bulundu.

Türkiye’nin uluslararası platformdaki dik duruşunu hazmedemeyen bir diğer isim olan Amerikan Dışişleri Bakanlığı kıdemli danışmanlarından David Phillips ise, Türkiye’deki insan hakları ihlalleri nedeniyle Washington’ın Erdoğan’dan artık bıktığını belirtti. Haddi aşan sözlerine devam eden Philips, “Bazen, Türklüğü aşağılamakla ilgili Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesi bu amaçla kullanılıyor. Terörle mücadele oldukça kıymetli bir sözcüktür ancak Türkiye’de amacı sadece teröristlerle mücadele etmek olan terörle mücadele yasası, gazetecileri ve muhalifleri susturmak için kullanılıyor. Washington artık Tayyip Erdoğan’dan bu yasaları kendi siyasi çıkarları için kullanıp insan hakları ihlallerine neden olduğu için oldukça bıkmış durumda” diyerek, Türkiye’de ceza yasalarının siyasi amaçları için kullanıldığını iddia etti.