Yazıcıoğlu iddianamesinin detayları belli oldu! « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

Yazıcıoğlu iddianamesinin detayları belli oldu!

Mahkemece, yapılan incelemenin ardından iddianame kabul edildi.


Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin bulunduğu helikopterin düştüğü tarih boyunca Adana Jandarma Bölge Komutanı olan emekli korgeneral Ali Lapanta, eski Kurmay Başkanı Mazlum Koçoğlu, dönemin Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal ve eski Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru hakkında “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla hazırlanan iddianame, 5. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.

Mahkemece, yapılan incelemenin ardından iddianame kabul edildi…

Mahkeme,  sanıklar Lapanta ile Koçoğlu’nun astı konumundaki dönemin İl Jandarma Komutanı Sezai Akgün ve üstü konumundaki dönemin Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır’ın, Yargıtay 5. Dairesince aynı arama kurtarma faaliyetine ilişkin yargılandıkları, bu sebeple aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu belirtilerek, dosyalarının birleştirilip birleştirilmeyeceğinin ilgili daireye sorulmasına karar verdi.

Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak…

İddianamede, Büyük Birlik Partisi kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya ve İsmail Güneş’in bulunduğu helikopterin düşmesine ilişkin 28 Mart 2009 saat 14.30 sıralarında köylülerden oluşan 17 kişilik grubun helikopter enkazına Keş Dağı Karayakup bölgesinde ulaştığı hatırlatıldı.

İhbar ve tanık ifadeleri, hayatını kaybeden İsmail Güneş’in 112 Acil Komuta Merkezi ile görüşmeleri, jandarmaya yapılan ihbarlar, yer tespiti ve arama kurtarma çalışmalarına ilişkin bilgilerin yer aldığı iddianamede, pek çok rapora da yer verildi.

Olay günü, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünce olumsuz hava şartlarının belirtildiği aktarılan iddianamede, uçuş için meteorolojik koşulların elverişli olmadığının uçuş öncesinde anlaşıldığı, görerek uçuşa müsait olsa dahi emniyetli seyrüsefer olanağı olmayan bu durumda helikopterin kalkışına izin verilmemesi, yahut kalkmaması gerekli olduğunin pilota ihtar edilmesi gerekli olduğu ifade edildi.

Uçuş emniyeti ile alakalı bu hususun denetiminden en üst seviyede olay tarihinde Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü ve Sivil Havacılık Genel Müdürü olan şüpheliler Ali Arıduru ve Orhan Birdal’ın sorumlu olduğu değerlendirilen iddianamede, söz konusu helikopterin, uçuş planının, Türk Havacılık Bilgi Yayınlarında belirtilen kurallar ve şartları sağlamadığı için usulüne uygun olmadığı, bu sebeple helikoptere kalkış izninin verilmemesi gerekli olduğu, yahut helikopterin kalkmaması gerekli olduğunin ihtar edilmesi gerekli olduğu kaydedildi.

Helikopter enkazına uzun süre ulaşılamaması sebebiyle arama kurtarma çalışmalarında sevk ve idare noktasında eksiklikler olduğu aktarılan iddianamede, helikopterde bulunan ELT isimli cihazın sinyalinin uyduda görüleceği ancak sarsıntı sebebiyle cihazın anteninin kırıldığı, bu sebeple noktasal tespit yapılamadığı ancak cihazın üstünde portatif anten bulunduğu, bu cihazın kullanımının uçuş öncesi yolculara yönelik bilgilendirmeyle anlatılması gerekli olduğu anlatıldı.

Yeterli güvenlik tedbirlerinin alınmadığı gerekçesi ile helikopterde bulunan cihazların söküldüğü/çalındığı belirtilen iddianamede, somut olayda arama-kurtarma faaliyetlerinin havada Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı unsurlar tarafından gerçekleştirildiği, karada ise geçici olarak kurulmuş olan Kahramanmaraş Valiliği Kriz Merkezi, Başbakanlık Kriz Merkezi ve Adana Jandarma Bölge Komutanı ile Komutan Yardımcısının sevk ve yönetiminde İl Jandarma Komutanlığı ile Göksun İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından gerçekleştirildiği, Devlet Hava Meydanları İşletmesi ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün bilgi akışı sağlamış olduğu ancak araç, gereç, teçhizat yahut bizzat arama kurtarmada icracı herhangi bir faaliyette bulunduğuna dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı ifade edildi.

“HELİKOPTERDEKİ PARÇANIN ÇALINMASINA ENGEL OLUNABİLİRDİ”

Türk Arama Kurtarma Yönetmeliği’nde kurumlara yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilmediğine dikkat çekilen iddianamede, şu bilgilere yer verildi:

“Bu hususun arama kurtarma çalışmalarının profesyonel şekilde yönetilmesinin önüne geçtiği, KSK üyelerinin kırım çalışmaları kapsamında 29 Mart 2009’da olay yerine gittiği, 30 Mart 2009’da olay yerine gidemediği, bir sonraki gün tekrar gittiği, bu arada kaza soruşturma kurulunun Emniyet ve TSK imkanlarıyla olay yerine gidebildiği, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yahut Devlet Hava Meydanları İşletmesine bağlı herhangi bir araç ve gereç tahsis edildiğine dair bilgi belgenin bulunmadığı, nitekim 30 Mart 2009’da kırıma uğrayan askeri helikopteri kurtarmak için olay yerinde bulunan bir kısım askeri personelin sivil helikopter paneli üstündeki Argus 5000CE Skymap 3C isimli GPS cihazları söktükleri/çaldıkları, bu olay vesilesiyle yargı ve devlet kurumlarının devamlı yıpratıldığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün araç tahsisi ve üyelerinin 30 Mart 2009’da enkaz mahalline götürülmesi halinde bu parçaların çalınmasına engel olunabileceği, bu şekilde Sivil Hava Araç Kazaları Soruşturma Yöntem ve Yönetmeliğinin hükümlerinin bihakkın yerine getirilmiş olacağı müşahede edilmiş olup somut olayda bu yükümlülüklerin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.”

“YÜKSEK KESİMDE DEĞİL ENKAZLA İLGİLİSİ OLMAYAN YERDE ARAMA YAPILDI”

“Bölgedeki yüksek kesimlerde arama yapılması gerekmesine rağmen yüksek kesimlere çıkılmadığı, enkazla ilgisi bulunmayan yerlerde arama yapıldığı anlaşılmıştır.” denilen iddianamede, şunlar aktarıldı:

“Arama kurtarma çalışmalarında yukardaki hususların beraberinde olumsuz meteorolojik şartların arama kurtarma çalışmalarını geciktirdiği, bunun beraberinde yanlış ve yanıltıcı ihbarların bilgi kirliliği oluşturmuş olduğu, bu bilgi kirliliğinin arama kurtarmada aynı şekilde gecikme ve verimlilik anlamında olumsuz yansımaların olduğu, bununla beraber sahada arama kurtarmaya katılan sivil-askeri birliklerin üstün gayretlerinin bulunduğu ancak çalışmaların yukarda anlatılan veriler çerçevesinde GSM verileri, tanık beyanları, ayıklanmış doğru ihbarlar göz önüne alınarak daha uzman sevk edilmesi halinde enkaza daha kısa bir süre içinde ulaşmanın mümkün olduğu anlaşılmıştır.”

İddianamede, sanıkların “görevi kötüye kullanma” suçundan 6 aydan 2 yıla kadar cezalandırılmaları talep edildi. BBP’nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişi, 25 Mart 2009’da Kahramanmaraş’ta helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybetmişti.