Çocuklarının dil eğitimine küçük yaştan itibaren başlamasını isteyen ebeveynler yaz okulu ve kamplarına ilgi gösteriyor. Konuya dair yapılan araştırmalar da yaz okulunun dil becerilerini yüzde 23’e kadar iyileştirdiğine işaret ediyor.

Teknolojik cihazların günlük hayatımıza daha fazla nüfuz etmesiyle birlikte dünyanın çeşitli yerlerindeki insanlarla iletişim kurmak kolaylaşırken, farklı dil yetkinliklerine sahip olmak da bir o kadar önem kazanıyor.

Çocuklarının küçük yaştan itibaren yabancı dil öğrenmeye başlamasını isteyen ebeveynler ise okul dışındaki eğitim kurumlarının kapısını çalıyor. Örgün okul eğitimine alternatif olarak doğan yaz okulu ve kampları ise ailelerin tercihleri arasında yer alıyor.

Eğitim istatistikleri yayınlayan Think Impact’in konuya dair verilerine göre yaz okullarına gelenlerin yarısı (%50) İngilizce öğrenmek istiyor ve kursların sonucunda dil becerilerinde %23’e kadar iyileşme görülüyor.

Konuya dair açıklama yapan UP İngilizce Kampları Direktörü Kubilay Güler ise “İngilizce eğitimi birçok değişkene bağlı uzun bir süreci gerektiriyor.

Okul eğitimine alternatif olarak doğan yaz okulları ve dil kampları ise öğrencilerin yalnızca dil seviyelerinin gelişmesine değil, kişisel gelişimlerine de katkı sağlıyor” dedi.

İNGİLİZCE YAZ KAMPINA YOĞUN İLGİDil gelişimini ağır ve yoğun bir müfredatla sağlamak yerine, İngilizce’nin modern hayatın bir gerekliliği olduğunu öğrencilere eğlenceli metotlarla benimsetmek gerektiğini belirten Kubilay Güler, “Yaşadığımız dijital çağda dil öğrenmenin olmazsa olmaz bir zenginlik olduğunu çocuklara aşılarken, eğlenceli ve motive edici yöntemler kullanmak çok önemli.

Bu yüzden İngilizce yaz kampı konseptini Türkiye’de ilk kez hayata geçirerek binlerce öğrencinin eğitimine destek veriyoruz. Elbette sadece Türkiye değil, dünyanın birçok ülkesinden öğrencilere de ev sahipliği yapıyoruz.

Bu sayede öğrencilerimiz, farklı kültürlere ait akranlarıyla konuşma pratiği yaparken, eşzamanlı olarak İngilizce’ye maruz kalarak kendilerini geliştiriyor. Kamplarımıza katılan tüm öğrencilerimiz tesisimizde konaklıyor ve tüm gün eğitim programımıza dahil oluyor. Böylece öğrenme süreci ders saatleriyle sınırlı kalmıyor ve dil öğrenmenin yanı sıra farklı kazanımlar da ediniyorlar” ifadelerini kullandı.HEM AVRUPA HEM DE ASYA’DAN TALEP VARGüler, günlük programlarını şu sözlerle aktardı:

“9-17 yaş aralığındaki öğrencilerimiz genellikle güne sabah sporu ve kahvaltı ile başlıyor ve dil eğitimi dönüşümlü olarak 4 ders üzerinden sabah ve öğlen olarak ikiye ayrılıyor.

Akşam yemeğinden sonra ise karaoke, kültür gecesi, spor, mezuniyet töreni gibi aktivitelerle tüm öğrencilerimiz bir araya geliyor.

Aktivitelerin sonunda ise raporlarla hedeflediğimiz ve elde ettiğimiz kazanımları değerlendiriyoruz. Bu sayede Türkiye’nin büyük şehirleri de dahil olmak üzere Avrupa ve Asya’nın farklı ülkelerinden gelen birçok öğrencinin öğrenme pratiklerini analiz ediyor, çıktılarından gelecekteki kamplarımız için yararlanıyoruz.”YAZ KAMPLARI ULUDAĞ’DA BAŞLIYORTürk öğrencilerin gramer bilgisinin diğer ülkelerdeki öğrencilere göre daha başarılı olduğuna dikkat çeken UP İngilizce Kampları Direktörü Kubilay Güler, “Ülkemizdeki öğrenciler birçok konuda başarılı olsa da konuşma ve dinlediğini anlama konusunda durum tam tersi. Bu yüzden gelecek yaz 3 Temmuz- 28 Ağustos tarihleri arasında Uludağ’da gerçekleştireceğimiz UP Uluslararası İngilizce Kampı’nda teorik bilgiyi pratiğe dönüştürecek yeni ve farklı aktiviteler planlıyoruz.

“TÜRKİYE’Yİ GLOBAL EĞİTİM SEKTÖRÜNDE TEMSİL EDECEĞİZ”Eğitim sektöründe sürdürülebilir bir başarı için uzmanlığa sahip olmak gerektiğini dile getiren Kubilay Güler, hedeflerini şu sözlerle paylaştı:

“Eğitim sektöründe 2010’dan bu yana faaliyet gösteriyoruz ve yurt dışında farklı markalara sahip olmanın yanı sıra Türkiye’deki çalışmalarımızı da amiral gemimiz olan MaltaVista’dan ayrıştırarak oluşturduğumuz UP markamız ile yürütüyoruz.

Yakın gelecekte Türkiye’yi uluslararası dil eğitimi sektörüne yeni bir destinasyon olarak kazandırmış olan marka olarak anılmak ve hem yurt içi hem de yurt dışından binlerce öğrenciyi kamplarımızda ağırlamayı hedefliyoruz. Özellikle Malta’da düzenlediğimiz programlarımızdan kaydettiğimiz yüzde 100’e yakın memnuniyet oranına ülkemizde de ulaşmayı amaç ediniyoruz.”