WhatsApp grup sohbetlerindeki tehlike! « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

WhatsApp grup sohbetlerindeki tehlike!

Koronavirüs salgınıyla birlikte tüm dünyada insanlar dijital ortamdan haberleşmeye başladı.


BBC’den Bryan Lufkin Whatsapp grup sohbetlerindeki tehlikeyi kullananlarla iletişim kurarak aydınlattı.

Mesajlaşma sohbetleri, iş arkadaşlarıyla, New York’taki arkadaşlarla, eski dostlarla ve akrabalarımla, bir kuşakta bir görülen kriz sırasında bağlantıda kalmama yardımcı oldu. Ancak salgın devam ettikçe grup sohbetlerimin stresimi iyileştirmek bir tarafa, daha da kötüleştirdiğini fark ettim.

Telefonum haber bildirimleriyle devamlı ışıldıyor ve herhangi bir grup sohbetinden gelebilen, telefonumu bıraktığımda görmediğim 50 veya 60 mesaj kaygı yaratıyordu. Bir mesaja anında yanıt vermediğim veya grupta neler konuşulduğunu takip etmediğim için suçlu hissettim. İyi bir bahane de bulamadım. Ne diyecektim ki. “Üzgünüm, mesajınızı görmemiştim. ‘Üst üste sekiz aydır evde oturup hiçbir şey yapmamakla meşguldüm’ mü diyecektim?”

Grup konuşmaları bazı insanlarda daima kaygı yaratmıştır, salgından önce bile. Pandemiden önce bunları benimsemiş birisi olarak, sosyal mesafe çağında, fazla sosyal yüklenmeden muzdarip olabileceğinizi görmek şaşırtıcı. Grup sohbetleri, bir kriz durumunda bizlere avuntu ve bağlanma hissi veriyorsa, neden bazılarımız artık bunlardan bıkmış hissediyoruz?

‘İLETİŞİM BORCU’

Kısıtlamalarla beraber çok daha fazla sayıda insan mesajlaşma uygulamalarını kullanmaya başladı. Mesajlar daha rahat ve anında iletiliyor, araştırmalar da bunları e-postalardan daha çok sevdiğimizi gösteriyor.

Örneğin WhatsApp, Mart sonunda kullanıcı sayısının % 40 arttığını bildirdi. Eylül’de Amerika’da 1300’den fazla yetişkin üstünde yapılan bir araştırmaya göre, Covid önlemleri sırasında dijital iletişim yöntemlerinin kullanımı artarken, mesajlaşma % 43’lük sıçramayla başı çekti.

Böyle teknolojilere sahibi olduğumuz için şanslıyız. Zoom, Slack ve WhatsApp olmadan, salgın dönemi çok daha yalnız bir tecrübe olurdu. Ancak grup sohbeti platformları, katılımı daha stresli hale getiren, çok hızlı olma hali ve yakınlıkla beraber geliyor.

Stanford Üniversitesi’nden teknolojinin psikoloji üstündeki etkileri alanında uzman psikiyatrist Elias Aboujaoude, “Bizde stres yaratmalarının bir sebebi, zaten var olan mesajları hemen okuma isteği. Hemen yanıt vermemek kaygı yaratıyor. Bize bir geride kalmışlık ve internet iletişiminin çok büyük bir kuralını ihlal etmiş olma hissi yaşatıyor” diyor.

Dahası, bir grup sohbetinde geride kalırsanız, mesajlar kısa bir süre içinde birikebiliyor. Ve daha sonra fark etmeden, mesajlaşmak, iş e-postalarına bakmak kadar sıkıcı bir şeye dönüşüyor. Oxford Üniversitesi Internet Enstitüsü’nden Bernie Hogan “Anında mesajlaşma şu an için eş zamanlı olarak olmayan mesajlarla meydana gelebilecek, korkulan bir iletişim borcuna dönüştü” diyor.

Salgından önce, bir mesajı veya tüm bir sohbeti kaçırmamızı yoğun hayatlarımızla açıklayabiliyorduk. Yorgun olduğunuzda veya sosyalleşmek istemediğinizde bunu direk olarak söyleyebiliyordunuz. Ancak, sosyal faaliyet alternatifleri kısıtlandığından bu yana, grup sohbetleri birçoğumuzun yaşamında çok daha çok büyük bir rol oynamaya başladı. Alışkın olduğumuzdan daha hızlı ve daha büyük boyutlarda gelse de, bu etkileşimlere değer vermemiz gerektiğini hissediyoruz.

Aboujaoude, Covid öncesi ne yapıyorsak onu bırakıp bu gerçek zamanlı okuma ve yanıt verme ritüelini yönetebildiğimizi, ancak sayısı ve miktarı arttıkça bunun imkansız hale geldiğini belirtiyor.

HEMEN YANIT VERME KAYGISI

Mesele yalnızca grup sohbetleri de değil, teknolojinin kendisi. Telefonlarımıza ve bilgisayarlarımıza yapışık yaşamanın sağlığımız için kötü olduğunu zaten biliyoruz. Tüm sosyal iletişimimiz için teknolojiye bağımlı olmak, pandemi öncesi zaten yükselen bir baskı altına giren bilişsel yükümüzü daha da artırabilir.

Hogan “Her bir grup sohbetinin kendi duygusal karakteri olabilir. Bunların arasında gidip gelmenin hem psikolojik hem de entellektüel anlamda maliyeti olabilir” diyor. Özellikle de mesajlaşma platformları arasında gidip geldikçe. “Şahsen benim Facebook Messenger, WhatsApp, Signal ve eski usul SMS’te en az birer grup sohbetim var.”

Bir de moral bozucu salgın haberlerinin yarattığı bıkkınlık gerçeği var. Başlarda, Covid-19’un etkilerini anlayabilmek için arkadaşlarımızın paylaşımlarını memnuniyetle karşılarken, daha sonra bu kaygı dolu güncellemeler akışından bıktık.

Aboujaoude “Pandeminin başlarında grup sohbetleri aynı anda pek çok kişi ile kaygıları paylaşmak için iyi bir yol gibi gözükmüş olabilir. Daha sonra netleşen sorunsa, stres ve kaygının grup sohbetlerinde bire bir mesajlaşmaya kıyasla çok daha büyümesi oldu” diyor.

Tabii bir de her bir mesaj veya son dakika haberiyle gelen bildirimler sorunu var. Grupta maymun fotoğrafları yollanıyor olsa bile, bu ortamda telefonumuzun ışığı her yandığında kaygılanıyoruz.

Amerikan Psikoloji Birliği’nden Vaile Wright “Farklı bildirim seslerini ayırt etmeniz bile, Pavlov’un köpeği deneyinde olduğu gibi yalnızca o bip sesi bile kaygı yaratmaya başlayabilir” diyor.

SOHBETİN DIŞINDA KALMAK

Tabii grup sohbetlerini tolerans göstermekabiliyetiniz, hayatınızda başka nelerle uğraşmak mecburiyetinde olduğunuzla da direk olarak bağlantılı. Wright herkezin aynı stres düzeylerini yaşamadığına dikkat çekiyor:

“Büyük halanız emekli, yalnız yaşamakta olan ve grup sohbetlerini tek hayata bağlanma yöntemi olarak gören biri olabilirken, üniversite arkadaşlarınız evden çalışan, Zoom toplantılarından bıkmış, evde çocukların eğitimiyle ilgilenen ve bir grup sohbetine yetecek bant genişliği kalmamış insanlar olabilir. Çok sayıda insanın tecrübelediği yorgunluk düzeyleri, grup sohbetlerine girmelerini pratik bir şey haline getirmeyebilir.”

Valie Wright ayrıca, birinin mesajına hemen yanıt vermemek için herhangi bir bahaneniz olması gerekmediğini de ekliyor.

Uzmanlar, grup sohbetleri fazla gelmeye başlıyorsa, bu önemli bağlantı yönteminden kimi zaman uzak durmanız gerektiğini vurguluyor.

SESLİ ARAMA TAVSİYESİ

Wright, bildirimleri kapatmayı öneri ediyor. Bazılarının buna kırılabileceğini ama sınırları koymanın da çok önemli olduğunu kaydediyor.

Aboujaoude de, grup sohbetlerinden duyulan bıkkınlığın sesli aramalara yönelmek için iyi bir neden olabileceğine dikkat çekiyor. Sesli aramayla, fazla rahatsız edilmeden, daha derinlemesine bir iletişimin mümkün olduğunu söylüyor.

Wright da buna katılıyor ve “Grup sohbetleri, hızlı güncellemeler veya komik videolar paylaşmak için muhteşem platformlar. Ama bunlar hayatımızın önemli boyutlarını paylaşmak, duygusal destek vermek, bir sevinci veya üzüntüyü paylaşmak için uygun yerler değil. Sesli aramalar, duygusal seviyede bağ kurmak için daha fazla fırsat sunuyor” diyor.

Yani gerçekten konuşmak istiyorsanız, telefonu kaldırın. Arkadaşlarınıza grup sohbetlerini sessize aldığınızı söylemeniz gerekiyorsa, bunu anlayacaklardır. Aboujaoude “Sağlam bir ilişki, dijital ayrılığa dayanacaktır” diye konuşuyor.