Vatandaşlara Türk Lirası çağrısı « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

Vatandaşlara Türk Lirası çağrısı


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Konuşmasına Gaziantep ve Mardin’de meydana gelen trafik kazalarında hayatını kaybeden vatandaşlar için başsağlığı dileyerek başlayan Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle:

KAZADA ÖLENLERİN AİLELERİNE DESTEK: Gaziantep, Mardin’deki elim kazalar, tüm boyutlarıyla soruşturulmaktadır. Burada ciddi manada mağduriyetler de söz konusu. Bunun için de gerek devlet olarak 250 (bin) artı 50 (bin) Aile Bakanlığımız, bunun yanında 250 (bin) de firma desteğiyle bu olayda hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerine bu desteği sağlamış oluyoruz.

MANTIĞININ ANLAŞILMASI VAKİT ALDI: Son dönemde ülke ve millet olarak bizi en çok zorlayan konunun faiz, kur, enflasyon denklemi ile sınandığımız ekonomi alanı olduğu bir gerçektir. Dünyadaki gelişmelerin ve ülkemizin gücünü dikkate alarak, ekonomimizi mahvetme tehdidi gibi açık ve alçak bir saldırıya maruz kaldığımız 2018’den itibaren bu alanda yeni programı hayata geçirmeye başladık. Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme esasına dayanan bu programın teorik arka planının ve uygulamadaki mantığının anlaşılması biraz vakit aldı. Biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yapacağımızı gayet iyi bildiğimiz için bu tür tartışmalara kulak asmadan işimize baktık.

EKONOMİDE KÖKLÜ BİR DEĞİŞİM: Ekonomide köklü bir dönüşümü adım adım hayata geçirdik. Bugün itibarıyla bütün dünya yüksek enflasyon gerçeği ve işsizlik tehdidi ile boğuşuyor. Türkiye ise kendi ekonomik modeli sayesinde tarihinin en yüksek üretim, ihracat ve istihdam seviyelerine ulaşarak, bu iki tehditten asıl yıkıcı olanın üstesinden gelmeyi peşinen başarmıştır. Enflasyon rakamlarımızın nominal olarak çok yüksek seyretmesi elbette üzüntü vericidir. Ama burada asıl dikkat edilmesi gereken, enflasyon düzeyinin genel ekonomi üzerinde yol açtığı sonuçlardır. Biz enflasyon rakamlarının insanlarımızın hayatındaki olumsuz etkilerini, her kesimin gelir seviyesini yükselterek bertaraf etmeye çalışırken aynı zamanda enflasyonu düşürecek tedbirleri de alıyoruz. Ülkemizde yaklaşık 1 yıldır yaşadığımız yüksek enflasyonu 1994 ve 2001 krizleriyle karşılaştırmak sadece bize değil, vatandaşlarımıza da yapılmış bir büyük haksızlık olur. Çünkü bugün yaşadığımız enflasyon, bütçe ve işsizlik kaynaklı değil, küresel gelişmelerin tetiklediği dengesiz fiyat hareketlerinin sonucudur. Yani maliyet odaklı enflasyondur. Fiyatların artması istenmeyen bir durum olmakla birlikte bütçenin güçlü, üretimin dinamik, istihdamın yüksek olduğu bir ortamda üstesinden gelinmesi mümkün bir sorundur. Ülkemiz büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda ekonomide kendi yolunu çizmiştir ve bu istikamette kararlılıkla yürümektedir.

İHTİYACIMIZ FAİZ YÜKSELTMEK DEĞİL: Türkiye’nin ihtiyacı faizi yükseltmek değil; yatırımı, istihdamı, üretimi, ihracatı ve cari fazlayı artırmaktır. Bizim ekonomi modelimizde yatırım yapan, çalışan, ticaret yapan kazanacak; bunların hasılası ile de devlet kazanacak, bütçe kazanacak.

KENDİ PARANIZA GÜVENİN: Bütçe disiplininden asla taviz vermeyeceğiz. Büyümeden istihdam ve ihracata, bütçe gerçekleşmelerinden küresel ticaretten aldığımız paya kadar

tüm rakamlar ekonomi programımızın öngörülerine uygundur. Vatandaşlarımızdan ve iş dünyamızdan tek ricam, kendi ülkelerine ve dolayısıyla kendi paralarına güvenmeleridir. Artık hiç kimsenin sadece parasının değerinden endişe ederek dövize ve altına yönelmesi için sebep kalmamıştır. Tasarruflarını hâlâ döviz ve altında tutan vatandaşlarımızın buradaki kazançlarını da garanti altına alan TL mevduatlara dönmeye davet ediyorum.

HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ: Unutmayınız hepimiz aynı Türkiye gemisinin içindeyiz. Bu gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Bu gemi güvenlik gibi ekonomi üzerinden açılan deliklerden su alarak batarsa hepimiz boğulacağız. Kamu finans kuruluşlarına iş dünyamızı ve vatandaşlarımızı desteklemek için verdiğimiz düşük maliyetli TL’yi götürüp dövize veya altına yatırmak, Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Devletin üretimi ve istihdamı teşvik etmek için sağladığı kolaylıkları amacı dışında kullanmak, delik açmak demektir. Evine, arsasına, araba sına stoktaki malına, verdiği hizmete, sattığı ürüne, enflasyonla ve girdi maliyetleriyle izahı olmayan fiyatlar koyarak piyasanın dengesini bozmak, Türkiye gemisinde delik açmak demektir.

SABIR VE DESTEK İSTİYORUZ: Hazine ve Maliye Bakanımız ile ekibi başta olmak üzere ekonomi ile ilgili tüm kurumlarımız, güçlü bir koordinasyon içinde sorumluluklarını yerine getirmektedir. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren hayat pahalılığıyla mücadele başta olmak üzere ekonomi programımızın olumlu etkileri daha ileriye götürülecek ve kararlılığımız ispatlanacaktır. Vatandaşlarımızdan sadece sabır ve destek istiyoruz.

‘Krizi kökten çözmek istiyoruz’

(Rusya-Ukrayna Savaşı) Bu savaşın barışla sonuçlanması için her türlü gayreti gösterdiğimize herkes şahittir. Amacımız inşallah uzak olmayan bir tarihte Sayın Putin ile Sayın Zelenski’yi de ülkemizde bir araya getirerek bu krizi kökünden çözecek yolu açmaktır.

Cuma namazı Bahçeli ile Malazgirt’te

Perşembe günü Ahlat’ta, cuma günü Malazgirt’te olacağız; Sayın Bahçeli ile birlikte bu iki önemli programımızı gerçekleştireceğiz. Cuma namazımızı Malazgirt’te kılacağız. Önümüzdeki haftanın ilk gününü de, Büyük Taarruz’un 100. yılının heyecanını, Kütahya ve Afyon’daki programlarda vatandaşlarımızla birlikte yaşayacağız.

‘Mısır alım fiyatı 5 bin 700 TL’

DESTEK HARİÇ: Mısır üreticilerimize bir müjde vermek istiyorum. TMO, hasat dönemi yaklaşan mısır alım fiyatını destek hariç ton başına 5 bin 700 lira olarak uygulayacaktır.

YARDIMCI KAYNAKLAR DA ÜCRETSİZ: Ücretsiz ders kitaplarımızın basımı ve dağıtımı tamamlandı. Bu yıl yardımcı kaynakları da ücretsiz olarak okullar açıldığında öğrencilerimizin masalarında hazır edeceğiz. Okul öncesi eğitimi, bin 200 yeni anaokulu ile güçlendiriyoruz. Yıl sonuna kadar bu sayıyı 3 bine tamamlayacağız. Bu nedenle 1 Eylül’de atamalarını yapacağımız 20 bin öğretmenin 7 bin 500’den fazlasını okul öncesi öğretmenliğe tahsis ettik. Uzman ve başöğretmenlik kadrolarına 614 bin 446 başvuru oldu. Öğretmenlerimize sınavı boykot çağrısı yapılmasını, meclisimize saygısızlık olarak görüyoruz.

KIRSAL KALKINMA DESTEĞİ: Kırsal kalkınma programının 11. çağrısı için projeler alınmaya devam ediliyor. Programın kalan bütçesinden faydalanacak üretici sayısını artırmak amacıyla destek için gereken puan seviyesini 65’den 30’a düşürüyoruz. Böylece 4 binin altında kalan desteklenecek proje sayısını 7 bin 714’e; yatırım tutarını da 5,5 milyar lirası hibe olmak üzere 10 milyar liraya yükseltiyoruz.