Abdullah Ağar canlı yayında İdlib’deki durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Ağar’ın konuşmasından satır başları şöyle;
“Öncelikli olarak önemli olan şu, biz daha önce gerek Fırat’ın Doğu’sunda gerekse İdlib bölgesinde, rejim unsurlarının çeşitli sahiplerle ve çeşitli gerekçelerle yapmış oldukları bir takım hareketlerle karşı karşıya kalmıştık. Ancak bunlar sahanın kendi içerisinde süspanse edilmişti. Ama ilk defa bir şekilde şehitlerle beraber rejim unsurlarının Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına hedef aldığı ve bu hedef almak karşılığında da bizim sayın Erdoğan’ın en son kurmuş olduğu cümlede 46 rejim hedefini ateş altına aldığımız bizzat kendi ağzından ifade edildi. Şimdi bu açıdan bakıldığında son derece ciddi bir olayla karşı karşıyayız.
“BUNDAN SONRA RUSLARIN TUTUMU NE OLACAK?”
Türkiye Cumhuriyeti devletiyle Suriye rejimi ile karşı karşıya kaldığı bir risk fotoğrafı kendisini ortaya koymuş durumda. Bir diğer olarak sayın Erdoğan’ın ifadesinde karşılık bulan çok temel bir cümle var. Ruslara araya girmeyin ya da rejimi kollayacak koruyacak hareketlerde bulunmayın tarzında açıklamalar var. Tabi burada şunu görmemiz gerektiğini düşünüyorum. Belki şu ana kadar rejim üzerinden veya rejimle beraber hareket eden paramiliterle oynanan büyük bir oyun vardı. Şimdi bu paramiliterler içerisinde çözüme kavuşturmaya çalışan bir fotoğrafla mı karşı karşıya kalacağız? Yoksa Rusların dahil olduğu çok daha büyük bir risk fotoğrafı ile mücadele etmek zorunda mı kalacağız? Bunu yakın zaman içerisinde göreceğimizi umuyorum.
“ERDOĞAN’IN UKRAYNA’DAKİ AÇIKLAMALARI İŞARETLERİ BELİRLEYECEKTİR”
Bugün özellikle sayın Erdoğan’ın Ukrayna’da yapacağı açıklamalar, Rusya ile ilgili temel işaretleri belirleyecektir. Özellikle Kırım konusunda eğer konuya girerse yapacağı açıklamalar en önemli parametrelerden birini oluşturacağını düşünüyorum.
Her iki tarafta çözüme dair açık kapı bırakma eğilimi içerisinde. Çünkü özellikle gelişen duruma bağlı olarak Türkiye’nin son birkaç haftadır kıpırdanmakta olan Suriye Milli ordusuna karşı bir sessizliğe bürünmesi çerçevesinde Suriye Milli ordusunun ortaya koyacağı bu hamleler kendisini gösterdi ve Türkiye bu işe müdahil olmadı. Suriye Milli ordusunun yapmış olduğu hamleler olarak, Haleb’in kuzeybatısında El-Bab’ın batısında ve güneyinde kendisini gösterdi. Burada çok ciddi bir kurnazlıkla birlikte Türkiye’nin de terör örgütü olarak kabul etmiş olduğu yapıların denklemde yerini aldıklarını gördü.
Bu fotoğrafta Rusları tahrik edecek görüntüler de ortaya çıktı. Sosyal medyada bunları gözlemledik. Rus bayrağının rejim bayrağıyla birlikte çiğnenmesi gibi… Buna rağmen Ruslar açıkçası menşei belirsiz bir uçakla, El-Bab’da sivillerin vurulduğu bir fotoğraf gördük.
“TSK UNSURLARI DOĞRUSAL OLARAK HEDEF ALINDI”
Burada da benzer bir fotoğraf var. Yani rejim unsurları üzerinden TSK unsurlarını doğrusal olarak hedef alan bir fotoğraf var. Yani Seraqib bölgesinde gece 01.15 dolaylarında yaklaşık 20 atımdan biraz daha fazla bir TIR’ımızın isabet aldığı şehitler verdiğimiz olay. Ve sabah erken saatlerde yine Seraqib’in güneyindeki yeni kurulmuş olan gözlem noktamıza birkaç atış. Ve bu şekilde ortaya çıkan fiili bir durum var.
“ERDOĞAN’IN MESAJINA NASIL KARŞILIK VERECEKLER?”
Sayın Erdoğan şunu söylüyor; Ruslara ‘aramızda durmayın, rejimle aramızda bir hesaptır’ diyor. Şimdi burada en önemli soru şu Ruslar Erdoğan’ın verdiği bu mesaja nasıl karşılık verecekler.
“REJİM HAREKATINI RUS GENERAL YÖNETİYOR”
Rejim harekatını Rus general yönetiyor. Şimdi bu temel fotoğraf içerisinde Rusların ortaya koyacağı tavır ne olacak. Mesele İdlib’teki askeri karşılaşmalar gibi gözüküyor ama aslında jeopolitik bir fotoğraf var. Mesele sadece Türkiye il rejim arasında bir olay değil. İşin içinde ABD ve araplarda var. Heyeti Tahrir Şam yakın zamana kadar diğer grupların bölgede faaliyet göstermesine izin vermiyordu. Ama Heyeti Tahrir Şam yakın zamanda ABD örgütlerinin sahaya girmelerine müsaade etti. Sahada lebebi çekirdek gibi güdümlü tank savar füzeleri kullanılmaya başlandı rejim unsurlarına karşı… “