PKK yaklaşan sonunu gizliyor « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

PKK yaklaşan sonunu gizliyor

Geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan ve PKK’nın sonu olarak nitelendirilen örgütün kurucu ve yöneticilerinden Ali Haydar Kaytan’ın öldürüldüğünün saklanması gündeme bomba gibi düştü. Kırmızı listedeki Kaytan’ın etkisiz hale gelmesinin saklanmasını Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar ve Gazeteci Yazar Faruk Aktaş Haber7.com’a değerlendirdi.


Türkiye son dönemlerde büyük bir kararlılık ile yürüttüğü teröre ve terör örgütlerine yönelik mücadelesi PKK’yı bitirme noktasına kadar geldi. Hemen her yıl alışılagelmiş yapılanmalarını Mehmetçik’in hamleleri nedeniyle gerçekleştirmeyen terör örgütü, köşeye sıkıştı. Düzenlenen nokta operasyonlarla eli kolu bağlanan örgüt, yönetim kardosunda da ciddi kayıplar vermeye başladı.

Bu güne kadar yerleri bilinmeyen ve türlü numaralarla istihbarat zafiyeti oluşturulan PKK’nın yönetim kadrosuna yönelik operasyonlarda, Kırmızı Listede aranan ve örgütün en önemli yedi isminden biri olan Ali Haydar Kaytan’ın öldürülmesi konuyu gündeme bomba gibi düştü. Geçtiğimiz yıl düzenlenen operasyonlarda etkisiz hale getirilen Kaytan’ın ölümü PKK tarafından gizlenmeye çalışılırken konuyu Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar ve Gazeteci yazar Faruk Aktaş Haber7com’a değerlendirdi.

“PKK YOKKEN O VARDI”

PKK’nın 7 önemli isminden biri olan Ali Haydar Kaytan’ın etkisiz hale getirilmesini duyuran isimlerden biri olan Abdullah Ağar, Kaytan’ın örgüt içerisinde oldukça önemli bir yerde olduğunu belirtti.

Özellikle teröristin, geçmişinde de karanlık ilişkileri bulunduğuna değinen Ağar, Kaytan’ın başka ülkelerin istihbarat servisleri tarafından ajan olarak kullanıldığını ifade etti.

“Ali Haydar Kaytan son derece önemli bir figürdü. Öyle bir figür ki 1994 yılında Almanya’da adam öldürme ve adam kaçırma suçundan hüküm giydi, 7 yıl hapis cezası aldı. Buna rağmen bu isim Alman devletinin elinden alındı, Lübnan’a gitti. Oradan da örgüte katıldı. Öyle güçlü bir isim ki, Alman devletinin elinden dahi, hüküm giyip infazı gelen bir teröristti. PKK yokken Ali haydar Kaytan vardı.  Öcalan Türkiye’de tarikatlarla dolaşırken, Ali Haydar Kaytan örgüt kuruyordu, KUK vardı. KUK zamanından kalma son derece eski bir ajan ve teröristtir. Hem bölgesel hem de kıta Avrupa’sındaki ülkelerin ajanıdır bu adam.”

OPERASYON YÖNTEMLERİ

Güvenlik uzmanı Ağar yürütülen operasyonlara dikkat çekerken, yalnızca dağda değil, sivil alanlarda da hem istihbarat hem de operasyonel faaliyetler yürütüldüğüne dikkat çekti. Operasyonlar içerisinde de elde edilen sonucu bakımından bir ilk olan Kaytan’ın etkisiz hale getirilmesi PKK’ya büyük bir darbe indirirken, Ağar bu durumu değerlendirdi.

“İlk defa Başkanlık Konseyi ve Yürütme Konseyi üyesi bir terörist etkisiz hale getirildi. PKK’nın 7 önemli kişisinden biri gitmiş oldu. Şimdi tabi bundan sonraki süreçlerde diğerleriyle de ilgili bu tür gelişmeler çıkabilir. Zaten devletin bu konuyla ilgili birimleri, var gücüyle çalışıyor. Dönem dönem de zaten görüyoruz. Şimdi sadece teröristler dağlık alanlarda aranmıyor. Saklanmış oldukları sivil toplum içerisinde de arayıp oralarda da etkisiz hale getirilmesi yönünde yürütülen çalışmalar var. Bunların dönem dönem, verdiği neticeleri görüyoruz. “

PKK’NIN YÖNTEMLERİ

Bu zamana kadar yürütülen operasyonlarda netice alınması noktasında yaşanan problemlere de değinen Ağar, özellikle PKK’nın uyguladığı yöntemleri anlattı. Derin dehlizler, mağaralar ve gizli tahkimat alanlarında saklanan PKK’lılara kapsamlı ve farklı taktiklerle düzenlenen operasyonları Ağar anlattı.

“Özellikle bu dağ kadrosunun en tepesindeki isimleri etkisizleştirmek öyle sanıldığı, filmlerde izlenildiği gibi olan bir şey değil. Öncelikli olarak himaye ediliyorlar. Korunuyorlar ve kullanılıyorlar. Onları kimler kullanıyorsa hangi istihbarat servisleriyle beraberlerse, onlar tarafından profesyonelce himaye ediliyorlar, korunup kollanıyorlar. Bir diğer taraftan da kendileri son derece kurnaz. Yıllardan beri dağlardalar. Mücadele alanlarında üretmiş oldukları pratikle ayakta kalmanın kendine özgü yöntemlerini geliştirmiş durumdalar. Siz dağda onları ararken onlar şehirde, şehirde zannederken başka yerde kendilerini gösterebiliyor. Siz onu Irak’ta ararken, onlar Suriye’de çıkabiliyor. Suriye’de zannederken bir başka Arap ülkesi veya Kürt bölgesinde sanarken Arap coğrafyasında çıkabiliyor. Öyle bir coğrafyada geçişler onlar açısından son derece kolay. Bir diğer tarafıyla kendilerinin bu konularda çok mahir olduğunu söylemek durumundayız. Çünkü bu zamana kadar ele geçirilememiş. Diğerleri gibi onlar da ele geçirilebilirdi. Bizim sahada ortaya koyduğumuz etkiyi bir şekilde önleyici yapılanmaları var. Bunu biz zaten biliyoruz. İşin zorluğu buradan kaynaklanıyor. Profesyonel örgütler, istihbarat yapılarıyla iş birliği içerisindeler. Onları himaye eden örgütlerle çalışıyorlar.”

PKK’NIN ALDATMA TAKTİKLERİ

Ağar, PKK’nın bölgedeki hakimiyetinin kırılması adına yürütülen operasyonlara da değinirken, özellikle sahada terör örgütünün kullandığı aldatma taktikleriyle bu zamana kadar hayatta kalabilme ve kaçış gerçekleştirmesine değindi. Terörle mücadelede gelinen noktadaki başarıya vurgu yapıldı.

“Dağlık alanda ortaya koydukları tahkimat son derece güçlüydü. Öyle mağaralar var ki sen onu girişte görebiliyorsun, ama bambaşka bir yerden çıkıyorlar. Özellikle Kandil’de yedi katlı mağaralar, derin dehlizler, gizli tahkimatları var. Dağda bunların içerisinden çıkmıyorlar zaten. Gizlilik burada öne çıkıyor. İçeri girdiklerinde bir daha çıkmıyorlar. Aldatma ve şaşırtma tedbirlerini uygulayan teröristlerle karşı karşıyayız.”

ZAİYATLARI GİZLİYORLAR

Gazeteci yazar Faruk Aktaş da PKK’nın kayıplarını sakladığını bu durumu da örgüt temsilcilerinin moral, motivasyonu korumak amacıyla yaptığını ifade etti:

“PKK’nın, üst düzey yöneticileri ve çok sayıda militanların öldürüldüğü operasyonları gizleme durumları yaşanıyordu. Bu anlaşılabilir bir durum. Örgütte psikolojik çöküntüye yol açmamak adına, ayakta durduğunu kendi taraftarlarına hissettirmek için bunu yapmaları anlaşılabilir. Ancak özellikle geçtiğimiz Mayıs ayından Haziran ayına kadar düzenlenen Kartal, Pençe ve Kaplan operasyonlarıyla özellikle PKK’nın üst düzey yöneticilerinin yer aldığı kandil ve çevresindeki noktalar hedeflendi. Hakikaten PKK’nın özellikle yönetici kadroları başlarını saklandıkları delilerden çıkaramaz duruma gelmiş durumdalar. Bu süreç boyunca Başkanlık Konseyi’nden de olmak üzere pek çok zaiyat verdiler.”

“BÜYÜK ZAİYAT”

PKK’nın uyguladığı bir diğer propaganda aracı da sosyal medya ve diğer kanallar vasıtasıyla yaptığı sahte kahramanlık hikayeleri. Aktaş, örgütün bu yöntemlerinin aslında içinde bulunduğu sıkışmış durumdan kurtulmak, desteği yitirmemek için uyguladığını ifade etti:

“Bunları gizliyor ve yayınlarını takip ederseniz eğer, Haftanin Direnişi gibi laflarla direndikleri propagandasını oluşturmaya çalışıyorlar. Kendi taraftarlarına bu yönde mesajlar vermeye çalışıyorlar. Ama açıklamalarının diğer taraflarını okuduğunuz zaman, gerek yurt dışındaki yapılanmaları harekete geçirme çabaları, gerek HDP’yi harekete geçirme, Kuzey Irak’taki Barzanilere yönelik serzenişler, operasyona izin vermeleri nedeniyle duydukları öfke… Bunları okuduğunuzda zaiyatlarının ne kadar ağır olduğu, ne kadar sıkışmışlık içinde bulundukları anlaşılıyor. Bu operasyonların devamında ben yakın dönemde PKK’nın üst düzey yöneticilerinden çok daha fazla kişinin bu şekilde etkisiz hale getirildiğine yönelik haberler duyabileceğimizi düşünüyorum. Hatta bir süre sonra Kandil’e ve diğer bölgelere de girildiğinde PKK’nın ana omurgasının çökertileceğinin yakın olduğunu düşünüyorum.”