Korona illetinin dünyayı sarıp sarmaladığı olağanüstü bir dönem yaşıyoruz. Dünyada ve ülkemizde binlerce cana mal olan covid-19 salgını tüm devletlerin iş ve işleyişlerinde yeni kararlar almaya zorladı. Var olan yeni düzene ayak uydurmak için her devlet kendince yeni çözümler üretti. Şüphe yok ki dünyadaki devletler arasında ülkemiz korona salgını karşısındaki mücadelesinde aldığı kararlarla örnek oldu. Bu örnek mücadele ile adını tarihe yazdırmıştır.

Yine şüphe yok ki bu süreçte eğitim çalışanları salgının başladığı andan beri olağan üstü bir çaba ve gayretle örnek olacak başarıya imza atmıştır. Bu başarısını sadece eğitim öğretimde değil ülkesinin koronaya karşı verdiği mücadelede aldığı görevlerle de ifade etmiştir. Vefa Destek gruplarında canları pahasına bu mücadelede yer almıştır. Vefat eden eğitimcilerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımıza Allahtan Rahmet diliyorum.

Asli görevleri olmadıkları halde okul müdürleri, müdür yardımcıları ve öğretmenler mülki amirler tarafından kimi zaman istemedikleri halde çoğu zaman gönüllülükle görevlendirilerek bu süreçte aktif rol almışlardır. Kurulan Mahalle denetim ekiplerinde, İl Salgın Denetim Merkezlerinde oluşturulan ekiplerde aktif olarak görev aldılar. Bu süreçte yapılan çalışmalarda görev alan eğitim camiası üzerine düşenin fazlasını yerine getirdi.

Uzun bir aradan sonra Cumhurbaşkanı’nın, Bilim Kurulu’nun, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapmış olduğu görüşmeler akabinde 02.03.2021 tarihi itibari ile bir çok ilde tam kapasite olmasa da eğitim öğretime geçilmiş oldu.

Tabi eğitim öğretime geçilirken okul idarecileri tarafından okulun eksiksiz hazırlanması gerekiyordu. Hem de bir bütçe verilmeden, imkansızlıklar içinde imkan yaratarak bunu yapmaları gerekiyordu. Üstelik ikinci bir görev olarak bunu yapmaları gerekiyor. En son çıkan yönetmelikte öğretmenlerin beklentilerinin karşılanması beklenirken hayal kırıklıkları yaşamalarına rağmen.

Her zaman üzerlerine verilen yükün daha fazlasını yapmayı kendilerine görev bilen eğitimcilerimiz bin bir güçlükle okulları korona salgınına karşı uygun hale getirmiş ve eğitim öğretime geçilmiştir. Tam öğrencileriyle hasret gidermeye, bir yıla yakındır yüz yüze eğitime verilen aradan sonra oluşan eksiklikleri tamamlama heyacanı içine girilmişken bir de bakıyoruz tak bir mesaj. Bir mesajla mülki amirler idarecileri mahallenin bakkalını, cafeyi, restoranı, kırtasiyeyi ve buna benzer işletmelerin denetimini yapmaları isteniyor. Hem de hemen. Kimse de yav kardeşim okulda eğitime başladık. Okulu nasıl bıraksınlar demeye dahi fırsat verilmeden.

İstanbul’dan bir mesaj örneğine bakalım:

“İçişleri Bakanlığının Genelgesi doğrultusunda 04.03. 2021 tarihinde İstanbul’un tüm ilçelerinde Pandemi denetimleri yapılacaktır. Sayın Kaymakamımız …..’ın talimatıyla 15 Mahallemizde bulunan tüm kurumların ( 96 kurumumuzun tamamı) her derece eğitim kurumlarından iki müdür yardımcısının okulun çevresinde bulunan öğrencinin temas ettiği market, kırtasiye, pastane, cafe, restoran ve buna benzer işletmelerin denetimi yapacak, denetim esnasında yaptıkları denetimle ilgili fotoğraflarını ve görev alan müdür yardımcılarının ad, soyad, T.C numarası, iletişim numaralarını, fotoğrafları, iş yeri ve adresi, vergi kimlik numarasını özel büroya gönderilmesi….” Bir mesajla eğitim camiasını mülki amirlerin emrine emir eri yapmak. Hem de eğitim öğretim devam ederken. Hem de aylarca kapalı kalan esnafa gidip denetime geldik diyecekler. Vergi numarasını isteyecekler…