Meslek liselerinin büyük başarısı « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

Meslek liselerinin büyük başarısı


Salgın açıkça şunu gösterdi. Ne kadar paranız olursa olsun üretmediniz mi bir hiçsiniz. Paranızla ihtiyaç duyduğunuz birşeyi kriz zamanlarında bulamayacaksınız. Bir ülke imkân ve kabiliyetlerinin çokluğuyla ayakta durur. Bunun için sanayi ve tarımda üretimle ilgili yeni ve kâğıt üzerinde kalmayacak bir yol haritası belirleyip, icraata geçirmeliyiz.
Meslek eğitimi 1990’lara kadar çok itibarlıydı. Endüstri meslek liseleri itibarlı olduğu için daha rahat iyi öğrenciler bulabiliyorlardı. Zamanla 28 Şubat dönemi gibi siyasi sebepler ve eğitim politikamızdaki plansızlık, ailelerin çocuklarına masa başı iş hayalleri ve öğrencilerin yanlış yönlendirilmelerinden dolayı meslek liselerinin itibarları azaldı. Teknik Eğitim fakültelerinin kapatılması da meslek eğitimi açısından olumsuz bir gelişme oldu.

MEB bakan yardımcısı olarak kısa sürede meslek eğitiminde çok önemli işlere imza atan Mahmut Özer, bu meseleyi ülkemizin gündemine soktu. Haklı olduğunu salgın günlerinde gördük. Bugün iyi durumda olmayan meslek liselerimiz bu halleriyle bile birçok önemli işe imza attılar. Maske makinası, milyonlarca maske, önlük, tulum, kolonya ve dezenfektan ürettiler. Birçok hastanemiz bu ortamda altın kıymetinde olan maskelerini meslek liselerinden temin etti.


Artık şunu görmeliyiz. Ürettiğin kadar güçlüsün. Daha pahalı olsun ama sen üret. Bu hem kriz günlerinde sağa sola muhtaç olmamak, hem de yurtdışı döviz açığımızı kapatmak için şart. Meslek eğitimi bakan yardımcımızın gayretleriyle bir yere kadar gider. Bir bakarsınız fazla öne çıktı diye birisi ayağının altına muz kabuğu koyuvermiş. O yüzden zaman geçirmeden Mahmut Özer’in tecrübeleri ve sanayinin ihtiyaçlarına göre bir yol haritası hazırlayarak üvey evlat muamelesi yaptığımız meslek liselerimizin ve meslek eğitim merkezlerimizin itibarını artırmalıyız. Özellikle meslek eğitim merkezlerinin meseleleri ortadan kaldırılıp, ara eleman ihtiyacımızın giderilmesi şart. Eğer itibar kazandırabilirsek meslek eğitimi aynı zamanda genç işsiz meselemizi çözecektir. Yoksa genç işsizlerin sayısı gün geçtikçe çığ gibi artacaktır.


Aileler artık şunu açıkça anlamalılar; çocukları ya isimleri süslü birçok boş hizmet sektöründe eğitim görüp işsiz kalacak veya meslek eğitimi alarak aranan eleman olup, çok çok iyi gelirlere sahip olacaklar. Çocuklarımız masa başı iş sahibi olsun sevdasından vazgeçmeliler. Salgının sona ermesinden sonra artık böyle bir dünya hiç olmayacak. Nitekim çocukları günümüzde bile böyle bir iş bulamıyorlar ve yüzbinlerce üniversite mezunu bu sevda yüzünden işsiz kalıyor.


Bu salgının sonuçlarından birisi olarak şunu göreceğiz; Gerçek manada meslek sahibi olanlar (elektrikçi, su tesisatçısı, marangoz, terzi vs.) ayakta kalıp iyi paralar kazanacaklar, birçok havalı hizmet sektöründe eğitim almış kişiler ise maalesef işsiz kalacaklar. Meslek eğitimi memleket meselesini sloganlıktan çıkarıp, Türkiye’nin gerçeği yapmalıyız.

Erhan AFYONCU / Sabah