MEB GÖLE MAYA MI ÇALDI? « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

MEB GÖLE MAYA MI ÇALDI?


Türk Eğitim-Sen İstanbul 8 nolu Şube Başkanı Remzi Özmen ”Şimdi sayıştay raporunda açık bir şekilde kuralsızlıkları yazıyor ne hikmetse kimse bunu görmüyor. Size atanan ilçe müdürlerinin yalnızca yüzde yirmisi müdür olma şartlarını taşıyor, ger,s, kuralsız ve keyfi atamadır diyor buna sesiniz soluğunuz çıkmıyor. Ancak öğretmenin ara sınıflarda hafta sonu verdiği kursları söz konusu olunca hemen atılıyorsunuz ve kursu kaldırıyorsunuz.” dedi

ÖZMEN açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Yıllardır milli eğitimdeki kötü gidişe bakan değiştirerek çözüm arandı. Ne yazık ki sorunun bakandan daha etkili ve gelen bakanı kendi emir eri gibi gören anlayıştan kaynaklı olduğunu bir türlü göremediler. Ne zaman ki bir kural ve sistem dile getirildiyse kıyametler kopmaya başlar oldu. Çünkü kural, kuralsızca hoyratça at oynatanların işine gelmedi. Seni okul müdürü, şube müdürü, İlçe Müdürü hatta il milli eğitim müdürü yaparım diyen bakan değil, alandaki paralel örgütler oldu. Hiçbir ölçü ve kural işletilmeden adamını bulan bir başkasının ayağını kolaylıkla kaydırabildi. Bazen günlük kararnameler yazılıp değiştirildi. İşler kötüye gidince de kendileri sütten çıkmış ak kaşık rolünü oynadılar ve fatura bakanlara kesildi. O geldi, bu gitti derken bugüne gelindi.
Şimdi sayıştay raporunda açık bir şekilde kuralsızlıkları yazıyor ne hikmetse kimse bunu görmüyor. Size atanan ilçe müdürlerinin yalnızca yüzde yirmisi müdür olma şartlarını taşıyor, ger,s, kuralsız ve keyfi atamadır diyor buna sesiniz soluğunuz çıkmıyor. Ancak öğretmenin ara sınıflarda hafta sonu verdiği kursları söz konusu olunca hemen atılıyorsunuz ve kursu kaldırıyorsunuz.
Danıştay rapor hazırlıyor diyor ki; 2014 yılında görevden alınan müdürler mağdur edildi, haklarını iade edin. Bununla ilgili parmağınız oynamıyor. 2015 yılında atanan 1709 şube müdürünün atama şekli hukuka aykırıdır diyor kulağınızı tıkıyor duymuyorsunuz. Mülakatlar tümden uslsüzlüktür diyor mülakatla atananlar için bir adım atmıyorsunuz.
E ee okul müdürün usülsüz atanmış, şube müdürün usülsüz atanmış, ilçe müdürün usülsüz atanmış ve bakanlığa kim bilir kaç iş bilmez kişi usülsüz atanmış. Ne yazık ki hepsi de dokunulmaz ve arkalarında şu an borusu öten paralel yapı vardır. Peki usülsüz atanan bu kişilerle nasıl usülüne uygun, kaliteli, töreli güzel işleri yapmayı becereceksiniz? Hangi bakanı getiriseniz getirin suyun yoluna doğal akışına aykırı bu kadar engel varken bu suyu mecrasında akıtamazsınız.
Bu aksaklıkları görüp söylüyoruz, çözümsüzlük diye bir şey yoktur, çözüme engel olanlar vardır. Elbette bu ülkede eskilerin deyimiyle hulusi kalple hizmet etmeye çalışan çok sayıda vatan evladı vardır. Bu vatan evlatları beni hizmete layık görmüyorsan bari gerçekten hizmet ehli insanları layık görün ki işler doğru yürüsün diye yıllarca dil döktüler. Ancak ne hazindir ki bir türlü bu akıl devreye girmedi ve işler ehline verilmedi.
Evet, Türkiye gibi genç nüfusa sahip bir ülkede milli eğitimi yönetmek kolay değildir. Emin olun ki her alanda üzerinde düşünülmeden tartışılmadan birkaç gün içerisinde karar alıp hemen uygulamaya geçmek şu on yıldır bakanlığın en büyük zaafı olmuştur.
Ne yönetici atamalarındaki tarihte eşi benzeri görülmemiş mülakat uygulamaları, ne dört artı dört sistemi, ne fatih projesi, ne 2014 yılında hukuksuzca bir gecede görevde alınan müdürler, ne defalarca değiştirilen sınav sistemi, ne defalarca değiştirilen müfredat, ne protokoller yapılarak yetkilendirilen vakıf ve dernekler, ne uzmanlığa çektirilen banka matik memuru gibi hiçbir görev verilmeyen beş bine yakın milli eğitimin hafızası yöneticinin atıl bekletilmesi bu uygulamalardan hiçbiri ama hiçbiri eğitimin kalitesinin artmasına katkı sunmamıştır.
Sonuç olarak; Devletin zirvesi de Milli Eğitimde işlerin iyi gitmediğini ifade etmiş adeta bunca yıldır göle maya çalmışız demeye getirdi. Bizler neden mayanın yanlış yere çalındığının cevabını vermeye çalışıyor ve son olarak diyoruz ki keyfiyete son verin. İşi ehline verin, iş bilmeyenleri kenara çekin ve kenara çektiğiniz iş bilenleri sisteme dahil edin. Sistemi adil bir şekilde rekabet edilir hale getirin, iyi olanların önünü açın. Bakın o zaman mayaların doğru göle çalındığına ve daha güzel tuttuğunu hep beraber görmüş olacağız.