ABD Kalifornia’nın Irvine kentinde, uyuşturucu da dahil çok sayıda suçtan hüküm giymiş eski suçlu Craig Monteilh, FBI tarafından görevlendirildi ve kendini “yeni Müslüman olmuş” kişi gibi tanıtarak, bölgedeki The Islamic Center of Irvine camisine gitmeye başladı.
Cami cemaatiyle yakın ilişkiler geliştiren Monteilh, zaman içinde bölgedeki diğer camileri tek tek gezerek, El Kaide ve benzeri yapılar hakkında ne düşünüldüğünü, radikalleşme eğilimi içinde olanlar bulunup bulunmadığını araştırdı. Yakınlık kurduğu Müslümanlara, “eylem” fikri aşılayarak onları test etti.
Ancak, Monteilh’in bu çabaları Müslümanları şüphelendirdi; özellikle terörizme olan ilgisi ve terör eylemleri gerçekleştirme yönündeki söylemleri nedeniyle, FBI’a “aramıza böyle biri katıldı” diye şikayet edildi. Bunun üzerine, Monteilh’in FBI ajanı olduğu, olayın da bir izleme operasyonu olduğu ortaya çıktı.
AJAN: FBI TUZAK KURDU
The Islamic Center of Irvine, FBI aleyhine “dini temelde yasadışı gözetlemeyle hedef alındıkları” gerekçesiyle dava açtı. FBI ile yaptığı anlaşmayı ve ajanlık faaliyetlerini itiraf eden Monteilh de, “haklarının FBI tarafından suiistimal edildiği” gerekçesiyle FBI’a dava açtı. Monteilh, mahkemede, “FBI’ın yaptığı şey soruşturma değil bir tuzaktı. Gerçek bir terörist arama değil, tamamı ayarlanmış bir sızmaydı. Bir hata yaptıklarını kabul edemiyorlar” dedi.
MAHKEME FBI’I KORUDU
Ancak FBI adına savunma yapan Adalet Bakanlığı, “devletin gizli bilgi elde etme ayrıcalığı”na sahip olduğunu ve savunma için verilecek bilgilerin ulusal güvenliği tehdit edeceği gerekçesiyle davanın reddini istedi. Dava bu nedenle ABD’deki en yüksek yargı merci olan Yüksek Mahkeme’ye gönderildi.
Yüksek Mahkeme de FBI’ı haklı bularak, 1978 tarihli ABD Dış İstihbarat Gözetleme Yasası’nı (FISA) gerekçe gösterdi ve “FBI’a açılan davaların devlet sırrı gerekçesiyle durdurulup durdurulamayacağına alt mahkemelerin karar vermesi gerektiğine” hükmetti.
Mahkeme böylece, FBI’ın benzer operasyonları yapmasının da kapısını açık bıraktı. The Islamic Center of Irvine cemaati ise “sadece Müslüman oldukları için” takip edilmelerinin, ABD Anayasası’na aykırı olduğunu belirterek, “Biz bunun cevabını bekliyoruz” açıklaması yaptı.