DİJİTAL 15 TEMMUZ’A HAZIR MIYIZ? « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

DİJİTAL 15 TEMMUZ’A HAZIR MIYIZ?


Web Banner

Altıncı yıldönümünde 17-25 Aralık darbe girişimlerini yeniden hatırladık. Gezi olayları ile gün yüzüne çıkan ve 15 Temmuz’la zirve yapan ihanet sürecini değerlendirirken, sosyal medyanın rolünü hiç kimse göz ardı etmedi. Sosyal medya üzerinden yürütülen algı operasyonlarıyla, bir toplumun büyük bir kargaşanın içine nasıl sürüklendiğini gördük. Kısa sürede sokaklarımız anarşiye teslim olmuştu. İktidar, muhalefet demeden saf duyguları sömürülmeyen, operasyona uğramayan kesim kalmamıştı.

Sosyal medya bugün de gündemin en önemli belirleyicisi durumunda. Ülkemizde günlük internet kullanım süresi yedi buçuk saatle, mücadele edilmesi gereken bağımlılık aşamasını aşmış durumda. 2025 dijital devrimi hızla yaklaşıyor. Yapay zekâ, büyük bilgiyi arşivleme ve hızla veriye dönüştürme imkânlarıyla, 17-25 Aralık operasyonlarından daha büyük saldırılara açık haldeyiz. Sürenin aleyhimize işlediği, istatistiklerden ve ülke gündeminden anlaşılıyor.

Ülke gündemi kısır çekişmelere esir olmuş, siyasetin ufku, ittifak oyunlarından öteye geçemiyor. Atılan her adımı yanlış bulan muhalefet, giderek çetrefilli hale gelen yeni sistem ve ittifak denklemleri içinde, yığınla problemin üstesinden gelmeye çalışan, yerel seçim yaralısı iktidar. Üniversitelerimiz dâhil eğitim gündemimizse, küçük işler ve büyük algı yöntemleriyle hipnotize edilmiş, zaman öğütme çarkına dönüşmüş durumda. Hipnozdan uyanınca hasar tespiti yapacağız.

Adaletsiz dünya düzeninin dışına çıkmayı deneyen ülkelere yapılan operasyonları, yaklaşan dijital çağın sunacağı fırsatların yanında getirdiği riskleri, yakın tarihte şahit olduğumuz gezi olayları ve 17-25 Aralık operasyonlarını, mevcut toplumsal yapımızı da göz önüne alarak değerlendirdiğimizde uykularımızın kaçması gerekir. İtirazlarımıza rağmen giderek çözülen aile yapımız, yüzde yirmi beşi geçen genç işsizlik oranı, gençleri anlamakta her zamankinden daha çaresiz kalan büyükler, hala insanının değerleriyle barışmayı başaramamış sözde aydınlarla, yeni saldırılar karşısında taşıdığımız riskin giderek büyüdüğünü görüyorum.

Oyunu kurgulayanlar için, interneti keserek, sosyal medyaya erişimi engelleyerek aldığımız önlemleri aşmak zor olmasa gerek. Dijital çağı takip edenler, algı operasyonlarının artacağını, aile bireyleri arasında bile kavgaların çıkarılacağını, küresel anarşizmin devletleri tehdit edeceğini, büyük sokak olaylarının yaşanacağını, suikastların ve intiharların artacağını, ulus devletlerin sosyal medyaya direnemeyeceğini ve büyük kaos planlarının devreye sokulacağını belirtiyorlar. Savaşların şeklinden ekonominin işleyişine her şeyin değiştiği dönemde ayakta kalmak için klasik yöntemler yetersiz kalacaktır.

Yerli yazılım, dijital çağa uygun eğitim ve medya okuryazarlığı gibi alınabilecek onlarca önlemi yarına bırakmadan konuşmak gerekiyor. Teknolojik gelişmeler kadar toplumsal yapının da güçlü tutulması önem arz etmekte. Şu halimizle, 2013 öncesinden daha büyük riskler taşıyoruz. Gençlerimizi anlayamıyor, toplumun nabzını tutamıyoruz. Dünyanın herhangi bir yerinde gelişen olaylar bir anda aynı gerekçelerle birçok ülkeye yayılabiliyor. 1789 Fransız, 1917 Bolşevik, 1949 Çin Devrimi gibi yoksul halk kitlelerinin başlattığı hareketlerin, günümüz sosyal medya imkânlarıyla nasıl kullanılabileceğini düşünmek zorundayız. Dijital 15 Temmuzlar çok daha derinden yaralar açabilir, önlem almalıyız.

Talat YAVUZ
Memur Sen İstanbul İl Başkanı
yavuztlt@hotmail.com

Web Banner
Web Banner